AOÇ‘de sürdürülen talana karşı yıllardır mücadele eden TMMOB‘ye bağlı Meslek Oda‘larının yöneticileri olarak yargının vermiş olduğu kararın uygulanmaması  ve  ilgili kamu kurumlarının kararın uygulanması konusunda duyarsız kalması nedeniyle, Anayasanın 17., 36. ve 56. maddelerinde güvence altına alınan sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama  hakkımıza müdahale edildiğini belirterek  haklarımızın ihlal edildiğini ve bu hak ihlallerin tespitine karar verilmesi talebinde bulunarak, 29.04.2014 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkımızı kullanmıştık.

Ankara 5. İdare Mahkemesi, 10.02.2014 tarih ve E.2011/879 sayılı kararıyla, "...dava konusu işlemin, planlama hiyerarşisine yönelik ilkelere uygun olmadığı, nazım imar planı tekniği ve ilkelerine uygun hazırlanmadığı, nazım plan kararları ile getirilen fonksiyonların dağılımının AOÇ‘nin kuruluş amacına uygun olmadığı, nazım plan kararları ile getirilen fonksiyonların I. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı‘na uygun olmadığı, planla getirilen ikili fonksiyonların kullanımına yönelik plan notlarında açıklama getirilmediği, plan notları ile ilgili belirsizlikler bulunduğu, ulaşım şemasının hazırlanmasında ön inceleme ve değerlendirme yapılmadığı, bilimsel bir altyapının bulunmadığı, peyzaj ekoloji prensiplerinin göz ardı edildiği, dolayısıyla imar mevzuatı, şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı olduğu..." gerekçesiyle yürütmenin durdurulmasına karar vermişti.

Ancak bu karar davalı idarelere 25.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına rağmen söz konusu yürütmeyi durdurma kararının hala yerine getirilmemiş, Atatürk Orman Çiftliği arazisi üzerinde ortaya konan projelerin tüm hızıyla sürdüğü tarafımızca tespit edilmiştir.

Bakanlar Kurulu görevini yerine getirsin!

Ayrıca 5659 sayılı AOÇ Müdürlüğü Kuruluş Kanunu   Ek Madde 1- (Ek madde : 21/06/2006 - 5524 S.K/1.mad) uyarınca, "......Büyükşehir Belediyesine tahsis edilen araziler, Büyükşehir Belediyesince hiçbir şekilde maddede belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Yukarıdaki fıkralarda belirtilen amaca aykırı kullanımlara teşebbüsün ve/veya kullanımın tespiti halinde bu arazilerin intifa ve/veya işletme hakkı Atatürk Orman Çiftliği Müdürlüğüne derhal iade edilir, Atatürk Orman Çiftliği arazileri üzerinde konut, ticaret ve sanayi amaçlı yapılaşma yapılamaz...." denmektedir ve bu kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütmekle görevlidir  ancak Bakanlar Kurulu AOÇ‘deki amaç dışı yapılaşmalar bu kadar göz önünde olduğu, sık sık basında yer aldığı ve mahkeme kararları olduğu  halde görevini yerine getirmemektedir.

 
Yine, 20 Ekim 2000 tarihinde Türkiye‘nin de Floransa`da imzalamış olduğu "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi" ve "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi‘nin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair 10.06.2003 ve 4881 sayılı Kanun" Anayasa‘nın 90. maddesine göre "usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası antlaşmadır ve kanun hükmündedir. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.  Bu da demek oluyor ki; Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası antlaşmalar iç hukukta anayasa ile aynı değere sahiptir.

AOÇ doğal, kültürel ve tarımsal bir peyzaj alanıdır, tarımsal kalkınma ve Ar-Ge projesidir, hızla beton yığınına dönen Ankara‘da hayati öneme sahip bir açık alandır ve bu alan yürütmenin durdurma kararının uygulanmaması ile zarar görmekte, yok olmakta, amacı dışında kullanılmakta ve halkın temek hak ve özgürlükleri kullanım hakları ellerinden alınarak yok sayılmaktadır. Avrupa Peyzaj Sözleşmesi hükümlerini yok sayan uygulamaları Bakanlar Kurulu görmezden gelerek sözleşmeyi ihlal etmiştir.

Tüm bunlara rağmen Anayasa Mahkemesi yapılan değerlendirme Meslek Odası temsilcilerimizin başvurularını "kişi yönünden yetersizlik" gerekçesiyle reddetmiştir. Hukuka saygımız vardır, ancak sadece Ankara‘ya değil Türkiye‘ye mal olmuş olan yargı kararlarına rağmen AOÇ için ve başvuru sahipleri olarak bizler bu değerlendirmeyi doğru bulmuyoruz. Atatürk Orman Çiftliğine yapılan plansız uygulamalarla AOÇ arazileri katledilmektedir. Bu katliam bireysel olarak sadece bizi değil tüm yurttaşlarımızı mağdur etmektedir.

Atatürk Orman Çiftliği ile ilgili bitmeyen mücadelemiz, amaç dışı kullanımlar sürdüğü müddetçe devam edecektir. Bütün yurttaşları bu mücadeleye omuz vermeye davet ediyoruz.

AOÇ demek, bir bataklığın insan eliyle biçimlendirilmesi demek,

AOÇ demek, tarımı ve sanayi ile birlikte büyütülmesi demek,

AOÇ demek, anılar, kentsel bellek demek,

AOÇ demek, emanet demek,

AOÇ demek, halk demek,

AOÇ demek, kamusal alan demek,

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI

TMMOB ZİRAAT MÜHENDİSLERİ ODASI

TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ANKARA ŞUBESİ

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI

TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