TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Çal Dağı Ingilizlere Peş-Keş!

GENEL MERKEZ
17.07.2007 (Son Güncelleme: 07.09.2007 10:42:28)

Turgutlu yakınında, Gediz Irmağının 5 km kuzeyindeki Çal Dağında bulunan, ülkemizin biricik nikel ve kobalt madeni yatağına yol göründü.

ÇAL DAĞI İNGİLİZLERE BEDAVAYA SATILDI
TÜRKİYE YAĞMALANIYOR


Turgutlu yakınında, Gediz Irmağının 5 km kuzeyindeki Çal Dağında bulunan, ülkemizin biricik nikel ve kobalt madeni yatağına yol göründü.

Bundan iki yıl önce Çal Dağında İngiliz Bosphorus Nickel Madencilik Şirketi deneme üretimine başlamıştır. Çal Dağında toplam kaynak 47,7 milyon ton olup İngiliz şirketi burada sülfürik asit kullanarak 460,800 ton saf nikel ve 25200 ton saf kobalt elde edip bunu yurt dışına götürecektir.

Sülfürik asit ile nikel madeni çıkarmanın tek nedeni işlemin çok basit ve ucuz olmasındandır. İngiliz Maden şirketi, Çal Dağında 15 yıl çalışacaktır. Bütün bu işlemler sırasında 1,2 milyar doları Türkiye‘de bırakacak, 25 milyar doları da Çal Dağından alıp götürecektir. Geride bize içinden 15 milyon ton sülfürik asit geçirilmiş, 38 milyon ton maden atığını (tehlikeli atık) bırakıp gidecektir.

Şirketin bol miktarda kullandığı sülfürik asidi Bandırma‘da ki asit fabrikasından temin etmesi pahalıya mal olduğundan, Çal Dağının eteklerinde bir de sülfürik asit fabrikası kurmak için Çin‘li firmalarla anlaşmıştır. Bu asit fabrikasında günde 3000 ton kükürt yakılarak, bir yılda bir milyon ton, 15 yılda 15 milyon ton kükürt yakılacak. Bu işlemler sonucu üretilen sülfürik asit suda seyreltilip açık havada 30 mm den küçük öğütülmüş cevher yığınlarına plastik damlama hortumları ile bir buçuk yıl boyunca devamlı olarak her bir ton cevhere 400 kg asit damlatılacaktır.

İşletmede yılda 20400 ton, işletme süresincede toplam 306 bin ton zenginleştirilmiş nikel çamuru elde edip yurt dışına gönderecektir. Bu metal çamurunun içinde bir gram bile kükürt bulunmayacaktır. Demek ki yakılarak asit haline getirilmiş yaklaşık 15 milyon ton kükürdün tamamı Çal Dağındaki maden atığı olan toprakta bırakılacaktır ( Tehlikeli atık). Sülfürik asidin bir kısmının cevher yığınlarını damlatılması esnasında asit buharlarının, ayrıca sülfürik asit fabrikasında yakılan kükürtten çıkan ve çevreye dağılacak olan SO (kükürt oksit) buharları ile 60 km‘lik mesafede ki tüm alanlarda ki bitkiler, hayvanlar ve tüm insanlar zehirlenecektir.

Şu anda bizlerin, çocuklarımızın ve yakın gelecekte torunlarımızın yaşamlarının çok büyük bir tehlike altında olduğunun farkında mıyız?

Madende ki yetkili ve bilgili olan Türk mühendisleri,  içinden nikel ve kobalt çamuru alınmış ve tonlarca sülfürik asit ile işlemden geçirilmiş her bir maden atığının yaklaşık iki ay boyunca su ile yıkanacağını söylüyorlar.

Ey halkımız! Sizlerin adına biz madende ki yetkili Türk mühendislerine soruyoruz;

Maden yığınının yıkanması sırasında yığından akan asitli sular nereye gitmektedir? Ve sonuç ne olacaktır?

Biz neler olabileceğini açıklayalım:

  1. Asitli su toprağa salınıp yeraltı sularını zehirleyecek.
  2. Buharlaşıp 60 km‘lik alanı zehirleyecek.
  3. Madenin yakınlarından geçen Gediz Nehri‘ne ulaşıp tarım arazilerinin sulanmasında kullanılan sular zehirlenecek.
  4. Nehrin geçtiği alanlar, Ege Denizi ve bu alandaki canlı varlıklar da zehirden etkilenecektir.

     MADEN DE KULLANILAN SU...

Maden şantiyesinde saniyede 135 litre su kullanılmaktadır. Bu, günde 11664 ton ve yılda 4,2 milyon ton su kullanılıyor anlamına gelmektedir. Bu miktarın 2 milyon tonu kurulması düşünülen asit fabrikasında kullanılması düşünülmektedir.

Küresel ısınma nedeniyle yeraltı sularımızın azalmaya başladığı bugünlerde suyun önemi bin kat daha artmıştır. Kullanılacak suyun tamamının Gediz Nehrinden çekilmesi de düşünülmektedir. Yılın Haziran-Temmuz-Ağustos ve Eylül aylarında Gediz‘de yeterli su bulunmamaktadır. Çünkü bu aylarda barajda ki ve Göl Marmara‘da ki su tarımsal sulama için kullanıldığından su yetersizdir. Maden işletmesi bu suyun tamamını sondajlarla bizim yeraltı su kaynaklarından temin etmektedir.

