TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

BAŞKENT' TE SON GELİŞMELER!

BAŞKENT' TE SON GELİŞMELER!
MERKEZ
12.07.2007

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu Ankara' da son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin kamuoyuna önemli açıklamalarda bulundu.

         12.07.2007

BASINA VE KAMUOYUNA

Değerli Basın Mensupları,

Ankara plansız yönetiliyor. Ankara parça planlarla- günlük kararlarla ve Sn. Melih Gökçek‘in keyfi uygulamaları ile yönetiliyor. kentimiz hızla tahrip edilirken, yaşam alanlarımız yok ediliyor.. Uygulamaları ile kaynak israfı konusunda rekorlar kırıyor...

Bizler toplumsal sorumluluğumuzdan hareketle uzmanlık konularımızda bilimsel ve yasal çözüm önerilerimizle bütün bu uygulamaların takipçisi olduk, yıllardır uyarıyoruz, bundan böyle de takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz...

Ankara Büyükşehir Belediye Yönetimine;

•·         "Ulus tarihi kent dönüşümünde hata yapıyorsunuz,

•·         A.O.Ç. konusunda yanlış yapıyorsunuz,

•·         Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projelerinde öncelikle neyin dönüştürüldüğü konusunda şeffaf değilsiniz,

•·         Katlı kavşak projeleri Ankara kent planlaması genel stratejisi ile çelişkilidir, çünkü Ankara Ulaşım Planı, kent merkezi ve yakın çevresinde özel oto kullanımının özendirilmesini ister, toplu taşıma öncelik verilmesini ister, yaya alanlarının yaygınlaştırılmasını talep eder,

•·         Kavşak projeleri ile ulaşım planına ters düşülmekte, yaya alanlarını taşıt trafiğine katarak trafik hızını riskli bir biçimde arttırıyorsunuz,

•·         Kentlerin doğal, kültürel, tarihi değerleri üzerinde bilerek yaptığınız tüm tahribatlar kimliğimizi yok etmek demektir ve çok istikrarlı bir şekilde geçmişimizle bağımızı koparıyorsunuz,

•·         Yaptığınız uygulamalar yasa dışıdır,

•·         Yapmış olduğunuz tüm uygulamalarla yeraltı su kaynaklarımıza zarar veriyorsunuz,

•·         Mogan Gölü‘ nde yaptığınız uygulamalarla gölün ömrünü kısaltıyorsunuz

•·         Ankara kentinin fiziksel gelişimi de kaynaklarının tüketilmesi umurlarında olmadan, kentimizi 13 yıldır hoyratça tüketiyorsunuz "

demiştik...

Ve bugün haklı olduğumuz bir kez daha kanıtlandı...

Hepinizin de bildiği ve yakından takip ettiği gibi Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından,  Kuğulu Parkın bizlerden koparılmaya çalışıldığı ilk günlerden itibaren mücadele verdik.

Önce; 1.derece sit değeri taşıyan, kent içinde ki bir doğa parçası olma özelliğini her tehdide rağmen yitirmemiş, bölgede halka açık tek ve son yeşil alan olan Kuğulu Parka göz diktiler. Toplumsal muhalefet karşısında geri adım atan Sn. Melih Gökçek, ısrarla Kuğulupark‘ ı Ankara‘ lının hafızasından silme niyetinden vazgeçmedi ve yandaş şirketlerinin nemalanmasını tercih ederek, Kuğulu‘nun yok olma gerçeğine rağmen acımasızca feda etti.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, doğal ve kültürel varlıklarımızın koruyarak-kullanım disiplini içerisinde projelendirilmeyen, kentin makro planları olmadan, uygulamalar yapan Büyükşehir Belediyesinin Kuğulu Katlı Kavşak projesinin iptal edilmesi için Ankaram Platformu bileşenleri adına Şehir Plancıları Odası  ile  birlikte hukuksal mücadele sürecini başlattık.

Ankara 8. İdari Mahkemesi Başkanlığı tarafından görülen davada mahkemece bilim insanları tarafından oluşturulmuş Bilirkişi Heyeti yaptığı uzun inceleme ve araştırmalardan sonra oluşturduğu raporda sözünü söyledi;

 " Davalı İdarece gerçekleştirilen plan değişikliklerinin yürürlükteki imar mevzuatı hükümlerine göre incelenerek; şehircilik ilkelerine , planlama esaslarına uygun olmadığı ve bu plan değişikliğine göre yapılan karayolu alt geçitleri ve bunun gereği tek yön uygulamalarıyla trafiğin katedeceği yolların uzayacağı, (taşıt-km artacağı) , yayalara ayrılan yolların çok daralması yer yer hiç kalmaması , artan eğimler ve dolayısıyla taşıt hızlarının artması  ve bu nedenlerle trafik güvenliğinin azalması, bu yapıların kısa zamanda, yaratacağı trafikle yine tıkanacakları ve daha gelişmiş ulaştırma sistemlerinin ve gelişmelerin önünü kesen yapılar oldukları göz önünde tutulursa, kamu yararına olmadıkları kanaatinde olduğumuzu saygılarımızla sunarız.İstanbul 14.06.2007"

Ve haklılığımızı bilim insanları, uzman görüşlerde kanıtladı.

