Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK’ün ulusuna emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), bugün yeni bir tehlikeyle karşı karşıyadır. AKP’li Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) AOÇ’yi yok etme planını, bu kez “böl-parçala-yönet” modeli ile gündeme getirmeye çalışmaktadır.

Büyük önderimiz Mustafa Kemal ATATÜRK‘ün ulusuna emanet ettiği Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ), bugün yeni bir tehlikeyle karşı karşıyadır. AKP‘li Ankara Büyükşehir Belediyesi (ABB) AOÇ‘yi yok etme planını, bu kez "böl-parçala-yönet" modeli ile gündeme getirmeye çalışmaktadır.

Aslında AKP‘nin AOÇ‘yi ele geçirme anlayışı, 2006 yılında TBMM Başkanlığı‘na verilen kanun teklifiyle gözler önüne serilmiştir. Bu teklifle AOÇ arazilerinin bütünüyle Ankara Büyükşehir Belediyesi‘ne tahsis edilmesi ve belediyeye AOÇ‘nin yüzde 5‘i kadar alana kapalı tesis yapma hakkı tanınması istenmiştir. Ancak uzun tartışmalardan sonra belediyeye yalnızca ve üst ölçekli plan ile koruma amaçlı imar planına uygun olma koşuluyla; yol, meydan, alt ve üst geçit ile raylı toplu taşım araçları, yer altı tünelleri için, ayrıca dere ıslahı yapılması planlanan araziler için bedelsiz intifa hakkı verilmiştir.

Ancak bu yasayla tatmin olmayan Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Sayın Melih GÖKÇEK, son 6 yıldır nazım imar planı, protokol, vs. gibi değişik yöntemlere başvurarak çiftlik üzerindeki hayallerini gerçekleştirmeye çalışmaktadır.

Bu doğrultuda, ABB ile AOÇ İşletme Müdürlüğü arasında yapılan yeni bir protokol, Belediye Meclisi‘nde 12 Haziran 2012 tarihinde onaylanmıştır. Protokole göre, Belediye 114 bin 385 metrekarelik bir alanı ağaçlandırarak AOÇ‘ye geri verecek, buna karşılık da yüzde 5 yapılaşma izni tanınan 265 bin metrekarelik çiftlik arazisi üzerinde 15 yıllığına kullanım hakkını elde edecektir. Hayvanat Bahçesi‘ne 376 bin metrekarelik yeni bin alanın eklenmesi ve 400 bin metrekarelik bir alanın da "fidan yetiştirme" gerekçesiyle belediyeye bedelsiz olarak verilmesi de protokol ile hükme bağlanmıştır.

Biz meslek odaları olarak, AOÇ Müdürlüğü yetkililiklerine soruyoruz;

•Ø  ABB ile yapmış olduğunuz protokolle,  AOÇ arazilerini işletmeye açmak, istediğiniz gibi dağıtmak hakkını kimden alıyorsunuz? Planı olmayan bir araziyi parça parça yönetmek ve günübirlik karar alabilmek cüretini nasıl gösteriyorsunuz?

•Ø  AŞTİ‘nin inşaatı sırasında ABB‘nin oynadığı oyunlardan hala ders almadınız mı?

•Ø  ABB, zaten kendi görevi olan bir hizmeti yerine getirirken neden karşılık beklemektedir?

•Ø  ABB, bütçesini Siirt, Trabzon ve daha birçok ilde park yapıyorum diye harcarken o illerin kamu kurumlarından hangi "karşılıkları" talep etmiştir?

•Ø  AOÇ Müdürlüğü, 115 bin metrekarelik bir alanda ağaçlandırma yapmaktan aciz midir ki, söz konusu hizmetin karşılığında ağaçlandırılacak alanın neredeyse 2 katı büyüklüğünde yaklaşık 300 bin metrekare alanın yapılaşmaya açılmasına göz yummaktadır?

Bilindiği üzere, belediye tarafından 2006 yılında hazırlanan ve Ankara kenti fizik gelişimine hiçbir katkı sunmayacak devasa bir Hayvanat Bahçesi yapılmasına imkan veren nazım imar planları yargı tarafından iptal edilmiştir. 2010 yılında hazırlanan koruma amaçlı nazım imar planına karşı ODA‘larımız tarafından açılan dava ise sürmektedir. Durum böyleyken, ABB, aynı konuyu protokol ile yeniden gündeme getirerek, yargı kararının etrafından dolanmaya çalışmaktadır.

Uyarıyoruz, AOÇ kentsel rant alanı değildir!

Çiftlik üzerinde oynanan oyunlar artık Ankara halkının sabrını taşırmıştır!

Doğal varlıklarının korunması ve halkın çıkarları doğrultusunda kullanılması için mücadele eden meslek odaları olarak, AOÇ Müdürlüğü‘nün, Ankara Büyükşehir Belediyesine teslim olmuş bir görüntü veriyor olmasından büyük üzüntü duymaktayız.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı‘nı da, ülkemiz tarımı ve tarımsal sanayinin gelişiminde önemli hizmetler veren AOÇ‘ye yönelik bu saldırılara karşı durmaya çağırıyoruz.

Söz konusu protokol derhal iptal edilmelidir.

Kamuoyunu, yazılı-görsel medyayı, Ankara halkını ve tüm Türkiye‘yi, Ulu Önderin ulusa armağanı, Cumhuriyet kazanımının anlamlı simgesi ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ‘NE yönelik yağmalamacı saldırıyı geriletmeye ve ÇİFTLİĞİ sahiplenmeye çağırıyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti için çağdaşlaşmanın, teknolojik yeniliklere açılmanın, Türk insanına saygının ve yaratılan bir mucizenin adı olan AOÇ‘yi misyonundan koparmayı ilke haline getirmiş anlayışla sonuna kadar mücadele edeceğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.

Saygılarımızla.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası                   TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası