Ankara 10. İdare Mahkemesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Nazım Ve Uygulama İmar Planı‘nın ve plan notlarının onaylanmasına ilişkin 17.05.2007 gün ve 25 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdi.

10. İDARE MAHKEMESİ: KÜLTÜR BAKANLIĞI‘NIN
ULUS PLANINI ONAYAN KARARI HUKUKA AYKIRI

Ankara 10. İdare Mahkemesi, Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Nazım Ve Uygulama İmar Planı‘nın ve plan notlarının onaylanmasına ilişkin 17.05.2007 gün ve 25 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararının hukuka aykırı olduğuna karar verdi.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘nun Mayıs 2007‘de Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Nazım Ve Uygulama İmar Planı‘nı onayan kararının yürütmesinin durdurulması ve iptal edilmesi talebiyle ileri sürdüğümüz gerekçeler mahkemece tayin edilen bilirkişilerce yapılan keşif incelemesi sonunda düzenlenen rapor ile haklı bulundu. Mahkeme, Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘nun onama işleminin yürütmesini durdurdu.

Kararda, Ankara Yenileme Alanı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘nun, 2863 sayılı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yasası‘nın tanımladığı alanların dışında kalan alanları da içeren ve bu niteliğiyle yasal olmayan bir planı onaylayarak kanuna aykırı hareket ettiğinin tespit edildiği, görev alanı 5366 sayılı yasa ile sınırlı olan Ankara Yenileme Alanı Kültür Ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu‘nun görevleri içinde olmayan alanları içeren bir planı onaylamasının hukuka aykırı olduğuna karar verildi.

Kararda, Büyükşehir Belediyesi‘nin yenileme alan sınırı içerisinde koruma imar planı yapımına girişmesi sonucunda birbirinden farklı mevzuatlara tabii olan yenileme alanları ile koruma alanları kararlan birbirine karıştırıldığı ve bu durumun üretilen planın amaç ve hedefleri muğlaklaştırıldığından, dava konusu işlem ile amaçlanan kamu yararının gerçekleşmediğinden hareketle işlemin yürütmesinin durdurulmasına karar verildiği belirtildi.

Bugün mahkemece söylenen, oysa Ulus‘taki planlama sürecinin başından bu yana ileri sürdüğümüz söz konusu iddialar dikkate alınsa idi, bugün Ulus‘ta yaşanan dram ve kargaşa oluşmayacak, kamu zararı doğmayacaktı.

Öyle ki mahkeme kararı ile tescillenen sözümüzün haklılığı, 12.6.2008 tarihinde (bilirkişi raporundan hemen sonra) 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kanunu‘nun 57 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere önerilen değişiklik ile birkez daha kanıtlanmıştır.

Değişiklik metni ile, 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun uyarınca ilan edilen yenileme bölgelerinde yenileme projelerini onaylamak üzere 5366 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları da bu maddede belirtilen işleri yapmakla görevli ve yetkili kılınmak istenerek yapılan hukuki manevra, plan ile bugüne kadar yapılan tüm işlemlerin hukuki olmadığının en açık kanıtıdır.

Mahkeme kararlarını bertaraf eden, Ulus‘taki karmaşanın sebebi olan tüm uygulamalar derhal durdurulmalı, konu ile ilgili tüm kesimlerin katılımı ile yeni bir planlama çalışmasına başlanmalıdır.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak bu süreçte üzerimize düşen görevi kamusal bakış açımızla en iyi şekilde yerine getireceğimiz inancı ile Ulus‘ta daha fazla kent suçu işlenmemesi için yetkilileri göreve ve sağduyuya davet ediyoruz.