TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

"BÜTÜN SOKAKLAR GENÇLİK PARKINA ÇIKAR..."

"BÜTÜN SOKAKLAR GENÇLİK PARKINA ÇIKAR..."
MERKEZ
10.06.2008

Ankara‘nın ziyneti güzelim Gençlik Park‘ı, hoyrat ellerde ne hale geldi. Ankaralılar, yolu başkentten geçmiş öğrenciler, hep birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?

GENÇLİK PARKI BU GÜN; TARİHİNDEN,
GEÇMİŞİNDEN İZ BIRAKMAYACAK ŞEKİLDE YOK EDİLDİ...

KORU(MA) KURULU ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ‘NİN NOTERİ OLMA GÖREVİNİ YÜRÜTMEYE DEVAM EDİYOR.

Bu gün Gençlik Parkı‘ndaki köprünün yıkıldığı haberleri ile sarsıldı bir kez daha kentin kamusal değerleri, bizim olanların elimizden bir bir alınmasının verdiği derin yaralar...

İlk haber; " evet, her şeyi bekler, bir biçimde yeniden yapılanma adı altında nice tahribatın yapılabileceğini kestirebilir, tasarlayabilirdim; ama, yüz yıl düşünsem, o köprünün, sanki başka yapacak "ilk iş ve işlem" yokmuş gibi, ilk ağızda yıkılmasına ihtimal vermezdim. Dahası, Melih Gökçek ve ekibi, o köprüyü yıkacak deseler de inanmazdım! Barbarlığın ve vandalizmin bu kadarına akıl yatıramazdım!.. Ama yıktılar, yıkıldı o köprü. Sağ kolumu omuz başımdan koparsalar bu kadar içim yanmaz, canım acımazdı. "olarak yansıdı maillerimize.

Sadece Ankara‘nın değil ülkenin dört bir yanına ulaşmış bir kültür varlığı olan Gençlik Parkından söz ediyoruz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak soruyoruz...Gençlik Parkı‘nda neler oluyor?

Koruma Kurulu Ankara Büyükşehir Belediyesince hazırlanan Gençlik Parkı projesinin uygulanmasına, hangi koruma kriterlerine uygun olarak onay veriyor?

Kültür ve Tabiat Varlıklarını korumak amacı ile kurulmuş kamusal işlevi ve yasal yükümlülüğü, bu ülkenin değerlerinin teminatı olan Koruma Kurulu, söz konusu Ankara ve Ankara‘nın varlıkları olduğunda niçin bir onay makamı olan Noter gibi çalışıyor?

Sadece Ankara‘lının değil ulusumuza mal olmuş  Cumhuriyet simgesinden , Cumhuriyetin yapılarından söz ediyorsak eğer, bu değerlerimizin elimizden alınması bu kadar kolay olmasa gerek..

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak; AKM alanı içerisinde yer alan, Milli Komite kararları ile proje değişikliklerinin yapılabileceği ve  Koruma Kurulu kararları ile de koruma altında olan  Gençlik Parkı ile ilgili en son 16 Mayıs 2008 tarihinde Büyükşehir Belediyesinden Gençlik Parkı‘nda yapılacak proje değişikliği ile ilgili bilgi istedik.

Şeffaf kent yönetimi konusunda her zaman kentlisine kapalı davranan Ankara Büyükşehir Belediyesi bu günde "ben yaptım oldu" mantığı ile hareket etmekte ve Gençlik Parkını yerle bir etmektedir. Cumhuriyeti ve cumhuriyetin simge yapılarını, kamusal ve toplumsal bellekten silmek, ülkeyi ve ülke insanını yeniden Batı sermayesinin ve tüketim mallarının açık-pazarı haline getirmek kavgasında dolu dizgin giden Ankara Büyükşehir belediyesine dur demenin zamanıdır.

Ankara Kültür ve Tabiatı Koruma Bölge Kurulu‘na 25 Nisan 2008 tarihinde  yazılı olarak Büyükşehir Belediyesi‘nin Gençlik Parkında izinsiz olarak yaptığı ağaç katliamını fotoğraflayarak  suç duyurusunda bulunmuş ve koruma altındaki park ile ilgili bilgi istemiştik. Ancak Koruma Kurulu‘ndan da bilgi gelmedi. Koruma Kurulu‘nu kuruluş amacına uygun çalışmaya davet ediyoruz...

