TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

AOÇ, KÜLTÜREL PEYZAJ TESCİLİ İÇİN UNESCO`DA

AOÇ,  KÜLTÜREL PEYZAJ TESCİLİ İÇİN UNESCO`DA
MERKEZ
01.08.2012

Atatürk Orman Çiftliği, bir üretim alanı haline getirilerek bir kültür peyzajı olarak önemli örnekler vermiş bir alan olması, tarımsal üretim ilişkilerinden yola çıkarak önemli bir sosyal üretim ilişkisi örneği olması sebebi ile KÜLTÜREL PEYZAJ alanı olarak tescillenmesi amaçlı çalışmalar yürütmektedir.

Atatürk Orman Çiftliği, Ankara‘nın bataklık ortamından alınarak bir üretim alanı haline getirilerek bir kültür peyzajı karakteristiklerine önemli örnekler vermiş bir alan olması, tarımsal üretim ilişkilerinden yola çıkarak önemli bir sosyal üretim ilişkisi örneklemelerini sunması sebebi ile Odamız, Atatürk Orman Çiftliği‘nin KÜLTÜREL PEYZAJ alanı olarak tescillenmesi amaçlı çalışmalar yürütmek üzere TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na müracaat ettik.

Kültürel peyzajları korumak ve tanımak için ilk uluslararası hukuk aracı haline gelen 1992 yılında Dünya Mirası Sözleşmesi ,  kültürel peyzajı,   Sözleşmenin 1. maddesinde belirlenen "doğa ve insanın ortak eserleri" temsil ettiğini kabul etmiş ve   doğal çevre tarafından sunulan fiziksel kısıtlamalar ve / veya fırsatları ve dış ve iç hem de izleyen, sosyal, ekonomik ve kültürel güçlerin etkisi altında, zamanla insan toplumu ve yerleşim evrimin açıklayıcı olarak kabul etmiştir.

Dünya Mirası sözleşmesine göre, "kültürel peyzaj" insanlığın ve doğal çevre arasındaki etkileşimi tezahürleri bir çeşitlilik kucaklar. Kültür peyzajlar,  sıklıkla özellikleri ve sınırları da kurulmuştur. Doğal çevrenin ve doğanın belirli bir manevi ilişki dikkate alındığında, arazi kullanımı, sürdürülebilir belirli teknikleri yansıtmaktadır. Kültürel peyzajın korunması arazi kullanımı sürdürülebilir modern tekniklerine katkıda bulunabilir ve peyzaj doğal değerleri korumak veya artırabilirsiniz. Arazi kullanımı geleneksel formlarının devam eden varlığı, dünyanın birçok bölgelerinde biyolojik çeşitliliği destekler. Geleneksel kültürel peyzajın korunması, biyolojik çeşitliliğin korunmasında nedeni ile de  yararlıdır.

AOÇ tam da bu anlamda, insan ve doğa ilişkisinin ortaya bir mekan,  

Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından "kültürel ve doğal kaynakları ve bu bağlamda yaban hayatı ve evcil hayvanları içeren, tarihi bir olay ve bir etkinlikle birlikte olan ya da çeşitli kültürel ve estetik değerler sergileyen coğrafi alanlar" olarak tanımlanan sit olarak tanımlanmasına rağmen son yıllarda Ankara‘nın yapılaşma ve yerleşme de yağ lekesi şeklinde gelişimden maalesef büyük olumsuzluklarla etkilenen ve yok oluşa doğru sürüklenen Atatürk Orman Çiftliği arazilerinin üzerinde taşıdığı kültür peyzajı izlerinin UNESCO tarafından tescil altına alınabilmesi amaçlı  girişimlerimiz bulunmaktadır.

Yönetim Kurulunuzca da bilinmektedir ki, insan eliyle düzenlenen açık alanların alan kullanım ve arazi kullanım kararlarını ve bunların içindeki çoğunluğu kamusal nitelikteki yapı ve/ya da yapı grupları ile birlikte organik olarak gelişmiş peyzaj alanlarının ikinci alt başlığı, sürekliliği olan peyzaj alanlarıdır. Bu alanlar çok eski yıllar içerisinde olmak üzere insanoğlu tarafından sosyal ya da ekonomik amaçlarla işlevlendirilmiş ve gelişerek günümüze kadar gelmiş olan durumlarıdır.

Kentsel kullanım alanları içerisinde bir alanın kültürel peyzaj niteliğini taşıyabilmesi için; bu alanlarda doğa ve insan eliyle oluşturulmuş öğelerin uyum içinde olması; tarihi, estetik, etnolojik ve antropolojik olarak değer taşımaları; o bölgedeki hâkim doğa unsurlarını, arazi kullanım biçimlerini ve geleneksel yaşamın sürdürüldüğü dokuları bölge adına temsil edebilmeleri aranan diğer nitelikler  taşıması gerekmektedir.  Aslında tüm peyzaj alanlarının kültürel öğeleri vardır. Çünkü tüm bu alanlar insan eliyle oluşmuş eserler içerirler. Ancak, bir alanın "kültürel peyzaj" alanı niteliği kazanması için doğa/insan birlikteliğinin zaman içerisinde önemli ürünler vermesi ve bu ürünlerin uyum içerisinde olması gerekmektedir.

AOÇ, insan ve doğa birlikteliğinin en yüksek örneklerinden biridir. Kentsel tarım alanı olarak Ankara kent peyzajının önemli bir örneğini oluşturan AOÇ kültürel peyzaj alanı olarak ilan edilmelidir.

