Sayın Avni KAVLAK,

Ankara Büyükşehir Belediyesi

Basın Koordinatörü

       TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Başkanı Ayşegül Oruçkaptan’ın 13.Temmuz.2006 tarihinde AOÇ’nin özelleştirilmesi girişimlerine karşı yaptığı basın açıklaması ile ilgili olarak 14.Temmuz.2006 tarihinde yapmış olduğunuz  “Halk güveniyor, onlar güvense ne olur, güvenmese ne olur. Zaten güvenseler şaşarız.” şeklindeki üslup kamu görevlisi ciddiyeti ile bağdaşmamakta olup, demokrasi anlayışınızın yanlışlığını da açıkça ortaya koymaktadır.

        Ankara halkının % 55’inin oylarıyla seçilmiş olmak, belediye başkanına ve onun ekibine Ankara’nın temel önemdeki konuları ile ilgili karar verirken, sivil toplum kuruluşlarının sesine kulak vermeme ve kendi bildiğini inatla yapma, aykırı görüşleri cevaplarken düşmanca ve kaba davranma  keyfiyetini sağlamadığı gibi, yalnızca oy yüzdesine dayanılarak her türlü muhalif sesin yok sayılmasının ve çoğunluğu elde etmenin rehavetiyle azınlığı yok sayarak keyfi davranılmasının acı sonuçları yakın tarihimizde mevcuttur.

         Halk oyu, demokrasinin temel unsurlarından yalnızca bir olup, demokrasinin en önemli unsurlarından diğeri de kamu mesleki kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, vatandaş inisiyatifleri gibi örgütlenmiş yapılardır. Gelişmiş ülkelerin demokrasilerine bakıldığında toplumun büyük çoğunluğunun birden fazla sivil toplum kuruluşunda örgütlü olduğu açıkça görülmektedir. Demokrasi çoğunluk rejimi olduğu gibi, aynı zamanda örgütlenmiş nitelikli yapıların, meslek kuruluşlarının, vatandaş inisiyatiflerinin de rejimidir.

         Bu nedenle gerçekten demokratik yönetimler, azınlıkta dahi olsalar sivil toplum kuruluşlarının, mesleki kuruluşlarının, vatandaş inisiyatiflerinin öneri, talep ve eleştirilerine kulak verirler. Bu eleştiriler ne kadar sert olursa olsun, idari kademelerde görev yapanlarca dikkate alınmalı, doğruluk ve haklılık paylarının olup olmadığı araştırılmalı ve cevaplanırken takınılan üslup da düzeyli olmalıdır.  

         Kamu görevi, “benim yandaşım, benim yandaşım değil” anlayışı ile sürdürülecek bir görev olmayıp, kamu görevlisinin her vatandaşa ve her görüşe eşit mesafede durması esastır. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve onun ekibi de partili anlayışı ile değil, kamu görevlisi anlayışı ile hizmet üretmek ve yalnızca partili yandaşlarının değil, Ankara’daki her kurum, kuruluş ve ferdin sözlerine kulak vermek zorundadır. Ne yazık ki, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve ekibi, uzunca bir süredir bu yolu izlemek yerine, meydan okuyan tavırlarla, yandaşı görmediklerini yok sayma eğilimi içine  girmiştir ve tarafınızca yapılan son açıklama da bu anlayışın çok açık bir göstergesidir. Bundan yalnızca Peyzaj Mimarları Odası ve Ankara Büyükşehir Belediyesi değil, tüm demokrasi ve demokratik anlayış zarar görür.

          Son açıklamalarınızdaki tavrınızı eleştirirken, bundan sonraki süreçte görüşü ne olursa olsun her kesimin eleştiri, öneri ve taleplerine kulak vereceğinizi, her türlü fikre cevap verirken daha doğru ve düzeyli bir üslup takınacağınızı düşünmek ve buna inanmak istiyoruz. 

Saygılarımızla

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

Yönetim Kurulu