Düzce Cumayeri ve Akçakoca ilçeleri ve bağlı köylerinde meydana gelen sel felaketi ile ilgili Oda Yönetim Kurulumuz tarafından açıklama gerçekleştirildi.

Ülkemiz bir kez daha sel felaketinin etkilerini hissediyor. Geçtiğimiz hafta Düzce`nin Cumayeri ve Akçakoca ilçeleri ve bağlı köyü Esmahanım`da meydana gelen sel felaketinde 5 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Öncelikle hayatını kaybeden vatandaşlarımızın ailelerine başsağlığı, yaralanan vatandaşlarımıza ise geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Meydana gelen yaraların bir an önce sarılmasını temenni ediyoruz.

Her sene çeşitli bölgelerden gelen sel felaketi haberleri ülkemizin günlük akışının olağan bilgilendirmelerinden olmamalıdır. Olağan olan bu tür felaket olasılıklarının başarı ile yönetildiği, can ve mal kaybının olmadığı yönündeki haberler olmalıdır. Dere yataklarının kapatılması, yataklar üzerinde yapılaşmaya izin verilmesi, kaçak yapıların seçim zamanlarında izne açılması ve meydana gelen ağaç kıyımları yaşananların normal ve doğal olmadığının kanıtlarıdır. Düzce örneğinde de görülen dere yataklarının daraltılması, yatakların kıyı doğal çizgilerinin bozularak beton setlerle örülmesi ve yatak üzerindeki yapılaşma yoğunluğu sel felaketlerinin ana sebeplerindendir. Düzce`de yaşanana felaket ne yazık ki ülkemizin her yerinde yaşanmaya açıktır. Ülkemizde yaşanan sel felaketleri, tüm yetkililerin yaşanacağını bildiği; fakat rant ve oy uğruna engellemediği felaketlerdir.  

Daha fazla can ve mal kaybının yaşanmaması,  kamu zararının ortaya çıkmaması, doğal alanlarımızın korunması ve gelecek kuşaklara bırakılması için ülke genelinde önlemler alınmalıdır. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak sunduğumuz acil önlemler şunlardır;

1. Üstü kapatılmış olan dereler yer üstüne çıkartılmalı, dere yatağı üzerindeki tüm yollar, yapılar yıkılmalı, derelerin özgün kesitleri oluşturularak, dere kenarları aktif/pasif rekreasyon alanlarına dönüştürülmeli

2. Tüm orman alanları korunmalı, çeşitli sebeplerden tahrip olan alanlar onarılmalıdır. Tahrip olan ormanlık alanlarda yapılaşmaya kesinlikle izin verilmemelidir.

3. Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının korunmasına yönelik planlar yapılmalı, her dere yatağı üzerine kurulan işletmelerden ve HES`lerden vazgeçilmelidir.

4. Dereler ve yatakları üzerinde yapılan uygulamalarda lokal alanlara göre planlamalardan vazgeçilmeli;  ekolojik bütünlük dikkate alınarak planlama yapılmalıdır.

5. Dere yatağı üzerine kurulan yerleşim alanları, vatandaşların mağdur olmayacağı bir şekilde planlanarak ve kamu yararı korunarak tahliye edilmelidir.

6. Akarsu koridoru ve havza bütününü içeren; yeraltı suyu beslenimi, yüzey akışı kontrolü ve insanlar dâhil tüm canlılar için habit koruma çalışmalarının bütünleşik yürüten peyzaj planlama ve tasarım eylemleri, ülke mevzuatında daha fazla gecikmeden yer almalıdır. Özellikle peyzaj planları sel felaketlerini önlemeye yönelik tüm mekânsal planlama çalışmaların ön eylem alanı olmalıdır.