TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Pmo Genel Merkezden Basın Açıklaması "satacak Birşey Kalmadı, Sıra Tohumlarda"

GENEL MERKEZ
23.11.2006 (Son Güncelleme: 14.12.2006 20:02:52)

Yıllardır uygulanan özelleştirme politikalarının bugün sonuçları ile birlikte ele alındığında açıkça ortaya koyduğu durum "Özel Güzeldir" in bir yalandan ibaret olduğudur.

SATIŞ DEVAM EDİYOR….

SATACAK BİŞEY KALMADI, SIRA TOHUMLARIMIZDA.....

Özelleştirmelerin başladığı günlerde bizler dedik ki:

Büyük ve küresel bir oyunla karşı karşıyayız. Yapmak istedikleri apaçık ortada. Özelleştirme ; sosyal yıkım,talan ve kölelik yasalarıyla geleceğimizi yok etmek demektir.

Bugün sonuçlarıyla apaçık ortada ki; özelleştirmeler çalışan , geniş toplumsal kesimler için,emeğiyle çalışan üreten çiftçi için zararlı hatta trajik sonuçlar doğurmuştur. Toplum örgütsüzleştirilmiş, reel ücretler düşmüş, sosyal haklar tasfiye edilmiş,işsizlik artmış, ülkenin stratejik işletmeleri yabancı-yerli tekellerin ellerine geçmiştir...

Yani "Özel Güzeldir" yalandan öteye gidememiştir.

Türkiye; iklim, topoğrafya ve toprak özelliklerine göre altı ekolojik bölgeye sahip.Her ekolojik bölgenin içerisinde ayrıca çok sayıda mikroklima bölgesi var.Türkiye ekolojik açodan sahip olduğu bu zenginliğle çok sayıda kültür bitkisinin gen merkezi durumunda.Bu özelliğiyle ıslahçılar için yabani ve kültür formlar bakımından önemli olanaklar sunuyor.

Ayrıca Türkiye, tohum yetiştiriciliği için gerekli tüm iklim parametrelerine sahip ve havanın yağışsız,oransal nemin düşük olması da kaliteli ve hastalıksız tohumluk üretebilmeye sağlıklı ortamlar mevcut.

Sahip olduğumuz tüm bu olanaklara karşın ülkemiz tohumluk üretim politikalarını bağımsız ve doğru biçimde yönlendirmesine izin verilmiyor. Çünkü,1980’ den bu yana tohumculuğumuzdaki yapısal değişikliklere baktığımızda, bağımlı politikaların egemen olduğunu görüyoruz.Hükümetlerin IMF ve Dünya Bankası ile Avrupa Birliği Ortak Tarım Politikası (OTP) yönlendirmelerine terk ettikleri tarım ve hayvancılığımız, rüzgarın önündeki yaprak misali, onların estirdiği rüzgarların yönüne göre savruluyor. En önemlisi Tohumculuk Kanunu TBMM’ de ve ülkemiz tarım ve çiftçisinin ihtiyacı olduğundan değil, çokuluslu tohumculuk şirketlerinin isteği sonucu gündeme gelmiştir. Kanun, TBMM’de Avrupa Birliği uyum paketi içinde temel yasa kabul edilerek görüşüldü. 1980 sonrası küresel sermayeye iyi hizmeti veren, son dönemlerin en teslimiyetçi siyasi iktidarı ola AKP Hükümeti bu sefer de tohumumuzu toprağa düşürmemek için direniyor.

Eğer, Hükümet Tohumculuk Kanunu’nu maksatlı çıkarmadıysa bu durumu kavrayamamış demektir.Çünkü,tohum alanından kamuyu çıkarıyor,sektörü tümüyle çokuluslu şirketler ve onların yerli taşeronlarının egemenliğine terk ederek çok uluslu şirketler istiyor diye çiftçilerimizi yaşamsal alanlarından çekerek yaşam damarlarını kopardığı gerçeğini söyleyenleri dinlemelidir.

Çiftçiye "sen kendi tohumluğunu ayırma, şirketlerden satın al" diyor.

Çiftçiyi tohumundan ayırmak, çiftçilik mesleğini ortadan kaldırmakla eş anlamlıdır. Tohumun üretim ve satışını çiftçilerden alıp çokuluslu yabancı tohum şirketlerine vermek için, içerden hükümetler ve yabancı tohum şirketlerinin yerli işbirlikçileri ile dışardan çokuluslu şirketler ve tetikçileri IMF ve Dünya Bankası birlikte uğraştılar ve sermayenin acımasız yüzünü bir kez daha gösterdiler.

