TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

22 Mart Dünya Su Günü: “su Için Doğa”

GENEL MERKEZ
22.03.2018 (Son Güncelleme: 19.04.2018 14:35:34)

 

22 Mart Dünya Su Günü: "Su için Doğa"

üzerine

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası


"Bugün 2,1 milyar insan evde güvenli içme suyu olmadan yaşıyor; bu durum sağlıklarını, eğitim ve geçimlerini etkiliyor.


Deri ve kimya sanayi büyük ölçüde su kirliliğine sebep oluyor.

Her gün 2 milyon tonun üzerinde atık, sulara deşarj ediliyor.

Su yüzeyleri dünyanın %70`ini kaplar ancak bunun sadece %1`i insanlar tarafından kullanılabilir. Yeryüzündeki suyun % 97‘si tuzlu,  % 3‘ü tatlı sudur. Bu tatlı suyun sadece % 0,3`ü yerüstündedir. Tatlı suyun % 68,7`si kullanılamaz çünkü buzullardadır.


Atmosferde gezegenin bütün nehirlerinden daha fazla su bulunmaktadır."


22 Aralık 1992 tarihli BM kararıyla, 1993 tarihinden bu yana, 22 Mart Dünya Su Günü olarak her yıla özgü yeni bir temayla ve çeşitli etkinliklerle dünya gündeminde geniş yer almaktadır. 2018 yılında "Su için Doğa" ile 21. yüzyılda karşılaştığımız su sorunlarına cevap arayışında doğaya dayalı çözümlere odaklanılmaktadır. Bu temanın mekânsal planlama, tasarım ve yönetim kapsamında taşıdığı derin anlamın, en iyi peyzaj mimarlığı mesleğinin eylem alanları ile ifade edilebileceğine inanıyoruz, biliyoruz. Tam da bu nedenle 22 Mart 2018 Dünya Su Günü "Su için Doğa" temasını önemsiyoruz. Dünya ekonomik düzeni ve sosyal alt yapısının insan için doğa kavramına, dolayısıyla biyotik ve abiyotik dünya kaynaklarını sömürmeye dayandığı artık birçok çevrelerce tekrarlanırken; eylem alanlarında doğa için doğa temelini başlangıç alan mesleğimizin, uygulamada hak ettiği yeri almasını sağlayacak, başta  "Peyzaj Koruma Yasası" olmak üzere, ilgili yönetmelikleri yönlendirecek ve keyfiyeti ortadan kaldıracak ulusal mevzuatın artık açıkça oluşturulmasını istiyoruz. "Doğa için Su" temasının, mesleğimizin önemi ve çıktılarına gereksinimi vurgulayacağına inançla, 2018 yılını sözünü ettiğimiz mevzuat için umut verici buluyoruz.


İnanıyoruz ki insanoğlu eylemlerinde ne zaman insan için doğa yaklaşımını, doğa için doğa yaklaşımıyla en azından eşitleyebilirse, gelecekten umut duymamak için bir neden olmayacaktır. İnanıyoruz ki bugün insanoğlunun yaşadığı her sorunun çözümü doğadadır. Doğanın sözcüsü olma bilgi ve kabiliyetiyle kültürel peyzajın sözcülüğünü de üstlenmiş bir meslek dalı olarak peyzaj mimarlığı,  "yaşamın kaynağı ve doğanın insana armağanı: su" konusundaki sorunlara mekânsal planlama, tasarım ve yönetim çalışmaları ile önemli çözümler sunabilmektedir. Yerin su duyarlı yönetiminde dünyada yüzyıldan fazla süredir mevzuat kapsamında eylem alanı bulmuş Peyzaj Mimarlığı mesleğine, ülkemizde de gereken fırsatlar bugün olmazsa yarın mutlaka verilecektir. Bu kaçınılmaz bir giriş kapısıdır. Bu kapının açılmasıyla insan, doğanın dolayısıyla suyun bir parçası olduğunun farkındalığına büyük olasılıkla kavuşturulabilecek; tasarımcı da bundan alacağı kuvvetle doğa için suyun izinden kalemi ve küreğiyle yürürken, her ter damlasına yaşanabilir bir geleceğin sahibi nesillerin mutluluğu yansıyacaktır.


