TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

19 EYLÜL 1979 TMMOB TARİHİNİN ÖNEMLİ BİR GÜNÜDÜR

MERKEZ
18.09.2008

19 Eylül 1979’da TMMOB Başkanı Teoman Öztürk bir basın açıklaması yaparak; “TMMOB çağrısı uyarınca bu sabah başlayan 1 günlük iş bırakma eylemi başarı ile sürmektedir. Yetkililerin bugünkü basında yer alan demeçleri yıllardan beri haklı isteklerini sabırla ve bütün yolları deneyerek dile getiren mühendis ve mimarları aldatmayacaktır”...

BASINA VE KAMUOYUNA

19 EYLÜL 1979 TMMOB TARİHİNİN ÖNEMLİ BİR GÜNÜDÜR

İnsanı özne alan bir mesleğin, mühendis, mimar ve şehir plancıları mesleğinin örgütü TMMOB‘nin tarihinde 19 Eylül 1979 önemli bir gündür.

Neden bugün bizim tarihimizde önemlidir? Dönemin belgeleri bunu kolaylıkla açıklamaktadır:

17 Eylül 1979‘da  TMMOB ve Birliğe bağlı Elektrik, Fizik, Harita ve Kadastro, İnşaat, Jeoloji, Kimya, Maden, Makina, Metalurji, Meteoroloji, Mimarlar, Orman, Ziraat, Şehir Planlama Odaları yöneticileri Ankara‘da bir basın toplantısı düzenleyerek tüm mühendis ve mimarların 19 Eylül 1979 Çarşamba günü bir günlük iş bırakmaya çağrıldığını açıklar:

Maden ocaklarından-enerji santrallerine, fabrikadan-tarlalara, şantiyelerden-bürolara dek hayatın her alanında çok zor koşullar altında görev yapan mühendis ve mimarlar, tüm emeği ile geçinenler gibi, giderek daha da büyüyen sıkıntılar içinde yaşamağa çalışmaktadırlar.

Bugün, nicel ve nitel yönden her işimizi görecek teknik elemana sahip bulunulan Türkiye‘de bütün önemli işler yüz binlerce lira aylıklar ödenerek yabancı sözde uzmanlara gördürülmekte, gelişmemizin-kalkınmamızın yönetim ve denetimi yabancılara terk edilmiş bulunmaktadır.

Bu yapı içinde bilim ve tekniği emekçi halkının çıkarları doğrultusunda yalnızca onun hizmetine sunması engellenen yurtsever mühendis ve mimarlar, tüm çalışanlar gibi; bir yandan açlığa, işsizliğe, yurt dışına göçe zorlanmakta öte yandan aynı zamanda baskılara, kıyımlara, faşist saldırılara hedef olmaktadırlar.

Büyük bir kısmı kamu kesiminde çalışan, grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip bulunmadığı için ücretleri tek taraflı olarak belirlenen mühendis ve mimarların ücretlerinin hayati giderleri karşılayacak biçimde değil de, IMF buyruklarına göre düzenlenmesini kabul etme olanağı yoktur.

Sorunlarımız, baskılarla-faşist saldırılarla-kuyruklarla-yokluklarla-IMF‘lerle ömür tüketen emekçi halkımızın sorunları ile birdir.

Ev kiralarının 6-7 bin liradan başladığı, boğaz tokluğu için 6-7 bin liranın gerektiği bugün; hiçbir kimse ya da kesim bizleri 5-6 bin liralık maaşlarla, ayın başında tükenen maaşlarla geçinmeğe mahkum edemez.

Bütün bunları değerlendiren TMMOB, kitlesi ile birlikte yıllardır ve özellikle son aylarda şu istemlerini dile getirmiş ve gerçekleşmesi için her yolu denemişlerdir:

•1.       Teknik hizmetin gerekli ve yeterli bir biçimde emekçi halkımızın çıkarları doğrultusunda ve yalnızca onun hizmetine sunulabilmesi için tüm anti-demokratik uygulamalar ve baskılar giderilmeli, faşist odakların üstüne kararlı bir biçimde gidilmelidir.

•2.       Kamu kesiminde çalışanların grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklarını elde etmelerinin önündeki engeller kaldırılmalıdır.

•3.       Her alanda çalışanların arasındaki farklı uygulamalar kaldırılmalıdır.

