TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

BASIN AÇIKLAMASI "DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜ- GÖREV BAŞINA"

MERKEZ
05.02.2008

Sulak Alanlar, ekonomik bir değerdir. Sulak alanların kaybı, çevresinde yaşayan yerel halkın geçim kaynağını da yok edeceğinden ülke insanının geleceğini tehdit edecektir.

BASINA VE KAMUOYUNA

02.02.2007

                   02 ŞUBAT DÜNYA SULAK ALANLAR GÜNÜDÜR...
"GÖREV BAŞINA..."

Sulak Alanlar; ekolojik doğal döngü zincirinin en önemli halkasıdır. Çünkü sulak alanlar flora ve faunanın,  yaşam ortamlarıdır, yeryüzündeki su rejiminin merkezidir.. Zincir halkasından birini kopardığınızda doğal döngü de ortadan kalkacak ve yaşam sıfırlanacaktır.

Sulak Alanlar, ekonomik bir değerdir. Sulak alanların kaybı, çevresinde yaşayan yerel halkın geçim kaynağını da yok edeceğinden ülke insanının geleceğini tehdit edecektir.

Sulak Alanlar, uygarlıkların beşiğidir. İlk uygarlık gelişimi olan Mezopotamya ve Anadolu‘daki ilk yerleşimler sulak alanlar çevresinde kurulmuştur ve tarihsel önemleri vardır.

Sulak Alanlar, taban sularının zenginleşmesini sağlar. Dünya‘nın %70‘i su olmasına karşın tüm dünya için içilebilir su miktarı, kaynakların %1‘idir.bu ilimsel gerçekler ortada iken sulak alanlarımızdaki su kaybının taban sularımızın da yok oluşunu tetikleyeceği unutulmamalıdır.

Sulak Alanlar, su baskınlarını engeller. Doğal olarak bizlere sunulmuş olan ve taşkın kontrolü görevini üstlenmiş alanlarımıza sahip çıkmalıyız.

Sulak Alanlar, turizm gelir kaynağıdır. Son yıllarda tüm dünyada gelişen ekolojik turizm (Ekoturizm) bir olgu haline gelmiştir. Sulak alanların korunmasının ülke ekonomisindeki vazgeçilmezliğini unutmamalıyız.

Sulak Alanlar, rekreasyon alanlarıdır. İnsanlarımızın doğayla içiçe olabileceği, dinlenme ve eğlence alanlarını ellerinden almak kimsenin tekelinde olmamalıdır.

Hızlı nüfus artışı ve kişi başına düşen tüketim miktarındaki olağanüstü artış, plansız sanayileşme ve ranta yönelik alınan politik kararlar, hükümetlerin ve insanların doğal kaynaklar üzerindeki baskısını arttırmakta, sonuçta yaşam kalitesinin düşmesine ve doğal alanlarımızın yok olmasına neden olmaktadır.

Ülke kaynak değerlerini ekonomik gelişmeler uğruna yanlış enerji politikalarıyla yapılan günü kurtarma çalışmaları, azalan değerlerimiz sulak alanlarımızı tehdit etmektedir. Sulak alanları sadece ve sadece yaşam ortamları olmaları bakımından sulak alan oldukları için korumak lazımdır. Aksi takdirde doğa, acımasızlığını gün be gün olası felaketlerle göstermeye devam edecektir.

Bugün su dengesine yapılan herhangi bir müdahalenin, örneğin, barajların iklim değişikliğine ne denli etkisi olduğu bilinemeyebilir. Fakat bu gidişle yüzyıl sonra ne olacağını kestirmek için ulema olmaya gerek yoktur.

Susuzluk Kader değil!

Son yıllarda özellikle büyük kentlerimizde susuzluk sorunu yaşamaktadır. Bu sorunun temel nedeni bilimden uzak, kamu yararı gözetmeyen politikalardır. Sulak alanlar, su kaynaklarının önemli bir bölümünü teşkil etmektedir. Bizler ise bu kaynakları korumak ve toplumsal yarar doğrultusunda kullanmak yerine, bu alanları görmezden gelerek yok etmekteyiz. Sulak alanlar özellikte büyük kentlerimizde, kurutularak yapılaşmaya açılmakta ve rant alanları haline getirilmektedir.

Susuzlukla mücadele, kaynaklarımızı belli bir plan dahilinde, bilimin bize gösterdiği yolda, koruyarak kullanımdan geçmektedir.

Sulak alanlarımızın yok olması, su kaynaklarımızın tükenmesi anlamına gelmektedir!

Ekoloji veri tabanlı fiziksel plan yapabilen tek meslek grubu olarak merkezi ve yerel yönetimleri; doğal tüm varlıklarımızın korunarak-kullanıma açılması ve tüm doğal ve kültürel değerlerimizin koruma  ve sürdürülebilirlik ilkelerine uyan planlar yapılması konusunda takipçisi olacağımızı duyururuz. .

          TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası

Okunma Sayısı: 1900