TMMOB
Peyzaj Mimarları odası
Yönetim Kurulu

İKİ RESİM ARASINDAKİ BENZERLİĞİ BULUNUZ!!

             

 

___________________________________________________________________________________
          _____________________________________________________________________

 

" BÜTÜN SOKAKLAR GENÇLİK PARKINA ÇIKAR...

Ankara‘nın ziyneti güzelim Gençlik Park‘ı, hoyrat ellerde ne hale geldi. Ankaralılar, yolu başkentten geçmiş öğrenciler, hep birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?

Evin değişik köşelerine serpiştirilmiş fotoğraflar demekti benim için Gençlik Parkı. Ortada annemle babam, etraflarında bülbül yuvası topuzları, apartman topuklu ayakkabılarıyla 70‘lerin klişe görüntülerinde akrabalarımız, bir köprünün üzerinde duruyorlar poz poz. Arka fonda bir havuz, manzara fotoğraf stüdyolarında kullanılan ucuz görünümlü panolara ait değil, fıskiyesiyle, kayıklarıyla bozkırda gerçek bir vaha: Gençlik Parkı nikah dairesinin çıkışı. Aile birliğimizin resmi başlangıcı. Yaşım ilerledikçe, Gençlik Parkı, çarpışan otoları, uçan sandalyeleri, korku tüneli, küçük treni, sihirli aynaları ile çocukluğun çılgın gece hayatı; ilk gençlik yıllarında da okulu asıp çığlık çığlığa binilen gondol, ballerina, bugie bugieler demek oluvermişti.

Geçenlerde birkaç güzel fotoğraf çekme hevesiyle gittik, ömrün seyir defteri Gençlik Parkı‘na. Bir dönem 100 liralık banknotların arkasında resmi bulunan parkın sembolü o güzelim havuzun suyu boşaltılmış, çoktan çürümüş kayıklar bir kenara yığılmış, çay bahçeleri kapatılmış, havuz parkın kalbinde kocaman gri betondan bir çöl haline gelmiş. Her yer çöp yığını, her yer viran. Gençlik Parkı ölmeye yatmış.

Aklımda hâlâ sandalda bir delikanlı görüntüsü var, aheste çekiyor kürekleri, yanında mahçup bir kız, belli ki aşkları taze. Bir baba geçiyor deniz bisikletiyle, canhıraş asılmış pedala, çocuklarının kolları dirsek hizasında suda. Çay bahçelerinde, semaverde demlenmiş tavşan kanı çaylar içiliyor, evden getirilen yemekler yeniyor, videoda gösterilen filmden Kemal Sunal‘ın sesi yayılıyor etrafa.

Aklımdaki görüntünün bugün gördüklerim ile ne yazık ki hiçbir benzerliği yok. Yaşanmışlıklarımdan çalan bu yeni hal, meğer Melih Gökçek‘in Parkı 29 Ekim 2006‘ya kadar kapatma teklifinin ve "ondan sonra nostaljik Gençlik Parkı‘nı bütün canlılığıyla göreceksiniz" vaadiyle AKM alanında tek tasarruf yetkisine haiz Milli Komite‘yi ikna etmesinin neticesiymiş.

Bayramda açılmıştı
Halbuki, Cumhuriyet‘in ilk yıllarında Ankara‘nın planını yapmak üzere davet edilen Hermann Jansen, Gençlik Parkı‘nı çağdaş bir eğlence-dinlence mekânı olarak tasarlamıştı. Böylelikle hem Ankara Çayı‘nın bataklık alanı kurutulacak hem de Cumhuriyet‘in yeni başkentinde yaşayanlar için kentsel açık ve kamusal alanların kullanımı konusunda bir örnek oluşturulacaktı. Plan, 1936‘da Atatürk‘ün başkanlığında yapılan bir Bakanlar Kurulu toplantısında onaylanmış ve adıyla müstesna park, çok anlamlı bir günde, 19 Mayıs 1943 Gençlik ve Spor Bayramı‘nda açılmıştı.

