Kentin Yanlış Planlandığı, Katlı Kavşak Projelerinin Hukuksal Uyarlılığı Olmadığı Bir Kez Daha Yargı Kararı Altına Alındı.

"35 GÜNDE YAPTIM REKOR KIRDIM DEMEK YETMİYOR"

Aynı konu ile ilgili olarak Çankaya Belediye Başkanlığı‘nca Ankara 8.İdare Mahkemesinde  açılmış olan bir itiraz davası olduğu ve davanın 24.03.2008 tarihinde karar bağlanmıştır.

Ankara 8.İdare Mahkemesinin  vermiş olduğu kararda; "dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler ile bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden; Ulus-Kızılay-Kuğulupark Kavşak İnşaatı kapsamındaki Kuğulupark Kavşaklarının ( Atatürk Bulvarı - N. Tandoğan Caddesi - Kennedy Caddesi ) ile (Atatürk Bulvarı - Polonya Caddesi - Cinnah Caddesi Kavşağı) kesişimlerinin köprülü kavşak olarak düzenlenmesi yolundaki işlemle bunun gerçekleştirilmesi için nazım ve uygulama planı değişikliği yapılması hakkındaki işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir."  denmektedir.

09.07.1966 tarih ve 1965/21 E., 1967/7 K. Sayılı Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere "... iptal davasına konu olan bir idari işlem ve kararın Danıştay‘ca iptal edildiği tarihten değil, idarece verildiği andan itibaren ortadan kalkacağı..." ve "iptal kararlarının geriye yürürlük ilkesine" yer verilmiştir.

Bahsi geçen karar, yürütmenin durdurulması ve iptal kararına konu işlemin, kararın verildiği andan itibaren askıya alındığını ve bu tarihten itibaren Danıştay‘ın istikrar kazanmış ve kökleşmiş kararlarına göre,  iptali istenen tasarrufu ve onun sonucu olan işlemleri durduracağı ve bu tasarruf ve işlemlerin tesislerinden ve icralarından önceki hukuki durumun yürürlüğe girmesini sağlayacağı açıkça belirtmektedir. (Danıştay 3. Daire, 3.1978, E. 1978/151, K. 1978/1999. Bakınız: İdari Yargı Kararlarının Uygulanması... Turgut CANDAN, Danıştay Üyesi, Makalesi, TBB Yayınları, İdari Yargı, Mersin Paneli Kitabı, s. 224) İdarenizce de bu karar doğrultusunda gecikmeksizin işlem yapılması gerekmektedir.

İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olması aynı zamanda "hukuk devleti" ilkesinin de bir gereğidir. Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan bu ilke karşısında idarenin mahkeme kararlarını "aynen" ve "gecikmeksizin" uygulamaktan başka bir seçeneği bulunmamaktadır.

Anayasa‘nın 138 ve İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanun‘un 28. ve 52. maddeleri uyarınca anılan kararı uyarınca, itiraz yoluna başvurmuş olsanız dahi 30 gün içinde dava konusu kararın uygulamasını Anayasa‘nın 2. maddesi ile teminat altına alınan "Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nin bir hukuk devleti olduğuna ilişkin" anayasal ilke uyarınca derhal durdurmanız, uygulamanız içeriğinde yapılan tüm işlemleri ortadan kaldırmanız, mahkemenin kararını bertaraf edici yeni girişim ve kararlardan rücu etmesi gerekmektedir. Bu konuda idareye  tanınmış herhangi bir takdir yetkisi söz konusu değildir. 

Ankara Büyükşehir Belediyesine, söz konusu kararın uygulanmaması halinde yargı kararlarını uygulamama kastı ile hareket ettiği ve bu şekilde ağır bir hizmet kusuru işlediği varsayılarak idarenin adına yetki kullanan kamu görevlilerinin kişisel kusurlarından dolayı kent gelişimindeki fiziksel plan yanlışlıklarının ve meslek odası olarak taşıdığımız kamusal kimlik nedeniyle meslek disiplinimiz gereği olan kent fiziki planlarının bilimsel ve teknik yanlışlıklarının takipçisi olacağımızı, yasal yollara başvurularak sorumluluğunuzun yerine getirilmesi konusunda ısrarlı olacağımızı bildirdik.

Planın hukuka aykırı olduğu gerekçesi ile verilen iptal kararının nasıl uygulanacağı bu sefer gerçekten takip edilecektir.

MAHKEME KARARININ BELEDİYE BAŞKANLIĞINA TEBLİĞİNDEN İTİBAREN İPTAL EDİLMESİ İŞLEMİ İÇİN YASAL SÜRE 30 GÜNDÜR VE TAKVİM İŞLEMEYE BAŞLAMIŞTIR.