Peki, şimdi ne olacak?

Bizler, projenin imar mevzuatındaki plan değişikliği tanımına uymuyor, Kuğulu kavşağında alt-üst geçit projesine hiç bir biçimde gerek yoktur, böyle bir katlı kavşak projesi yolun trafik yükünü artıracaktır, yayaların karşıdan karşıya geçişleri zorlaşacak ve daha tehlikeli bir hal alacaktır , dediğimizde Sn. Melih Gökçek bizleri PROVAKATÖRLÜKLE  suçluyordu.

Peki şimdi ne yapacaksınız Sn. Gökçek?

Bu kavşak için harcadığınız kamu kaynağımız hakkında Ankara‘lıya nasıl hesap vereceksiniz?

Bilirkişi Heyetinin vermiş olduğu karar karşısında hala " her şeyi ben bilirim" diyebilecek misiniz?

Peki proje uygulamalarına verdiği onayı ile hepimizi hayretler içerisinde bırakan Ankara Bölge Koruma Kurulu, Bilirkişi Raporu‘ nu okuduktan sonra sizler ne diyeceksiniz? Suça ortak olduğunuzun farkında olabilecek misiniz?

 Tüm meslek odalarının, bilim insanlarının, halkın, koşulsuz güvendiği, Ankara‘nın doğal, kültürel, tarihi değerlerini korumakla görevlendirilmiş Koruma Kurulları‘nın, son dönemlerde Sn. Gökçek‘in noter memuru gibi çalıştığını görmek,  belediyenin getirdiği her projeyi tartışmasız, meslek ilkelerine aykırı Onay Verme Kurulu olarak çalışması, böyle önemli ve ciddi kurumun inandırıcılığını yitirmesine neden olmaktadır.

Bu gün, Kuğulu Köprülü Kavşağın projelendirilmesi ve uygulamalarının yanlış olduğu konusunda ki haklılığımızı tüm kamuoyu ve basın mensuplarımızla paylaşırken, Ankara Büyükşehir Belediyesini ve Ankara Tabiat ve Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu‘nu bir yanlıştan daha geri dönmeye davet ediyoruz.

BÜYÜK BİR YANLIŞ DAHA...
ANKARA TREN GARI‘ DA YOK EDİLİYOR...

Sn. Gökçek, Koruma Kurulu‘na göndermiş olduğunuz TCDD Gar önü katlı kavşak projeniz de yanlıştır. Sözünü ettiğimiz bölge Ankara‘nın en önemli tarihi, en değerli kimliği, en özel kent dokusudur.

Ayrıca, Ankara kenti ulaşım ağının hiçbir şekilde Gar önünde yapılacak katlı kavşağa ihtiyacı yoktur.

Saygıdeğer Koruma Kurulu üyeleri, Ankara‘nın kentsel kimliğine aykırı kararları hangi meslek disiplini gereğince almaktasınız. Alanın tek hakimi TCDD‘nin İnşaat Dairesi Başkanlığı‘nın olumsuz görüşlerine rağmen hangi değer yargılarınızla, TCDD İnşaat Daire Başkanlığı‘ nın olumlu görüş verdiğini söyleyip ve bu yönde  karar alıp, bizleri, Ankara‘ lıyı yanlış yönlendirerek Belediyenin size getirdiği Gar Önü Katlı Kavşak Projesi ne onay vermektesiniz. Ve kurumunuz tarafından koruma altına alınan 3 adet Anıt Ağacı‘ da onaylamış olduğunuz proje ile beraber görmesden geliyorsunuz...

Hukuk‘un üstünlüğüne inanan, ülkesinin tüm değerlerine bir yurtsever olarak sahip çıkan bizler, Sizi yargıya ve Ankara‘lıya şikayet ediyoruz....

"TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu 11.5.2007 tarih ve 2347 sayılı kararı ile Ankara Gar Meydanı‘nın yeniden düzenlenerek motorlu taşıt trafiği için bir yönde kesintisiz trafik sağlamak üzere yeraltı geçişi oluşturacak şekilde bir köprülü kavşak yapılmasına karar verilmiştir."  denmektedir.

SÖZ KONUSU KARARA DAYANAK İDARİ İŞLEM KAMU YARARINA, HUKUKA, İMAR MEVZUATINA, MİMARLIK, ŞEHİRCİLİK VE TRAFİK MÜHENDİSLİĞİ BİLİMİ ESASLARINA, İNSAN HAKLARI, EVRENSEL YAYA HAKLARI İLE ÇAĞDAŞ ULAŞIM PLANLAMASI, KÜLTÜREL PEYZAJ, PEYZAJ PLANLAMA İLKE VE ESASLARINA AÇIKÇA AYKIRILIĞI " gerekçeleri ile .../Temmuz 2007 tarihinde TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile birlikte Peyzaj Mimarları Odası olarak Yürütmeyi Durdurma için dava açtık.

Biliyoruz ki haklıyız...

Kamuoyu da bilmelidir ki bizler;  ülkemiz ve yerel kaynaklarımız ile çıkarsal-rantsal değil, yurtseverlik duygularıyla ve değerlerimize sahip çıkma bilinciyle ilişki kuruyoruz, bunun gereklerini yerine getiriyoruz...

Biliyoruz ki, Ankara‘nın Gar binası ve çevresinin tarihsel tanıklığı ve hafızalarımızdaki bağımsızlık mücadelesinin ve kurtuluşun önemli simgesi olan Cumhuriyet dönemi izlerinin algılarımızdan alınmasına izin vermeyeceğiz.

ANKARA 1/25.000 NAZIM İMAR PLANI....

Sayın Melih Gökçek‘in yaptıkları bitmemektedir.....

Merkezi ve yerel otorite, yönetimlerini halktan emanetle alırlar. Halk onlara emanetlerini yasa ve hukuk çerçevesinde yönetilecekleri inancı içinde verirler. Ama bilmezler ki Ankara Büyükşehir yönetimi yasa tanımaz.

İşte kanıtı...

Ankara Büyükşehir Belediyesi; 5216 sayılı Kanun‘un geçici 1. maddesi uyarınca "Büyükşehir belediyeleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en geç iki yıl içinde Büyükşehir‘in 1/25.000 ölçekli nazım imar plânlarını yapar veya yaptırır." hükmüne istinaden, 16.02.2007 Tarih/ 525 Sayılı Karar numarası ile 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı yapmıştır.

 Ancak, 2004 yılında yürürlüğe giren 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu‘nun 7. maddesinin b fıkrasında da der ki; "Çevre Düzeni Planı‘na uygun olmak kaydıyla 1/25000 Nazım İmar Planı‘nı yapmak ve yaptırmak ve onaylayarak uygulamak" görevidir. Belediye,bu asli sorumluluğunu  unutmuş olacak ki    üst ölçekli planı bulunmayan ankara‘nın , 1/25000 ölçekli nazım imar planı yapmış ve meclisinden onaylamıştır.

5216 sayılı yasaya ve 3194 Sayılı İmar Kanunu‘nun Tanımlar başlıklı 5. maddesine   aykırı davranmıştır. Bu demektir ki, belediye yönetimi ve meclisi yasa tanımazdır.

TMMOB Peyzaj  Mimarları Odası olarak, Mimarlar Odası Ankara Şubesi ile birlikte tüm Ankara‘lının haklarını korumak amaçlı ......tarihinde Ankara Nazım İmar Planının iptaline yönelik dava sürecini başlatmış bulunmaktayız.

Üst Ölçek Plan‘ın temel amacı, kentin saptanacak hedef yılı için (2023 yılı alınmıştır), ekonomik, sosyal ve çevresel gelişim süreçlerine yön verecek bir planın hazırlanmasıdır. Bu plan hazırlanırken stratejik plan yanı sıra bölgesel kalkınma göstergeleri ve kalkınma planları esas alınmalıdır. Bu doğrultuda 9. kalkınma planı nazım imar planı için yol göstericidir. Oysa ki nazım imar planında bu kalkınma planındaki bilimsel göstergeler dikkate alınmamıştır. Bu açıdan plan,  planlama hiyerarşisine ve planlama ilke ve esaslarına açıkça aykırıdır.  

Ankara Ulaşım ve Koordinasyon Merkezi‘nin 7.4.1994 tarih ve 130 kararı ile kabul edilen, Ankara Ulaşım Koordinasyon Merkezi‘nin 10.3.1994 tarih ve 94/3 sayılı kararı ile de onaylanan ve halen yürürlükte bulunan "Ankara Ulaşım Planı"nın temel kararlarına ve kent merkezine ilişkin önerilerine tamamen aykırıdır.  