1933 yapımı Sergi Evi 1946 yılında Opera‘ya dönüştürülmüş, 1951‘de İtalyan lunaparkı açılmış, sağlık müzesi, heykelleri ve gezinti yolları ile park kamusal alanın nitelikli temsilcisi olmuştu. 1957 yılında halkın demiryolu sevgisini artırmak üzere Eskişehir Cer Atölyesi‘nde üretilen iki küçük buharlı lokomotif "Mehmetçik" ve "Efe" 1750 m2‘lik mesafeyi Havuzbaşı ve Esmen istasyonları arasında gidip gelerek kat etmeye başlamıştı. Başvekil Adnan Menderes küçük
lokomotiflerden o kadar etkilemişti ki büyüğünün yapılmasını istemiş ve böylelikle Türk işçi ve mühendislerinin şerefi olan ilk yerli buharlı lokomotif "Karakurt" imal edilmişti.

Gerçekten de, kısa zaman içinde, Gençlik Parkı toplumsal alandaki davranış kalıplarını biçimlendiren ve birarada yaşama kültürünün gelişmesine katkı sağlayan modernleştirici örnek bir simge haline geldi. Zenginlerin bile adabı muaşerete aykırı düşmekten tedirgin olarak gidebildiği Ada Lokantası, Fenerbahçe Restoranı ve daha sonra nikah dairesine çevrilen Göl Gazinosu açıldı. Bürokratlar, yabancı misyon, vekiller orada buluşurlar, sanatçılar sahne adabını orada öğrenirlerdi. Müzeyyen Senar‘dan Zeki Müren‘e kadar dönemin bütün büyük sanatçılarının nağmeleri yankılanırdı Gençlik Parkı‘nın akşamlarında. Emel Sayın da henüz 17 yaşındayken ilk defa burada sahneye çıkmıştı. O dönemde gazinoya giremeyenlerin eğlencesi ise civardaki çimlerde hayran oldukları sanatçıları uzaktan da olsa dinlemekti.

‘Bütün sokakları bu kentin Gençlik Parkına açılır
Bir sevgi ilkyaz sıcaklığında
Bir türkü yükselir uygarlıktan yana
Halktan yana emekten yana bilimden yana‘

Oysa şimdi, Recep‘in Yeri olarak bilinen çay bahçesi gibi 1957‘den beri semaverde çaylar sunan yarım yüzyıllık gelenek temsilcilerinin mekanları kapatılmış, kiracılara su ve elektrik verilmez olmuş, pek çoğuyla davalık hale gelinmiş. Takvim 29 Ekim 2006‘yı çoktan geçmiş ama 40-50 günde köprüler yapmakla övünen belediye, Gençlik Parkı‘nı mezbele görüntüsünden nedense hâlâ kurtaramamış. Ama bu süre içerisinde 1 milyon 200 bin m2‘lik Harikalar Diyarı yapımı
tamamlanarak halka açılmış, 508 bin m2‘lik Göksu Park 100 gün içerisinde faaliyete geçirilmiş bile. Büyükşehir Belediyesi‘nin internet sitesinde Göksu Parkı‘nın detaylı anlatımlarına,
fotoğraflarına bakabilirken aynı sayfada Gençlik Parkı‘nın sadece adresini görebilmek için bile olsa ulaşabileceğiniz bir web sitesinin olmayışından, bu bahtsız parkın maruz bırakıldığı tutumla, başkentin ideolojik rota değişimiyle, kentsel belleğin silinmesi ve yanlı tercihlerle tekrar yazılması gerçeği ile tekrar yüzleşiyorum.

Fotoğraf makinasını görür görmez gelip çekimi engelleyen belediyenin ANFA güvenlik görevlilerinin, fotoğrafçıya gösterdikleri hassasiyeti neden parkın huzurunu kaçıran şehir eşkıyalarına göstermediklerini anlayamıyorum. Parkı kapatmaya gerek olmaksızın bu değişikliği
sağlayamamalarını o boylu poslu delikanlılara yakıştıramıyorum. Halbuki Jansen daha plan aşamasındayken bile kent planı içinde parkın önemini "Gençlik Parkı, Ankara‘nın ziyneti, imar planının en çarpıcı elemanlarından birisidir. Burada yapılacak başarısız bir düzenleme Ankara için bir felaket anlamında gelecektir" şeklinde ifade etmiş.