AOÇ arazisinin uzun vadeli bir gelecekte Ankara Metropoliten Alanı içinde nasıl değerlendirilebileceği; kamu elinde bulunan büyük bir açık alanlar sisteminin bir parçası olarak artık kentin ortasında bir "avlu-bahçe" özellikleri gösteren bu arazi potansiyelinin, kentin makroformunun gelişimine katkısı açıktır

Türkiye Cumhuriyetini kuran kadrolar, siyasal alanda kazandıkları başarıları sürekli hale getirecek ekonomik modelin gerekliliğini her defasında dillendirmişlerdir. Bir yandan modern siyasal kurumlar hayata geçirilirken diğer yandan bu siyasal kurumları besleyecek ekonomik model olarak kırsal ve kentsel alanda sanayileşme ön plana çıkmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti hem kent hem kır yaşamında sanayileşmeye dayalı bir kalkınma modelini ön plana çıkartır. Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) projesi de Türkiye Cumhuriyeti‘nin kalkınma politikasının hem mekânsal hem de hukuki bir görünümüdür. AOÇ, Kır ve Kent yaşamının bir biri içine girişine ve harmanlanışına bir örnek olması açısından tasarlandığı Atatürk‘ün vasiyetinde açıkça görülür.

Mustafa Kemal Atatürk, 11.6.1937 tarihinde tasarrufu altında bulunan ve şahsi malvarlığı olan AOÇ arazisini vasiyeti doğrultusunda şartlı olarak hazineye bağışlamış, Mustafa Kemal, 13.06.1937 tarihli yazısında da, Çiftliklerin Türk Köylüsüne ve Ulusuna naçizane bir vazifesi olduğunu vurgular.

Dolayısıyla, savaş koşullarından çıkmış bir ülkenin kendi kendini besleyebilmesi, tarımsal alanda sanayileşmesinin bir modeli olarak AOÇ ortaya çıkmıştır. AOÇ, kooperatifler yoluyla örgütlenmiş üreticiler, üreticilerin ürünlerini tüketen kentliler ile birlikte, kentin sosyal dokusuna ve ekonomik gelişimine, siyasal hayatına, kentsel çevrenin yapılandırılmasına dair de bir ufuk çizgisidir. AOÇ kuruluş amacı açısından bugün dünyanın pek çok ülkesinde hayat bulan "kentsel tarım" modelinin ilk örneği olarak değerlendirilmelidir. Bunun yanı sıra, bu işlevleri nedeniyle halk için rekreatif olanaklar da sunar.

Kısacası AOÇ, kent açısından kısır, dar kapsamlı değerlendirilecek kentsel yeşil alan- rekreasyon alanı olarak tasarlanmamış ve işlevlendirilmemiştir. AOÇ‘nin Cumhuriyetin kuruluş yıllarında belirlenen bu misyonu, bu mekânın geleceğine ilişkin vizyonumuzu da belirmektedir.

Bir bütün olarak ele alınması ve Cumhuriyetin kuruluş tarihi ve mirası açısından önemi ve işlevi doğrultusunda değerlendirilmesi ve bu yönde korunarak geliştirilmesi beklenen AOÇ alanına ilişkin parçacı bir yaklaşımla alana özel sit alanı "derecesi" ve "niteliğine" ait karar üretilmiştir. "Parçacı; bütünü bozan" ve "Alana; kişiye özel" olarak tanımlanabilecek karar AOÇ‘nin kuruluş amacına ve Atatürk‘ün vasiyetine aykırılığı nedeniyle de koruma mevzuatına, kamu yararına ve hukuka aykırıdır.

Odamız, AOÇ nin kültüeel peyzaj tescili ile ilgili uluslararası çalışmalarının devam ettiği süreçte başka bir yapılaşma kararı ile daha karşılaşmışır. AOÇ alanında başbakanlık konut projesi gündeme  gelmiştir.

Kamu yararı açısından değerlendirildiğinde; AOÇ alanI kentin bütününe hizmet eden bir özellik taşımaktadır. Bu nedenle de Ankara kenti açısından özel bir öneme ve yarara sahiptir. Başbakanlık hizmet binası dahi olsa herhangi bir yapılaşmaya konu olması ve AOÇ alanının bütünlüğünün bozulması açıkça kamu yararına aykırıdır. Bilindiği üzere üstün kamu yararı, iki hizmet arasında hangisinin diğerine üstün olduğu, diğer bir deyişle hangi hizmetin daha çok kamu yararına olduğu sorunu ile ilgilidir. Yarışan kamu yararları kavramlarından hareketle üstün kamu yararına ulaşıldığı açıktır. Bu açıdan değerlendirildiğinde alanın bütünün korunması  üstün kamu yararına hizmet edecektir.

AOÇ, sadece Ankara‘nın değil ülke tarihi için hem taşıdığı misyon hem üretim ilişkilerinden sağlıklı bşr toplum yaratılacağı şiarını taşıyr olması seebi ile ulusal kultürel peyzaj değeridir ve bu güne kadar gerçekleşmiş olan işgallerin tasfiye edilmesi koruma amaçlı bir planlama takniği olmalıdır.

AOÇ, KÜLTÜREL PEYZAJ ALANI OLARAK TESCİL EDİLMELİDİR. 

ODAMIZ AOÇ KÜLTÜREL PEYZAJ TESCİL RAPORU İÇİN TIKLAYINIZ

BAKANLIKLARA SUNULAN DOSYA İÇERİĞİİÇİN TIKLAYINIZ

AOÇ KRONOLOJİSİ İÇİN TIKLAYINIZ

AOÇ TARİHÇESİ İÇİN TIKLAYINIZ

Okunma Sayısı: 1459
Dosyalar