Madende ki yetkililere soruyoruz. Kullanıldığınız yeraltı suları yörede ki halka aittir. Maden şirketinin kullanılması için değildir. Çiftçinin ve köylünün olan bu suda sizin ne hakkınız var? Bu suyu kullanmanıza kim izin veriyor? Toprağımızı, havamızı, doğamızı yok edeceğiniz gibi suyumuzu da mı yok edeceksiniz?

Unutmayın ki yöre halkı olarak bizler, su kaynaklarımızı da kullanmanıza izin vermiyoruz, vermeyeceğiz.   

     SİYASİ OTORİTEYE SORUYORUZ.. TEHİKENİN BÜYÜKLÜĞÜNÜN FARKINDA MISINIZ?

Maden cevheri çıkarmak için kullanılan diğer kimyasal maddelerin canlılarla temasında( solunum, yutulması, deri teması vb) zehir etkisi yaparak başta kansere neden olacağı, ayrıca tüm canlıların gelecek nesillerinin genetik yapılarına etki edeceği bilim insanlarınca bildirilmektedir.

Sakar mevkisindeki maden sahasından, Çampınar, Musulcalı, İzzetin, Temrek gibi köylerde yaşayanlar birinci derece de etkilenirken diğer yerleşim birimleri ve tarım arazileri de olumsuz yönde etkilenecektir.

‘‘Türkiye Çöl Olmasın‘‘ kampanyaları ile yurdumuzun verimli topraklarının erozyonla yok olmaması adına yoğun çalışmaların yapıldığı son yıllarda 287 bin yetişkin ağacın kesilerek katledilmesinin ne kadar acı sonuçlar doğuracağını tahmin edebiliyor musunuz? Kış günlerinde kentimizdeki hava kirliliğine tanık olmaktayız. Yurdumuzun herhangi bir yerinde yanan ormanlarımızın haberini işittiğimizde içimiz de yanarken yöremizin akciğerlerinin yok edilmesi neyin pahasına olacaktır? 

MADEN NELER GETİRECEK

Maden işletmesinde toplam beş yüz kişinin istihdam edilecek. Bunların ücretleri, sigorta primleri, nakliyeci kamyonculara ödenecek ücretler ve esnaftan yapılacak çeşitli alış verişler olacaktır. 

MADEN NELER GÖTÜRECEK

  • Yalnızca Çal Dağında yetişen, başka bir bölgede yetişmeyen 20 bitki türü vardır. Bunlar yok olacaktır.
  • Maden işletme alanında 13‘ü ulusal ve 4‘ü yerel olan endemik bitki türü;
  • 287000 adet ağaçtan oluşan bir ormanlık alan;
  • Bugünkü piyasa değeri ile 25 milyar dolarlık tek nikel ve kobalt maden yatağımız;
  • Çevredeki tarımsal yaşamın zenginliği ve verimliliği;
  • İnsan ve diğer canlıların sağlığı elden gidecek.

GERİYE BİZE KALANLAR

  • Dev bir çukur
  • İki adet büyük, zehirli atık dağı
  • 900 000 metrekareye yayılmış 40 metre yüksekliğinde sülfürik asitle yıkanmış, içinde en az 4 milyon 500 bin ton kükürt bulunan atık yığınları
  • Etrafa zehir saçan asit fabrikasının enkazını
  • 10 milyon ton kükürt oksitleriyle kirlenmiş doğa ve bu doğada yaşamaya mecbur bırakılmış insanlarımızı bırakacaklardır.

BU MADEN DERHAL KAPATILMALIDIR!

 

YORUMLAR

Yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. e-Posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilir

Toplam 2 adet.

06.09.2007 11:56:02 Murat Öznur

Haberdeki hassayit için bir ziraat mühendisi olarak teşekkür ederim fakat aklıma takılan bir kaç soru var bunların cevabı ile ilgilide bilgi almak istiyorum
 

21.07.2007 11:20:10 süleyman kaya

peşkeş çekiliyor.evet peşkeş çekilmeyen ne kaldıkı halen bu da gitsin acaba hepsi bitince ne yapacaklar.Kasımpaşa dayıları
 

YORUMLAR BÖLÜMÜNÜN KURALLARI:
Yazılan tüm yorumlar moderator kontrolünden geçmektedir. Moderator yorum yazanlara veya üçüncü kişilere hakaret ya da bu kişilerle ilgili küçültücü sözler içeren yorumları yayına uygun görmez ve siler. Sayfanın niteliğine göre tüm yorumlar moderator kontrolunden geçerek yayınlanıyor olabilir. Bu durumda yorumlarınız anlık olarak yayına girmez. Yine de yayına girmiş olsa dahi moderator daha sonra aynı yorumu yayından kaldırabilir. Moderator kontrollu yayın niteliği taşımayan forumlarda yazılan yorumlar anlık yayına girer fakat moderator yayınının devamında sakınca gördüğü yorumları yayından kaldırabilir. Yazılan yorumların güvenilirliğini artırmak amacıyla yorum yazana ait e-posta adreslerinin gerçekliği kontrol edilebilir. Bunun için e-posta adresine kontrol bağlantısı içeren e-posta gönderilir ve bu bağlantıya tıklanılması beklenir. Forumlarda yazılan yorumların kamu düzenini bozucu, genel ahlaka aykırı, başkalarını rahatsız edici ve yasalara aykırı olmaması çok önemlidir. Yorumların sorumluluğu tamamen yazarına aittir.


Okunma Sayısı 2409