Kentsel dönüşüm adıyla varolanın tazelenmesi yerine yıkılması, başka kimlikler edindirilmek suretiyle tarihin yeniden kurgulanması, bir kentin toplumsal belleğin sürekliliğinden yoksun kılınması, değerlerinin yok sayılması eğilimlerinin kime zarar kime yarar verdiğini iyi düşünmek ve Gençlik Parkı‘nın anılarımızda tozlanmasına  izin vermemek, Ankaralı olarak en azından gönül borcumuzdur... "

 Tarih: 28 Ağustos 2007 Kaynak: Radikal Yazan: Canan Doğanlar

___________________________________________________________________________________

"UYGARLIK BİR BİLGİ VE İNSANA (TARİHE) SAYGI GÖSTERGESİ, TAKLİT EDİLEMİYOR, ANCAK ÖZÜMSENİYOR."  DOĞAN KUBAN

    

1- Bayındırlık İşleri Dergisi, Haziran 1938 tarihli, yeni dizi 1. sayısının kapağı. Gençlik Parkı çok önemli bir prestij projesi. Ankara Garından sonra, başkente gelen yerli ve yabancıya ilk selamı verecek bir uygarlık alanı. Hep gündemde, hep manşetlerde... Theo Leveau‘nun planı. Havuzun hemen üst başında, şimdi yıkılan tarihsel köprü görülebiliyor!..

 
2- Yine aynı sayılı BİD‘de Gençlik Parkı‘nın "Umumi Planı".

3- Nafıa Vekaleti‘nin yayımladığı Bayındırlık İşleri Dergisi‘nin 7. sayısı, Aralık 1939. Yıkılan köprü kapakta. H. Jansen‘in başlayıp bitiremediği, ardısıra işi devralan ve Ankara Hukuk Fakültesi‘nin, Ankara Maltepe Camisinin de mimarı olan Theo Leveau‘nun bitirdiği Gençlik Parkı Projesinin en önemli bir bileşeni olan bu köprü artık yok!

 

4- Yine, 1939 tarihli ve 7 sayılı BİD‘den. Yıktırılan köprünün yapımına ilişkin tarihsel fotoğraflar. Başta Atatürk olmak üzere, 1936‘da işletmeye açılan Çubuk Barajı‘nın Ankara‘ya uzaklığını düşünen cumhuriyet kurucularının şu düşüncesini bugün, burada anımsamak her halde son derece yerinde olacaktır: "Başşehrin ta ortasında gözümüzü doyuracak, bizi bozkırın büyük mahrumiyetlerinden birinden daha uzaklaştıracak vüsatte bir göl yaratmak ve yapmak için çalışmak mecburiyetinde idik. Öyle bir göl ki bunun sayesinde yazın memleket gençliği her türlü su sporları yapmak imkanı bulabilsin... İşte Gençlik Parkı, bu ihtiyaçların sevkile yapılmaktadır." (Agd) Gençlik Parkı‘nı önce mezbele haline sokup, suyunu kurutup, sonra da bildik fotoğrafını yırtıp-parçalamaya çalışanlara duyurulur.

5- Yıkılan köprüde bir aile. 45 yıl demiryollarına hizmet vermiş bir demiryolcu Ziya Hatay (1913) eşi ve çocukları. Yıl 1954.

Güncellenme Zamanı: 10.06.2008 11:57:26

6- Yıkılan köprü, Nisan 2008. Ön tarafta Fatih‘in torunlarının Gençlik Parkı betonuna park etmek zorunda kaldığı plastik kayık karikatürleri. 1954 Ankara-Bentderesi sel taşkınında kurtarma hizmeti gören ahşap sandallar, Küçük Tren gibi sessizce "terki havuz" ettirilmiş.

 

__________________________________________________________________________________
____________________________________________________________________________

 

Okunma Sayısı: 6390
Fotoğraf Galerisi