Yıllar önce siyasi iktidarlar IMF dayatması olarak ülkemizin en stratejik, en karlı ve ülkemizin özkaynakları ile yaratılan kurumlarını POAŞ’ ı , TEKEL’İ, SEKA’YI, PETKİM’İ, TÜPRAŞ’I, TELEKOM’U, ETİ SEYDİŞEHİR ALİMİNYUM’ U haraç mezat sattılar ve bunu ÖZELLEŞTİRME ANA PLANI adı altında yaparken halkımıza,

Dediler ki;

-KİT’ ler kamuya yüktür. KİT ler satılırsa tekeller olmayacak , rekabet ortamı doğacak mal ve hizmet bedelleri ucuzlayacak.

Soruyoruz: Bugün ülkenin bütün sektörlerinde süregiden mutlak tekelleşmeyi nasıl açıklayacaksınız? Tekelci sermaye gruplarının kendi aralarındaki mal ve hizmet paylaşım anlaşmalarını nasıL izah edeceksiniz? Hangi rekabetten bahsediyorsunuz? Memleket 3-5 sermaye grubuna teslim edildi? KOBİ’ler hızla tasfiye ediliyor, işsizlik artıyor?

Dediler ki;

-KİT ler satılırsa herkes pay sahibi olacak ve mülkiyet tabana yayılacak.

 Soruyoruz: Birkaç işletmenin bir bölümünün çalışanlara paylaştırılması göz boyamadan başka neye yaramıştır, alt yapı, teknoloji, işgücü desteği ve yatırımı  olmadan, yıllardır yatırım yapılmamış bu işletmelerden ne beklenecek??

Dediler ki:

Özelleştirmeden  elde edilen kaynaklar   ülkenin biriken borçlarında, yeni yatırımlarda kullanılacak..

Soruyoruz: Açıklayın ülkenin dış ve iç borçlarını… son 15 yılda dış finans merkezlerinden gelen paralar ne kadar?? Ödenen paralar kaç katı, borçlar azaldı mı arttı mı?? Batık bankalara aktarılan kaynaklar yeni doğan çocuklarımızın borcunu ne kadar artırdı?

SATIŞ DEVAM EDİYOR, SIRA ORMANLARDA!!..

Milli Parkları kiraya veren , SİT alanlarımızı imara açan, Devlet Orman Fidanlıklarını kapatarak ormanlarımızı gözden çıkaran hükümet ve onun Çevre Ve Orman Bakanı, ormanlarımızın devlet elinde olmasından sıkıntı duyduğunu zaten açık açık ifade etmiştir. Ve tabii ki bizi şaşırtmamış, açıklamasına sadık kalmış ormanlarımızı özelleştirmeye açmanın yollarını 2B yasası ile bulabileceğini sanmıştır..

Büyük ve küresel bir oyunla karşı karşıyayız. Yapmak istedikleri apaçık ortada. Özelleştirme ; sosyal yıkım talan ve kölelik yasalarıyla geleceğimizi yok etmek demektir.

Bugün sonuçlarıyla apaçık ortada ki; özelleştirmeler  çalışan , geniş toplumsal kesimler için zararlı hatta trajik sonuçlar doğurmuştur. Toplum örgütsüzleştirilmiş, reel ücretler düşmüş, sosyal haklar tasfiye edilmiş, işsizlik artmış, ülkenin stratejik işletmeleri yabancı-yerli tekellerin ellerine geçmiştir.

  Gelinen süreçte görülmüştür ki “ özel güzeldir” bir yalandan öteye gitmemiştir…

 NEDEN ANKARA' DAYIZ?

Bizler TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak;

-Ülkemizin tüm varlıkları özel sermaye istismarından kurtarılarak,  toplumsal ilerlememizin arttırılmasına yönelik ulusal, bölgesel ve kentsel düzeyde planlı ve kamusal bir ekonomi politikası esas alınarak, kamusal kaynaklara dayalı ve istihdam arttırıcı sanayi ve kalkınma hedefine yönelik, özelleştirmelerin durdurulması, özelleştirilen halka ait kurumların kamulaştırılması ve kamu kuruluşlarının yeniden güçlendirilmesi için,

- Nüklüer enerji santralleri ve benzer maceralardan vazgeçilmesi, ulusal kaynaklara dayalı, planlı bir politika izlenmesi için,

- Ülkemizin doğasının korunması, sanayileşmenin çevreyi ve doğayı tahrip etmeden gerçekleştirilmesi için,

- Kentsel mekanın, toplumsal yarar ve kullanım değeri ilkesi etrafında üretilmesi-paylaşılması ve doğal-kültürel varlıkların koruma-kullanma dengesi içinde yaşatılması için,

- Kıyı ve Orman yağmasına karşı çıkmak için,

-“Madenlerimizin gerçek sahipleri halkımızdır” şiarını daha güçlü haykırmak için,

- Hasankeyf’ e, Bergama’ ya, Fırtına Vadisi’ne , Munzur’ a, Sinop’ a, Aloinoi’ ye dokundurtmayız demek için,

- Dünyanın her yerinde işgallere ve saldırılara karşı mazlum ve direnen halkların yanında olduğumuzu söylemek, savaşa karşı, barışı savunmak için,

- Üreterek büyüyen, paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak için,

- Emeğe, insanımıza, üyemize, yaşama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkmak için,

14 Ekim' de Ankara' da buluşuyoruz"  şeklinde konuştu.

BARTIN EKSPRES

13.10.2006