TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

Basın Açıklaması - Korunan Alanlara Yonelik Yapılan Yonetmelik Değişikliği Kabul Edilemez

GENEL MERKEZ
13.04.2020 (Son Güncelleme: 27.04.2020 15:38:23)

16 Mart 2020 tarihli/ 31070 Sayılı Resmi Gazete Yayınlanan “KORUNAN ALANLARIN TESPİT, TESCİL VE ONAYINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK” hakkında TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Basın Açıklaması

16 Mart 2020 tarihli/ 31070 Sayılı Resmi Gazete Yayınlanan 

"KORUNAN ALANLARIN TESPİT, TESCİL VE ONAYINA İLİŞKİN USUL VE ESASLARA DAİR YÖNETMELİKTE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK" hakkında 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Basın Açıklaması

Bilindiği gibi "Küçük Asya" olarak da anılan ülkemiz Asya-Avrupa arasında köprü oluşturan coğrafi konumu, morfolojik, iklimsel yapı çeşitlilikleri nedeniyle hem habitat çeşitliliği hem de biyolojik çeşitlilik açısından çok zengin bir ülke durumundadır. Bununla birlikte, aynı zamanda Akdeniz Havzası`nda bozulma açısından öncelikli olan sıcak alanlarınkesişim noktasında yer almaktadır. Bu açıdan bakıldığında habitat bütünlüklerinin ve buna bağlı biyoçeşitlilik unsurlarının etkin bir içimde korunabilmesi, "Koruma Alanlarının" doğru bir biçimde ele alındığı koruma yaklaşımlarına gereksinim duymaktadır. 

Bu noktada, uzun yıllarca hem uygulayıcılar hem de akademisyenler tarafından tespit ve uygulama yaklaşımları açısından eleştirilse de, ülkemiz en etkin koruma statüsü olan Sit kavramı, 2012 yılından bu yana mevzuat kapsamında önemli değişimler yaşamaktadır. Bu değişimlere göre 1. Derece, 2. Derece ve 3. Derece olarak sınıflandırılan sitler, yeni yaklaşım içerisinde "Kesin Korunacak Hassas Alanlar, Nitelikli Doğa Koruma Alanları ve Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları" olmak üzere 3 kategoride ele alınmaya başlanmıştır. 16 Mart 2020 tarihinde yayınlanan yeni yönetmelik ile korunan alanların kullanım biçimleri açısından da önemli değişiklikler öngörülmüştür. Buna göre; 

 

  1. Dünyada son yıllarda yaşanan gelişmeler göstermektedir ki, tür ve habitat temelli koruma yaklaşımları birlikte ele alınmak zorundadır. Ancak son dönemlerde koruma alanı ilanlarına bakıldığında genellikle çok parçacıl, kategorilerin çok iç içe girdiği alan ilanları söz konusudur. Her ne kadar yeni alan ilanlarının "4 Mevsim Ekolojik Temelli"izlemelere dayandırıldığı belirtilse de, bu kadar küçük ve parçalı alanlarda hem tür hem de habitat korunumu sağlanamayacaktır. Bu nedenle, yönetmelikte korumaya yönelik etkin alan büyüklüğüne yönelik ifadelere yer verilmesi gerekmektedir. 
  2. Ayrıca, parçalı ve iç içe geçen alan ilanları koruma yaklaşımlarının uygulanabilmesi açısından da son derece sıkıntılı durumlar oluşturmaktadır. Bu nedenle, yukarıda sayılan Kesin Korunacak Hassas Alanı`nın bittiği noktada hemen Nitelikli Doğa Koruma Alanı yada Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı başlayabilmektedir. Ancak doğada ve insan kullanımlarının etki alanlarında sınırlar bu şekilde keskin hatlarla çizilememektedir. Bu nedenle, etkin koruma sağlanabilmesi ve habitat parçalanmalarının minimumda tutulabilmesi için özellikle öncelikli olan -Kesin Korunacak Hassas Alanlar ve Nitelik Doğa Alanları için çekirdek bölgelerin ve önlem tampon bölgelerinin belirlenmesi gerekmektedir. Yönetmelik açısından en önemli eksikliklerden birisi bu bölgelere yönelik ifadelerin yer almamasıdır. 
  3. Yönetmeliğin önceki halinde, Nitelikli Doğa Koruma Alanları için "doğal yapısı ile uyumlu çadırlı kamp alanı, bungalov ve günübirlik faaliyetlerin yapılabildiği alanlarıdır" ifadesi yer almaktayken yeni yönetmelikte "alanın doğal yapısıyla uyumlu, beton, asfalt gibi malzemelerin kullanılmadığı" ibaresi eklenerek bir sınırlama getirilmiştir. Bu özellikle habitat bütünlüğünün korunması açısından sevindirici bir gelişme olmakla birlikte yönetmeliğin hem eski hem de yeni halinde bulunan "Alanın ve doğal özelliklerin devamlılığı için halkın bu alanlara erişiminin uygun seviye ve şekilde tutulması esastır." ifadesi uygulamada sorunlara neden olabilecek çok belirsiz ifadedir. Uygun seviye, kullanım biçiminin ve taşıma kapasitelerinin belirlenmesinde esas alınacak kıstaslara ilişkin detaylı ölçütlere gereksinim vardır. 
  4. Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları için önceki yönetmelikte yer alan "doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır" ifadesi "doğal ve kültürel bakımdan uyumlu düşük yoğunlukta faaliyetler, entegre tesis, turizm ve yerleşimlere izin veren alanlardır." olarak değiştirilmiştir.Burada yine uygulamada büyük sıkıntılara yol açabilecek "düşük yoğunluklu faaliyetler" ibaresi açıklanmamış ve yoruma açık bırakılmıştır. Yönetmelikte düşük yoğunluklu kullanım ifadesinin çerçevesi net ölçütler ile şekillendirilmelidir. 
  5. Yeni yönetmelikte Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanları entegre tesislerin yapılabileceği alanlar olarak tanımlanmıştır. Bu entegre tesislerin özellikleri, kapasiteleri ve büyüklükleri gibi hiçbir kritere yer verilmemiştir. Bu ifade ile bu koruma alanlarının kamu yararı gerekçe gösterilerek parçalanmasının önü açılmıştır. 
  6. Yeni yönetmelik eklenen "Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanlarında bulunan madenlerin milli menfaatlere uygun olarak aranması, hangi şartlarda ve ölçülerde işletileceği, kapatılması ve alanın rehabilitasyonu ilke kararları doğrultusunda alınacak olan Bölge Komisyonlarının kararları doğrultusunda yapılır." ifadesi ile bu alanların madencilik faaliyetlerinin etkisi ve baskısı altında kalması kaçınılmazdır. 

 

Dolayısıyla TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak 16 Mart 2020 tarihli/ 31070 Sayılı Resmi Gazete Yayınlanan "Korunan Alanların Tespit, Tescil Ve Onayına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik"in kabul edilemeyeceğini, ivedilikle iyileştirmeye yönelik önlemlerin alınmasının zorunlu olduğunu belirtiriz. Konu ile ilgili her türlü hukuki mücadeleyi sürdüreceğimizi kamuoyuna duyururuz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası 

 

Okunma Sayısı 103
Fotoğraf Galerisi