•4.       Kısa sürede, mühendis-mimar-tekniker-teknisyen vb. teknik elemanlar arasında ayrıcalık yaratmayan, ön koşul olarak yalnızca yaşamak için gerekli ücretin sağlanmasını veri alan, eşit işe eşit ücretin uygulanmasını getiren bir düzenleme sağlanmalıdır.

Ancak bu istemler gerçekleştirilmemiş; aksine biraz daha işsizlik, pahalılık ve yoksulluk, biraz daha baskı ve faşist saldırılar geliştirilmiştir.

Mühendis ve mimarlar örgütleri TMMOB ile birlikte son olarak, birkaç yüz liralık artış gelirine malum "Yan Ödeme Kararnamesi"nin kesinleştiğinin açıklamasından sonra, Türkiye‘nin dört bir yanında şunları söylemişlerdir:

"Bizler, tüm kamu çalışanları gibi; yaşama sorunumuzun, bir ölçüde Dünya‘nın yalnızca 6 ülkesinde bulunmayan grevli-toplu sözleşmeli sendikal hakların elde edilmesi ile çözüleceğini biliyor ve mutlaka alacağımız bu hak için mücadelemizi sürdürüyoruz. Bu süreçte, bugün için ve geçici olarak şu iki öneriyi ilgililere sunuyoruz:

•1-      Ya bize hiçbir ücret ödemeyin; ev sahibi, bakkal, kasap, manav vb. gibi yerlerle sizin aranızda aracı olmaktan bizleri çıkarın bunlara ödemeyi siz yapın,

•2-      Ya da, bunları karşılayabilecek asgari ve gerçek ücret önerilerimizi benimseyin ve uygulayın.

Geçici olarak bu iki önerimizden birinin gerçekleştirilmesi kabulümüzdür. Bunu da sağlamadığınız takdirde, sağlanıncaya dek üretimin her alanında en etkin gücümüzle mücadele edeceğiz."

Ancak görülmektedir ki bu görüş ve önerilerimiz de benimsenmemiştir.

Yaşamak, bilim ve tekniği emekçi halkının hizmetine sunmak isteyen Türkiye mühendis ve mimarları haklı isteklerini gerçekleştirmek için, bugüne dek, gerekli her şeyi yapmışlardır. Bugün haklı isteklerini gerçekleştirecek konum ve etkinliktedirler. Haklı mücadelelerinde yalnız olmadıklarını; işçi, memur, öğretmen, sağlık personeli gibi tüm emeği ile geçinenlerin ve örgütlerinin bizlere onur veren desteklerini aldıklarını bilmekte ve mücadelelerinin başarıya ulaşacağına inanmaktadır.

Türkiye mühendis ve mimarları gerek tek başlarına gerekse diğer çalışanlarla birlikte etkin bir mücadeleyi sürdürmeye kararlıdırlar ve bu yolda bugün her zamankinden daha da güçlüdürler.

Gerek diğer çalışanların da desteğini alarak sürdürdüğümüz çalışmalarımızın; gerekse diğer çalışanlarla birlikte başlattığımız ve gelecek günlerde daha da yükselecek ortak çalışmalarımızın mutlaka başarıya ulaşacağına inanıyoruz.

Haklarımızı elde etme yolunda verdiğimiz ve güçlendirerek vereceğimiz mücadeleler sırasında gelen ve gelecek olan baskı ve saldırıların bizleri yıldıramayacağı konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Bu görüşlerden ve değerlendirmelerden hareket eden TMOMB Yönetim Kurulu bugün için yalnızca bir uyarı olarak,

Tüm mühendis ve mimarları, 19 Eylül 1979 çarşamba günü bir günlük iş bırakmaya çağırmayı kararlaştırmıştır.

Emekçi halkımıza ve üyelerimize duyururuz.

19 Eylül 1979‘da TMMOB Başkanı Teoman Öztürk bir basın açıklaması yaparak; "TMMOB çağrısı uyarınca bu sabah başlayan 1 günlük iş bırakma eylemi başarı ile sürmektedir. Yetkililerin bugünkü basında yer alan demeçleri yıllardan beri haklı isteklerini sabırla ve bütün yolları deneyerek dile getiren mühendis ve mimarları aldatmayacaktır" der:

Mühendis ve mimarların, örgütleri TMMOB‘nin çağrısına uyarak insanca yaşama ve grevli-toplu sözleşmeli sendikal hakları alma yolunda başlattıkları "1 günlük iş bırakma" uygulaması bütün Türkiye‘de, pek çok işyerinde bugün sabahtan itibaren başlamıştır, sürmektedir.

