Odamızın dönem sözcüsü olduğu Ankaram Platformu tüm bileşenleri ile ortak basın açıklaması yaparak afet riskinden ziyade merkezi otoritenin riski altında olan halk ve kamuoyunu bilgilendirdi.

ANKARAM PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI

Van depreminin ardından Başbakan Tayyip Erdoğan‘ın duyurduğu "Kentsel Dönüşüm Yasası" olarak bilinen AFET  RİSKİ  ALTINDAKİ  ALANLARIN  DÖNÜŞTÜRÜLMESİ  HAKKINDAKİ  KANUN  TASARISI  bu hafta meclis gündemine alındı.

Kamuoyunu  Kadına Şiddet ve 4+4+4  yasaları ile oyalayıp, komisyonlarda bile görüşülmeden,  meclis gündemine sokulan yasa aynı hızla meclisten geçirilmek istenmektedir.

Kamuoyunun dikkatinden kaçırılmak istenen yasa aslında bir MÜLKSÜZLEŞTİRME yasasıdır.  

AKP iktidarı, bu yasaya zemin hazırlamak için  son dönemde sıkça, yurttaşın can ve mal kaybını önlemek için  19 milyon yapı stokunun 9-11 milyonluk kısmının yenilenmesi gerektiğini söylemektedir. Bu,  her iki binadan birinin yıkılması demektir. 

- Afet riskini konu etmesine karşın afet riski taşıyan kişi ve kamuya ait  yapı ve alanlarda  alınacak önlemleri içermek yerine, MÜLKİYET HAKKININ KALDIRILMASI ve bütün yapı ve alanlardaki mülk hakkının TOKİ`nin kullanımı ve düzenlemesine verilmesini öngören hükümler taşımaktadır.

-Tasarı  TÜRKİYE CUMHURİYETİNİN KURUMLARINI İŞLEVSİZLEŞTİREN hükümleri içermektedir. 

-Bütün yetkiyi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ`de toplayarak devlet içinde devlet oluşturmaktadır.

9. madde ile; Orman Alanları, Zeytinlik Alanları, Turizm Alanları, Askeri Yasak Bölgeler ve  Güvenlik  Alanları, Kültür Varlıklarımız, Kıyı Alanları, Meralar, Doğal Alanlarımız ile ilgili kanunların ve Boğaziçi Kanununun bu kanunun uygulamasını engelleyici hükümleri, (hangileri olduğu belirtilmeden) yürürlükten kaldırılmaktadır

-Deprem riskinden korunmak için milli değerlerimiz ormanların, mera alanlarının, tarihi ve kültürel varlıklarımızın korunmasıyla ilgili mevzuatın ilgili hükümlerini geçersiz kılarak, ÜLKEMİZİN BÜTÜN DEĞERLERİNİ RİSK ALTINDA BIRAKMAKTADIR. Tasarının yasalaşmasıyla kamunun elinde kalan son araziler de elden çıkarılacak, kamusal fakirleşme yeni bir boyut kazanacaktır 

-Ülke savunmamız için gerekli askeri alanlarla ilgili tasarruf yetkisini bu konuda yetkin olmayan idarelere bırakarak ÜLKE SAVUNMASINI RİSK ALTINDA BIRAKMAKTADIR.

- Tasarıda Ankara Atatürk Kültür Merkezi Alanı ile ilgili yapılan düzenlemeler, kabul edilemez açık bir talan girişimidir. Bu maddeyle açıkça CUMHURİYET YAPILARI hedef alınarak CUMHURİYET`İMİZİN MADDİ VARLIKLARI ORTADAN KALDIRILMAK İSTENMEKTEDİR.

-Gerektiğinde sağlam yapılara da kanun hükümlerinin uygulanmasına ilişkin düzenleme açıkça Anayasaya aykırıdır. 

-İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca 30 gün içinde dava açılabilir. BU DAVALARDA YÜRÜTMENİN DURDURULMASINA KARAR VERİLEMEZ". Maddesi, (6.madde 9.fıkra) Hukuk Devleti ilkesine taban tabana zıttır.

Bu tasarı metnini incelediğimizde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek`in Ankara üzerindeki emellerini gerçekleştirmesi için hazırlanmış olduğu kanısına varıyoruz.

-Bu yasa, Ulus`taki AKM alanı içinde bulunan Cumhuriyet yapılarının(Ulus Heykeli`nden başlayıp Ankara Garı`na  kadar olan bölge) ve tarihi dokunun Hacı Bayram, Kale, Hamamönü, Samanpazarı vb.) tamamen yıkılmasının, Güven Park, Kuğulu Park, Seymenler ve Botanik Parklarının, AOÇ`nin, Dikmen, İmrahor, Zir Vadilerinin, ODTÜ Ormanı`nın, Eymir Gölü`nün  tamamen Kentsel Dönüşüm Alanı olarak yapılaşmaya açılmasına neden olacaktır. 

-Bu alanlar hakkında ABB Başkanı`na karşı kazanılmış davaların artık hiçbir hükmü kalmayacak, bugüne kadar kazanılmış davalar da artık hükümsüz olacaktır.

Eğer binanız depreme dayanıklı ise de yıkılmaktan kurtaramayabilirsiniz. Çünkü bakanlık gerekli gördüğünde yıkılmasını isteyebilir. Ve itiraz etseniz de yıkılır, etmeseniz de…

-Yasa bakanlık lehine hükümlerde son derece kesin bir dil kullanmış. Yıkılır,  yıktırılır,durdurulur, yaptırılır. Oysa vatandaş lehine  olan hükümlerde belirsiz ifade kullanmış: Kira yardımı yapılabilir -ama yapılmayabilir de-, kredi verilebilir –verilmeyebilir de.

- Tasarının 6.maddesi  bir tehcir yasası gibi kullanılabilecek yetkileri Bakanlık`a veriyor. Bu madde ile Bakanlık,  mülkiyetinizi size sormadan başka bir alana taşımaya, almaya, satmaya, bölmeye, toplamaya yetkili kılınıyor. Bakanlık eğer isterse bu yetkilerini İdare`ye bırakabilir. Bugün hakkında açılan davaların %90nını kaybetmekle övünen ABB.Başkanı Melih Gökçek`in elinde böyle bir yetki , Ankara`nın hiçbir şekilde korunamaması demektir.  

Bu tasarı, depremi bahane ederek tüm Türkiye`nin bugünkünden çok daha büyük bir yağmaya açılmasının yasal zeminini  oluşturmaktadır.

Toplumun tüm kesimlerini ilgilendiren, sadece fiziksel dönüşüme değil aynı zamanda sosyolojik bir dönüşüme de yol açacak böyle bir tasarının,  başta mimarlar Odası ve Şehir Plancıları Odasının olmak üzere tüm meslek kuruluşlarının ve hukuk devleti ilkelerine uygun bir şekilde uygulanabilmesi için Barolar Birliğinin görüş ve önerileri alınarak hazırlanması gerekir. Oysa tasarı hazırlanırken böyle bir yönteme gidilmediği gibi, gönderildiği dört alt komisyondan sadece bir tanesinde yıldırım hızıyla görüşülüp, diğer üçünde görüşülmeden meclis gündemine gelmiştir.

ANKARAM PLATFORMU olarak AFET RİSKİ ALTINDAKİ ALANLARIN DÖNÜŞTÜRÜLMESİ HAKKINDAKİ KANUN TASARISI` nın  bu haliyle ileride telafisi mümkün olmayan durumlar yaratacağını kamuoyuna bildirmeyi görev addediyoruz.

ANKARAM PLATFORMU