Konu ile ilgili TBMM Komisyon Üyelerine, 13. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu kararı, Kanun Teklifi görüşmelerinde dikkate almaları gerekçesi ile sunduk.

Yargının AOÇ üzerinde verdiği plan karalarına rağmen bu gün görüşmeleri devam eden ve kanun değişikliği ile AOÇ  alanının spor kulüplerine kullandırmaya yönelik uygulamaların hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla da anlaşıldığından, bu tür yasama çalışmaları bir an önce durdurulmalıdır.

Ankara 13. İdare Mahkemesinin,Atatürk Orman Çiftliği Koruma Amaçlı İmar Planına vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararının Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından uygulamaya sokulması beklenirken,  AKP tarafından; 03.07.2008 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu esas olmak üzere Plan Bütçe ve Tarım Orman Köy işleri  Komisyonlarında görüşülmek üzere "ATATÜRK Orman Çiftliği Müdürlüğü Kuruluş Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına dair Kanun Teklifi sunuldu...ve... "AOÇ sınırları içerisinde bulunan toplam 258.186 m2 arazi ve üzerinde bulunan spor tesisleri ve müştemilatının AOÇ Müdürlüğü ile Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü arasında yapılacak protokolle 49 yıl süre ile bedelsiz olarak Gençlik ve Spor genel Müdürlüğü‘ne tahsisi edilebilmesi, tahsisli taşınmazlar üzerinde yapılmış spor tesislerinden ayni yardım kapsamında kulüplerin ve özerk federasyonların faydalanmaları amacıyla; Genel Müdürlüğe tahsis edilen taşınmazların kulüplere veya özerk spor federasyonlarınca amacına uygun kullanımını teminen tedbirlerin alınması, denetiminin yapılması" denmektedir.

Kanun teklifin gerekçesinde ; "Dünya genelinde ve ülkemizde spor alanında hızlı bir gelişim süreci yaşanmaktadır. Spor günümüzde toplumların gelişmişlik düzeyi olarak kabul edilmektedir. Bedenen ve ruhen iyi yetişmiş genç bir nüfus, ülkemizin her alanda rekabet gücünü artıracaktır." denmektedir.

Ülkesinin gelişiminin sağlıklı düşünen bireyleri ile olacağını ve ilerici bir gençliğin yaratılmasında, hedef koyabilen ve çalışan bir nesil için sporun ne kadar önemli olduğu gerçeğinden asla vazgeçmiyoruz. Vazgeçmediğimiz bir diğer gerçek ise; tarihi bir miras olan ve gençliğe bağımsızlığın ve emek -üretim ve çalışarak kazanmanın en önemli bir  başarı emsali olan bir tarihi değerin, doğal sit değeri taşıyan bir alanın geleceğe aktarılmasını da bir o kadar önemli buluyoruz.

Soruyoruz...Ankara Büyükşehir Belediyesi‘nin DSİ‘den devirle almış olduğu Çubuk‘taki alanda aynı gerekçelerle yapılmış spor tesisleri ne güne duruyor... Trilyonluk yatırımla Ankara‘lıya spor kulüplerine tahsisi için yapıldığı iddia edilen tesisler ne olacak.. AOÇ içinde özerk federasyonlar denilerek kimler kast edilmektedir...

Atatürk Orman Çiftliğini yok edecek bu plana karşı açtığımız davada, Ankara 13. İdare Mahkemesi, planın yürütmesini durdurmuştur. Planlama çalışmaları sırasında sıkça hukuka aykırı bulduğumuz hususları hem kamuoyu hem de ilgili  idare ile paylaşmamıza karşın, Büyükşehir Belediyesi uyarılarımıza kulak vermemiştir. Bu sefer beklentimiz TBMM komisyonlarında bulunan milletvekillerinin duyarlılığıdır.

 Mahkeme Kararında dört husus üzerinde durmuştur.

 1) AOÇ 1. derece Doğal ve Tarihi Sittir, AOÇ alanında tarımsal faaliyetleri kısıtlayacak planlama yapılamaz.

 2) Türkiye Cumhuriyeti‘nin kuruluşunda önemli tarihi olaylara sahne olmuş AOÇ arazisinde, alanın tarihi ve özelliklerini ortadan kaldıracak büyüklükte bir Hayvanat bahçesi yapılamaz.

 3) AOÇ‘nin kuzeyinde kalan büyük parçasının dava konusu olan planlarda Olimpiyat oyunlarına ve spor parkı olarak ayrıldığı, bu fonksiyonların AOÇ‘yi üç parçaya böldüğü, bu plan hükümlerinin yanlış bir ulaşım planlaması yaklaşımı getirdiği belirtildi. Bu biçimde alanda olimpiyat parkı yapılamaz.

4) Nazım İmar planlarında belirlilik ve nesnellik planlamanın en önemli ilkeleridir. AOÇ planlarında "özel proje alanı" olarak tanımlanan alanlar bilimsel planlama anlayışına aykırıdır. Bu nedenle çiftlik alanının niteliklerine ve amacına aykırı bir biçimde özel proje alanı tanımlanamaz.

 Atatürk Orman Çiftliği alanının tarihi anlamı ve sit kararları doğrultusunda korunmasının gerekliliği mahkeme tarafından bir kez daha açığa çıktı.

Bundan Sonra Ne Olacak ve Ne Yapmalı?

1) Yürütmeyi Durdurma kararı ardından, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu sit alanı olan bölgede bir an önce, 2863 sayılı  yasanın 17. maddesi uyarınca alanda her türlü fiziki ve inşai müdahaleyi durduracak ve bu konuda tedbirleri almak zorundadır.

2) Son günlerde basına yansıyan ve kanun değişikliği ile AOÇ  alanının spor kulüplerine kullandırmaya yönelik uygulamaların hukuka aykırı olduğu mahkeme kararıyla da anlaşıldığından, bu tür yasama çalışmaları bir an önce durdurulmalıdır.

3)  Yıllardır AOÇ alanının kır ve kent bütünlüğünü sağlayacak biçimde geliştirilmesi, kentlerde gıda krizinin kol gezdiği koşullarda  AOÇ‘nin tarımsal kapasitesinin arttırılması gerektiğini savunan meslek  kuruluşları ve kitle örgütlerinin görüşlerine itibar edilmelidir.