Sayıları yüz bine varan Türkiye mühendis ve mimarlarının tek yasal yetkili kuruluşu olan TMMOB, üyelerinin sorunları ve çözüm yolu konusunda, uzun süredir ilgilileri uyarmakta fakat bu görüş önerileri sürekli olarak dikkate alınmamaktaydı.

Memurlara ve özellikle teknik personele yan ödemelerle büyük olanaklar(!) sağlandığı bugünkü gazetelerde, ilgililerin büyük boy demeçleri ile açıklandı. Yine bugünkü gazetelerde yüzde yüze varan zamlarda, teknik personel için bunun da yeterli olmadığı ancak Devletin olanaklarının bu kadar olduğundan dem vuruldu. Yine ilgililer "bu kadar zamma rağmen Mühendis ve Mimarların siyasal amaçlı eylemleri itibar etmeyeceklerini umduklarını...." açıkladılar.

Ancak bu büyük rakamların hangi ücretler üzerine ve kaç kişiye verildiğini açıklamaktan sürekli olarak kaçınanlar; yeni göreve başlayan ve çoğunluğu oluşturan Mühendis ve Mimarların bu son zamlarla ellerine geçecek olan 6-7 bin lira ile nasıl yaşayacaklarını açıklamamaktadırlar.

Kamu kesiminde çalışan 70 bine yakın Mühendis ve Mimarın %1.8 ine birkaç bin lira fazla vererek, 70 bin kişiye yüksek bir zam yapıldığını söylemek gülünçtür.

Ayrıca bu günkü Yan Ödeme Kararnamesi çalışanların hiçbir kesimine hiçbir şey getirmemekte ve Teknik Elemanları, tüm çalışanları bölmeyi ve ortak mücadelelerini zayıflatmayı da hedeflemektedir. "Devletin olanakları yoktur" diyenler, yerli ve yabancı tekellere milyarlar aktaran, yabancı sözlü uzmanlara yüzbinlerce lira aylık veren, gelişmenin ve kalkınmanın denetim ve yönetimini yabancılara teslim edenler, kitlelerin haklı mücadelelerini engelleyemeyecek ve kitleleri yanıltamayacaktır.

Ama ne açıklanan rakamlar, ne de göz dağı vermeyi ve haklı bir eylemi zaafa uğratmayı amaçlayan beyanatlar ve siyaset yapılıyor demagojileri, yıllardan beri haklı istemlerini sabırla ve bütün yolları deneyerek dile getiren mühendis ve mimarları aldatamayacaktır.

Bugün tüm mühendis ve mimarlar, örgütleri TMMOB‘nin öncülüğünde ve tüm diğer çalışanlar ve örgütlerinin desteğini alarak anayasal haklarını kullanmaktadırlar. TMMOB bu karar ve uygulayışı ile Kuruluş Yasasında kendisine yüklenmiş olan görevleri yerine getirdiği inancındadır. Ve üyelerinin bu kararı uygulamada gösterdikleri inanç ve kararlılık güven vericidir, hakların elde edilmesi mücadelesinin mutlaka başarıya ulaşacağının en açık kanıtıdır.

Bugünkü mücadelemizde bizlere omuz veren ve gücümüze güç katan tüm kuruluş ve üyelerine Mühendis ve Mimarlar adına teşekkür ediyoruz. Diğer çalışanlar ve örgütleriyle birlikte önümüzdeki günlerde daha güçlü ve yaygın bir mücadeleyi başarıya ulaştırıncaya dek sürdüreceğimize inandığımızı açıklamayı bir görev sayıyoruz.

Bugünkü eylemimiz, tüm baskılara karşı başarıya ulaşacak ve mücadelemiz güçlenerek sürecektir.

Emekçi halkımıza duyururuz.

Ve sonra 20.09.1979‘da TMMOB başkanı Teoman Öztürk ve TMMOB‘ye bağlı 18 Oda‘nın yöneticileri bir basın toplantısı yaparak, TMMOB‘nin çağrısıyla yapılan 1 günlük iş bırakma eyleminin başarıyla gerçekleştiğini açıklarlar:

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği tarafından yapılan çağrı uyarınca dün Türkiye düzeyinde gerçekleştirilen "Bir günlük iş bırakma eylemi" başarı ile sonuçlandı.