Dava konusu planın doğa ve kültür varlıklarının korunmasına ilişkin düzenlemeleri hukuka aykırıdır 

Dava konusu plan, demokratik kent yönetimi ilkelerinden  uzaktır bu nedenle de hukuka aykırıdır iptali gerekir .    

 20 Ekim 2000 tarihinde  ülkemiz Avrupa Peyzaj Sözleşmesini imzalamış ve "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi‘nin Uygun Olduğuna Dair Kanun Tasarısı", 10 Haziran 2003 tarih ve 4881 nolu Kanunla onaylanarak 27 Temmuz 2003 tarih ve 25181 sayılı Resmî Gazete‘de yayınlanmıştır.  

Avrupa Peyzaj Sözleşmesi; peyzajın kültürel, ekolojik, çevresel ve sosyal alanlarda kamu yararı taşıdığını; peyzajın yerel kültürlerin biçimlenmesine katkısı sağladığını ve bunun da kültürel ve doğal mirasının en önemli parçası olduğunu vurgulamaktadır. Bu sözleşmeyi imzalayan her bir taraf peyzajları, yasayla, insanların çevrelerinin önemli bir bileşeni, onların paylaştıkları kültürel ve doğal mirasın çeşitliliğinin bir ifadesi ve kimliklerinin bir temeli olarak tanımayı taahhüt etmektedir.  

Buna karşın başta AOÇ olmak üzere Ankara‘nın yakın dönem kültürel mirası başta olmak üzere kent kültürü ve doğası, imar hakları rejimi ekseninde maksimum toprak rantı sağlamanın aracı olarak görülmektedir.  AOÇ, tarihsel misyonuyla gelecek nesillere aktarılması zorunlu ve bu durumu sorgulanamayacak tarihi ve kültürel bir miras niteliğini kazanmıştır.

Bütün bu ulusal ve ulusal üstü hukuk metinler gereği AOÇ‘‘nin korunması, gelecek kuşaklara aktarılmasını gerekmektedir. Sit alanı olan A.O.Ç‘nin arazisi üzerinde yapılacak tasarrufların ve özellikle imar uygulamalarının sit kararlarına uygun olması zorunludur.   

Buna karşın Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi tarafından kabul edilen nazım imar planı, söz konusu uluslar arası ve ulusal hukuki metinlerden doğan koruma ilkelerine aykırı hükümler içermektedir.  

Nazım imar planı‘ndaki açık ve yeşil alanlar ile ilgili düzenlemeler hukuka aykırıdır.  

Dava konusu nazım imar planı‘nda Ankara‘nın su kaynaklarına ilişkin değerlendirmeler yetersizdir.  

Bu sebeplerle; 1/25000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım İmar Planı‘na  dayanak davalı Ankara Büyükşehir Belediyesi Meclisi idari işleminin bilimsel, hukuki, teknik gerekçelerle, Yasalara, Yönetmeliklere, kamu yararına, şehircilik ilkelerine, kalkınma planlarına ve planlama tekniklerine açıkça aykırı olması nedeniyle iptaline ve açıkça hukuka aykırı olan planın uygulanması halinde oluşturacağı, ticari, kültürel, kentsel zararlar ile, Türkiye Cumhuriyetinin Başkenti Ankara‘ya ait doğal, kültürel ve simgesel değerlerin yitirilmesi anlamında telafisi güç ve imkansız zararlar doğuracağı açık olduğundan  yürütmesinin durdurulması için mücadele başlatılmıştır.

Büyükşehir‘in 13 yıldır uyguladığı "plansız projeler" sonucunda Ankara yap- boz tahtasına dönmüştür. Kamu kaynakları, bu yap-boz sureci içinde keyfi uygulamalar ile israf edilmektedir.

Bizlerden toplanan vergiler ile kent yaşamı çekilmez hale sokulmuştur.

Bu şehir bizimdir.

Öncelikle tüm fiziksel göstergelerin olduğu Çevre Düzeni Planını görmek istediğimiz Ankara‘ nın yöneticilerini;

Kenti, azınlığın çoğunluğa diktası biçimde yönetmemeleri konusunda uyarıyor, Kamuoyunu her zaman olduğu gibi doğru bilgilendirme yönündeki çalışmalarımıza verdiği destekten dolayı saygıyla selamlıyoruz.

 

         TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası      
   Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 1166
Fotoğraf Galerisi