TOHUMCULUK YASASI ÇOK ULUSLU GIDA VE TARIM ŞİRKETLERİ İÇİN ÖNEMLİ KAZANIMLAR GETİRİRKEN BİZİM ÇİFTÇİ İÇİN YIKIMDIR.

BİNLERCE YILDIR ISLAH YAPAN KÖYLÜLERİMİZ BU YASA İLE TOHUMLUKLARI ÜZERİNDEKİ BÜTÜN HAKLARINI KAYBEDECEKLER.

Çokuluslu şirketlerin Türkiyeli temsilcileri AB’de de tohumculuk yasası var.diyorlar.

Doğrudur.

Ama AB’de çiftçi örgütlenmesinin önü açık ve güçlü, onlara rağmen karar almak ve uygulamak kolay değildir. Ayrıca AB ülkeleri, ABD ve diğer birçok ülke ekolojisi,tarım, sağlık, çevre gibi birçok alanda biyoteknoloji teknikleri ile üretilmiş türlerden kaynaklanabilecek risk, tehlike ve tehditlere karşı önlem alan mekanizmalarını kurmuştur. Türkiye’de Biyogüvenlik Yasası çıkarılmadan ve başka türden mekanizmalar oluşturulmadan çıkarılan Tohumculuk Yasası‘ nın getireceği zararları hesaplamak çok zor değildir.

TOHUMCULUK YASASI ÇİMLENME VE ÜREMEYİ YOK ETMİYOR, ANCAK TÜRKİYE’Yİ BİYOLOJİK GÜÇTEN MAHRUM BIRAKARAK DIŞA BAĞIMLI KILIYOR.

TÜRKİYE’DE HENÜZ GIDA GÜVENLİĞİ VE KALİTESİ YERLEŞMEMİŞ, BİYOGÜVENLİK YASASI ÇIKARILIP YERLİ TOHUMLARA PATENT ALINMAMIŞKEN TOHUM YASA’SININ KABULÜ GENETİĞİ DEĞİŞTİRİLMİŞ ORGANİZMALAR(GDO)’ LARIN ÜLKEMİZE GİRİŞİNE YOL AÇACAKTIR.

Bir taraftan Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesine imza atarak "ülkemiz insanı değerlidir ve en iyisine layıktır" düşüncesiyle organik tarımı yaygınlaştırmaya çalışırken, diğer taraftan insanların açlıktan ölmelerini önlemek için GDO’ lar ve gelişmiş ülkelerin himayesine girmek demek olan olan Tohumculuk Yasası…

GDO işgali, biyoçeşitlilik üzerinde büyük bir tehdit oluşturacak ve çiftçinin tohum ayırma hakkı elinden alınmış olacaktır.Açlık sorunu bahane edilerek, kısa vadeli çıkarlar uğruna Türkiye tarımı planlı bir şekilde yok edilip, tarımda kendine yeten ülke olmaktan çıkarılacak ve besin maddelerini ithal eder duruma gelip bağımlılığı artacaktır.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, ülkesinin tüm doğal kaynaklarının, ekosistem ve biyolojik çeşitliliğinin korunarak kullanım ilkesi doğrultusunda aldıkları eğitimin ve topluma ve kamuya karşı sorumlulukları gereği Siyasi İktidara sesleniyoruz:

TARIMIMIZI, DÜNYA TOHUM TEKELLERİNE  TUTSAĞI HALİNE GETİRMEYİN .....

 

"Yalancı olan hükümet iken , hakikat bulaşıcı hastalık gibi takip ve baskı altında…

Öğrenciler kuşatılmışken, hırsızlar ellerini kollarını sallamakta…

Cahillere üniversitelerde kürsü dağıtılırken , bilge olanlar bir kenara itilmekte…

Yan gelip yatan zenginlik içinde iken, çalışanın, üretenin elleri boş bırakılmakta…

Azınlık yönetirken, çoğunluğa boyun eğdirilmekte…

Çok sahip olan daha fazla sahip olurken, az sahip olanın elinde artık hiçbir şeyi kalmamakta ve;

Kötü olan ödüllendirilirken, iyi olan cezalandırılmakta…"

Okunma Sayısı 1097
Fotoğraf Galerisi