Mimarlık Haftası Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen uluslar arası AOÇ ve Ankara’nın Geleceği Sempozyumunda Meslek Odaları temsilcililerinin katılımıyla AOÇ paneli gerçekleştirildi.Ruşen Keleş’in yönettiği panelde Doç. Dr. Tarık Şengül, Prof. Dr. Güven Arif Sargın, Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun ve Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan yer aldı.

AOÇ Paneli

Mimarlık Haftası Etkinlikleri kapsamında gerçekleştirilen uluslar arası AOÇ ve Ankara‘nın Geleceği Sempozyumunda Meslek Odaları temsilcililerinin katılımıyla AOÇ paneli gerçekleştirildi.Ruşen Keleş‘in yönettiği panelde Doç. Dr. Tarık Şengül, Prof. Dr. Güven Arif Sargın, Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun ve Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan yer aldı.

Sempozyumun sonunda gerçekleştirilen panelde mekânları planlayanlar konuştu: Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan AOÇ‘den geçen otoyol ve kesilen ağaçların ve tahribatın fotoğraflarıyla başladığı sunumunda, şu değerlendirmelerde bulundu: " Bildiğiniz gibi AOÇ imza kampanyamız devam ediyor, bütün çalışmalarımızın eksenine AOÇ‘yi oturttuk. AOÇ 1925‘ten bugüne yağmalanmış bir alan. Yalçın Memlük hocam, "karşı devrim" projesi olarak nitelendirdi. Bu tanımlamayı önemsediğim için tekrarlıyorum, burada yapılanlar ideolojiktir. AOÇ Bakanlar Kurulu kararı ile kentsel dönüşüm alanı ilan ediliyor, bir taraftan Başbakanlık Binasının temelleri atılıyor, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na kültürel Peyzaj alanı ilan edilmesi için bilimsel bir rapor hazırlıyoruz, gönderiyoruz. İki gün içinde raporun yüzüne bile bakmadan, iki günde hangi bilimsel değerlendirmeyi yaptılarsa bize red cevabı gönderiyorlar. Çiftlik kavşağında yollar yapılmış durumda, keşmekeş içerisinde bir trafikte var. Hukuki süreci takip ediyoruz, kamuoyu yaratmaya çalışıyoruz, Orman Genel Müdürlüğü önünde Başbakan‘ın fotoğrafının olduğu bir tabela vardı, ne ironiktir ki fotoğrafta Başbakan ağaç fidanları dikerken görülüyordu, o tabelanın önünde basın açıklaması yaptık, iki gün sonra o tabelayı da kaldırdılar. Kentin geldiği noktayı görüyorsunuz, ama bu mücadeleye devam edeceğiz."

 Hakkan yoğunlaşmaya da değinerek; " Bu alanda yoğun bir yapılaşma ciddi, ekolojik problemlere de neden olabilir, Bu alanın ekolojik değerlerle planlanıp geleceğe taşınması gerekiyor" şeklinde ekledi.

Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Orhan Sarıaltun Büyükşehir Belediyesi‘nin birçok kez AOÇ planını sunduğunu belirterek, " 2011 yılında tekrar bir AOÇ planı sundu. Şu andaki plan davasında mahkemenin atadığı görevli olan Bilirkişi heyetinden dördü Ankara dışında ve Ankara‘yı çok tanımayan bilmeyen insanlar ve bilirkişi keşfi ertelendi. AOÇ planında, standartlar kâğıt üzerinde yeşil alan, sosyal donatı alanı diye artırıldı, ama gerçekte bunları böyle değerlendirmek mümkün değil. Bütün planlarda herhangi bir ulaşım planı da yapılmadan hazırlanmış, AOÇ‘de ve yoğunluk artırıcı yaklaşımlarda da gördüğümüz gibi planlı bir başkentten söz etmek mümkün değil. Son seçimlerde her kentte yerel seçim havasında bir genel seçim yaşadık. Her kentte çılgın projeler yapıldı. Birisi en büyük eğlence merkezi, en büyük hayvanat bahçesi her şeyin en büyüğüne meraklı bir iktidar döneminde en büyük yeşil alan ve Atatürk‘ün mirası olan AOÇ parçalanıyor."

Panelde kamu alanlarından oluşturulan ranta değinen Prof. Dr. Tarık Şengül şöyle konuştu: " Ankara‘nın dışında bambaşka bir çeper üretildi, zengin adalar ve farklı adalar. Bunlar, Ankara‘nın yerleşik nüfusunun verdiği vergilerle yapıldı. Ankara‘da da somut örnek vermek gerekirse küçükesata bakın, inceğe bakın buralarda konut fiyatları da aşağı indi. Tonlarca böyle yeni çelişkiler var, AOÇ gibi alanların kamu alanı olduğu için düşük maliyetlerle ele geçirilip, büyük rantlar yarattığını biliyoruz. İçinde bulunduğumuz kriz sadece kamusal mekân krizi değildir. Kamusal insanın, kamusal zamanın ve kamusal alanın genel olarak krizini yaşıyoruz. Geçmişten gelen birikimleri ve bilimi önümüze koyuyoruz ama yeni strateji ve taktiklerle yeni mücadele biçimlerine ihtiyacımız var. Bu mücadele ve ateşin sönmemesi çok önemli."

Prof. Dr. Güven Arif Sargın ise AOÇ‘ye ilişkin olarak, "AOÇ‘yi sadece Atatürk‘ün mirası olarak değil başka bir açıdan da doğru okumak lazım, AOÇ kentin coğrafyasının üstüne çıkan aydınlanmacı bir yaklaşımla kurulmuştur. Eleştirdiğimiz tür sermaye birikimi ve dağılımı karşısında başka bir tür sermaye birikimi ve dağılımını da temsil ediyor. AOÇ metaforik bir değeri olması nedeni ile de çok önemlidir ve direniş mekanı olarak belirlenebilir." dedi.

Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redif Kolçak‘ta AOÇ ile ilgili Mimarlar Odası ile birlikte verdikleri mücadeleyi anlatarak "AOÇ‘nin kültürel peyzaj alanı olarak tescil edilmesi için Mimarlar Odası Ankara Şubesiyle birlikte, çok önemli bir rapor hazırladık ve Çevre Şehircilik Bakanlığına ilettik, neredeyse hiç incelemeden uygun değil diye cevap verdiler, bugünlerde bu cevabı da yargıya taşıyacağız, AOÇ‘de yapılanlar ideolojiktir" dedi

Büyük ilgi gören panel soru cevap ve AOÇ tartışmalarıyla son buldu.