Çalışanların bir parçası olan; grevli-toplu sözleşmeli sendikal haklara sahip olmadığından ücretleri tek taraflı ve çok yetersiz düzeyde belirlenen; işsizliğe, geçim sıkıntısına mahkûm edilen; emekçi halkımızın çıkarlarını savunduğu için baskılara, kıyımlara, faşist saldırılara uğrayan mühendis ve mimarlar, örgütlerinin çağrısını büyük bir inanç ve tam bir kararlılık içinde işyerlerinde uyguladılar.

Gerek eylem öncesinde, gerekse eylem anında çok yönlü destekleri ile bizlere güç katan tüm demokrasi güçlerine, hemen başlarda teşekkür etmeyi önemli bir görev sayıyoruz.

19 Eylül eylemi her aşaması ile çalışanların ve örgütlerinin fiili birlikteliğini gerçekleştirmesi açısından son derece önemlidir, önümüzdeki günlerde çalışanların verecekleri ortak mücadeleler açısından olumludur, güven vericidir.

19 Eylül 1979 günü gerçekleştirilen iş bırakma eylemine mühendis ve mimarların %100‘e yakın bir bölümü katılmıştır.

İlk gelen bilgilere göre 49 ilde 443 işyerinde mühendis ve mimarların yanı sıra; işçi, teknik eleman, memur, sağlık görevlisi vb. çalışanlarında katılımı ile 100 bini aşkın kamu çalışanı eyleme aktif olarak katılmışlardır. Teknik eğitim gören bazı öğrenciler de eylemimizi desteklemişlerdir.

Uyarı niteliğindeki bu eylem sırasında genellikle işyerlerinde yapılan ön toplantılar sonrasında işyerleri topluca terk edilmiştir. Bunun yanı sıra bazı işyerlerinde üretim durdurulmuş, formlar ve yürüyüşler düzenlenmiş, değişik eylem biçimleri sergilenmiştir.

Haklı isteklerimizi elde etmek için gerek içimizde gerekse diğer çalışanlar ve örgütleri ile birlikte sürdürdüğümüz mücadele bitmemiştir. Program uyarınca diğer kuruluşlarla ortak çalışmalarımızı daha güçlü bir biçimde sürdürecek, bölgesel eylemler ve çalışanlar kurultayını mutlaka gerçekleştireceğiz. Çalışanların ortak mücadeleleri sonunda tüm haklarını mutlaka alacaklarından kimsenin kuşkusu olmamalıdır.

Kendi siyasi tercihleri ile IMF‘ye boyun eğenler, bunun sonuçlarından zarar görenlerin haklı çıkışlarını eylem öncesinde "siyasi amaçlı eylem" demagojileri ile zayıflatmaya çalışmışlardır. Oysa bu demagojileri yapanların, temel tüketim malları, ev kirası vb. fiyatları ile ilgilenmezken, çalışanların maaş ve ücretlerini kısıtlamalarının ardındaki siyasi-sınıfsal tavır çok açık olarak görülmektedir.

Eylem öncesindeki açıklamalarımızda belirttiğimiz gibi hiçbir baskı bizleri haklı mücadelemizden alıkoyamayacaktır. Yetkililerin son eylemde görülen kararlılık karşısında, bu konuda gereken dersi çıkaracaklarını umuyoruz.

Mühendis ve mimarlar, diğer çalışanlarla birlikte, bugün sahip olmadıkları demokratik direnme haklarını er geç alacaklar, giderek kendi yaşam koşullarını belirlenmesinde söz ve karar sahibi olacaklardır.

Emekçi halkımıza duyururuz.

Ve şimdi TMMOB söylemektedir:

Selam olsun Teoman Öztürk‘e.

Selam olsun dönemin TMMOB yöneticilerine, kadrolarına, örgütlü üyelerine.

Selam olsun TMMOB‘nin bugününü yaratanlarına.

Selam olsun bugün de TMMOB‘nin onurlu yürüyüşünü, dik duruşunu sürdürenlere, sürdürmeye niyeti olanlara.

Yaşasın TMMOB. Yaşasın TMMOB örgütlülüğü.

Bitmedi daha sürüyor o kavga

Ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!

Mehmet SOĞANCI
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

 

Okunma Sayısı: 839