TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ "EKOSİSTEM RESTORASYONU"

5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ "EKOSİSTEM RESTORASYONU"
MERKEZ
04.06.2021

Tüm ekosistemlerin korunması konusunda çaba sarfeden önemli meslek disiplinlerinden birisi ve belki en önemlilerinden birisi de şüphesiz peyzaj mimarlığıdır. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak daha yaşanabilir bir gezegen için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü yaşam, tüm farklılıklar birlikte uyum içinde yaşadığında yaşamdır.

 5 HAZİRAN DÜNYA ÇEVRE GÜNÜ "EKOSİSTEM RESTORASYONU"

 

İsveç‘in Stokholm kentinde 1972 yılında yapılan Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı‘nda alınan  kararla Birleşmiş Milletler tarafından çevre sorunlarına dair farkındalığı arttırmak için Dünya Çevre Günü kabul edilen 5 Haziran`ın bu yılki teması "Ekosistem Restorasyonu" ve bu yılki Dünya Çevre Günü`nün ev sahibi Pakistan. Hızla bir yok oluş içerisine giren tüm ekosistemlerin kendini onarabilmelerine olanak sağlayacak girişimler küresel bir gündem haline gelmiştir. 

Ekosistem, belirli bir bölgede bulunan tüm varlıkların kendileri ve birbirleri ile olan ilişkisi ve bu ilişki ile ortaya çıkan, uyumlu bir şekilde sürmesi beklenen ekolojik sistemlerdir. Kara ve su olarak iki ana kategoride yer alsa da çok daha küçük ölçeklere indirgenebilen ekosistemlerin, bir bölgede bulunan varlıkların sürdürülebilir bir şekilde varlığına devam edebilmeleri için dengeli ve uyum içerisinde bulunması gerekmektedir. 

Tarım devrimi ile başlayan antroposen etki, sanayi devrimi ile hız kazanmış, günümüze ise sonuçları iklim krizi olarak yansımıştır. İnsan etkisi ile bozulan ekosistemler, geri dönülemez boyutlara ulaşmıştır. Fakat buna rağmen umut hala bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından 2021 Dünya Çevre Günü`nde Ekosistem Restorasyonu On Yıl girişimi başlatılmaktadır. Bu girişim ile tarım, kent, okyanus, tundra vb her türden ekosistemin restrore edilerek canlı varlığını artırmayı hedeflemekte, biyoçeşitlilik ve dengeli bir ekosistem kurulması için acil eylem planlarını uygulama koymaya başlaktadır. 

En yakın örnek olarak Marmara Denizi`nde yaşanan müsilaj (deniz salyası) ile tekrar anlaşıldı ki ekosisteme müdahalede bulunan her türlü insan etmeni, sonradan doğanın kendini onaramayacak hale gelmesine ve ekosistemin ölmesine neden olmaktadır. Doğal ve geçici olarak Marmara Denizi gibi kapalı denizlerde meydana gelen müsilaj, fabrika atıklarının denize bırakılması ile geri dönüşü olmayacak bir çevre felaketi haline gelme eşiğindedir. 

Uygulanmasında ısrar edilen Kanal İstanbul ile halihazırda can çekişen Marmara Denizi`nin sonunun gelmesi kaçınılmazdır. Dünyanın en genç denizlerinden Marmara Denizi, Kanal İstanbul gibi "mega projeler" ile antroposen baskının artması sonucu uzmanların tabiri ile dev bir foseptik çukuru haline gelme tehlikesi ile karşı karşıyadır. Böylesine zengin ve değerli bir ekosistemin yitirilmemesi için Kanal İstanbul projesinden derhal vazgeçilmelidir. 

İkizdere`de, Manisa`da ve daha nice doğal ekosistemin hüküm sürdüğü alanlarda yine insan eliyle, rant uğruna yapılan, yapılması planlanan maden ve taş ocaklarının etkilerini kısa süre içerisinde hissetmemiz kaçınılmazdır. Bir ekosistemin oluşması yüzlerce yıl alabilmektedir ve hiçbir insan müdahalesi bir ekosistem yaratamamaktadır. Bu bilinçle hareket edilmediği takdirde, ekosistemin yalnızca fidan dikilerek kurulabilen bir sistem olduğu düşüncesiyle atılan her adımda kendi yaşam alanlarımızın felaketleri de hazırlanmaktadır. 

Sadece insan odaklı değil, bugün her canlının yaşama hakkı olduğu gerçeği ve gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilme gayesi ile hareket edilmeli ve ÇED süreçlerinin düzgün uygulanmadığı, bilimin esas alınmadığı karar ve uygulamalar terk edilmelidir. Ekosisteme uyumlu ve sürdürülebilir politikalar izlenmeli, plan, proje ve uygulamalar devlet denetiminde ilgili meslek gruplarınca denetlenmelidir.

Peyzaj Mimarlığı; modernizm, hızlı sanayileşme ve nüfus artışı etkisiyle bugün karşı karşıya kaldığımız çevre sorunlarına karşı ihtiyaç duyulan çözümleri sunmaya çalışmaktadır. Kentlerde ortaya çıkan biyolojik atıkların geri dönüşümü, erozyon kontrolü, yeşil altyapı ve ulaşım güzergahları gibi birçok konuda ekolojik kaygılarla hareket ederek farklı bir mühendislik yaklaşımı ortaya konması peyzaj mimarlığı disiplini çalışmalarını içermektedir.

Unutulmamalıdır ki yaşayabileceğimiz tek bir gezegen var ve bencilliklerimizden dolayı onu yaşanmaz hale getirme yolunda hızla ilerlenmektedir. Bu dünya sadece insan türünün etkilendiği ekosistemler için değil, içinde barındırdığı 1,75 milyon tür için de yuva niteliğinde olan sayısız ekosistem için de tek konaktır. Biyoçeşitlilik ve dengeli bir ekosistem tüm canlıların yaşam hakkını savunmanın yanında daha verimli bir gezegen için en önemli koşuldur. 

Tüm ekosistemlerin korunması konusunda çaba sarfeden önemli meslek disiplinlerinden birisi ve belki en önemlilerinden birisi de şüphesiz peyzaj mimarlığıdır. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak daha yaşanabilir bir gezegen için çalışmaya devam edeceğiz. Çünkü yaşam, tüm farklılıklar birlikte uyum içinde yaşadığında yaşamdır. 

 

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

14. Dönem Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 284