Dünya genelinde gördüğümüz suyla ilgili kriz ve endişelere iklim değişikliği ve çevresel bozunum sebep oluyor. Çevresel bozunum karşımıza sel, kuraklık, su kirliliği, bozulmuş bitki örtüsü, toprak, akarsu ve göller ile birlikte yoksulluk ve nihayet yapısal ve zihinsel bozunama uğramış insan olarak çıkıyor. Gelinen boyutların büyüklüğü kendi zıttını yaratacak geçiş noktasına tırmanırken, umut 21. yüzyılda doğa onarımının büyük yükselişini işaret ediyor. Doğanın kaynağı "SU DEVİNİMİ" ise onarım mekanizmasının lokomotifi olacak gibi görünüyor. Bu kapsamda mesleğimize olacak gereksinimi de görüyor ve bu yönde Peyzaj Mimarları Odası olarak mesleğimizi gelecekteki bu gereksinime hazırlamak için sürekli çalışıyoruz. Bu bağlamda kendi kendimize sorduklarımız var. Bunlar:


• Su kaynakları ile ilgili gelecekte olacağı varsayılan mücadele konusuna mesleğimiz yeterince odaklanabiliyor mu?

• Tasarım sürecine başlarken meslektaşımız bu konuyla ilgili ne gibi sorular oluşturabilir?

• Sorulara verecek cevaplarımızı bizden kimler talep edebilir?

• Başarım göstergeleri nelerdir, bu başarım nasıl belgelenebilir?

Daha sıcak ve daha kalabalıklaşan bir gezegende, tatlı su kaynakları ve onlara bağlı ekosistemler daha önce hiç olmadığı kadar zorlanıyor. Doğal peyzajlarımızı ve ekosistemlerimizi ihmal ettiğimizde, hayatta kalmak ve gelişmek için ihtiyaç duyduğumuz temiz suya sahip olmayı daha da zorlaştırıyoruz. Doğaya dayalı çözümler sorunlarımızın çoğunu çözme potansiyeline sahiptir. Yeşil alt yapı planı doğaya dayalı bir çözüm aracıdır. Peyzaj Mimarlarının ehil olduğu konuların başında gelen "Yeşil altyapı" uygulamaları için mevzuat oluşturulmalı, uygulama başarım ilkelerinin hazırlanması yine işin ehli meslektaşlarımıza bırakılmalıdır.

 

Mümkün olan yerlerde yeşil alt yapıyı "gri" altyapı ile uyumlu hale getirmeliyiz. Akarsu yatakları elverdiğince kanallaştırılmamalı, taşkınla beraber yaşamayı öğrenmeliyiz. Sulak alanları onarmalıyız. Yeni orman alanları oluşturmalı ve koruyarak kullanmalıyız. Su devinimi ne kadar doğanın kendi kendini regüle etme kabiliyeti temelinde işleyebilirse insan sağlığı ve geçimi o derece sürdürülebilir olacaktır.


Mesleğimiz işe yerin özelliklerini keşfetmek ve açığa çıkarmakla başlar. Bizler bilim ve estetik bilgisini tasarımda kullanan mesleğin sahipleriyiz. Atmosferde, gezegenin bütün nehirlerinden daha fazla su bulunduğunu biliyoruz. Peyzaj mimarları olarak havadan su yaratamayız elbette, ancak "Su için Doğa" konusunda insanlık adına yapabileceğimiz çok şeyler var. Doğal peyzajın yapı, işlev ve değişimini bütünleşik ele alarak doğanın keşif yolculuğuna hevesli ve niyetli bir mesleğin sahipleriyiz. Kendimizi bir su damlasının yerine koyarak çalışmak, son derece karmaşık doğayı kavrama yönünde işimizi kolaylaştırıyor. Ülkemizde yapabileceklerimizin mevzuatta yerini bulamamış olması, dolayısıyla uygulamada meslektaşlarımızın beklenen düzeyde yer alamamasını toplumsal bir kriz olarak görüyoruz. Bu kriz aşılmadan, mekânsal planlama ve tasarım eylemleri kapsamında "Su için Doğa" adına yapılabileceklerin yetersiz ve kısa erimli kalacağına inanıyoruz. Bundan ülkemiz eşsiz peyzajları olumsuz etkilenirken; gelecek nesiller bunun hesabını günümüz insanından soracaktır. Vakit varken yurttaş, siyasetçi ve yöneticilerimizi peyzaj mimarlarının hak ve yetkilerini bizimle birlikte savunmaya davet ediyoruz. Toprak ana ve iyilik adına…

 

Okunma Sayısı 177
Fotoğraf Galerisi