Bu gerekçelerle Ankara 8. İdare Mahkemesi‘nce verilen iptal kararlarının uygulanmaması nedeniyle şüpheliler hakkında ayrı ayrı açıklanan suçun nevi gereği sorumlu olan her bir kişi için ayrı ayrı değerlendirilme yapılmak suretiyle gerekli soruşturmanın yapılarak, kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederek 29.07.2008 Salı günü savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Kuğulu Katlı Kavşak ile ilgili iptal davasında şüpheliler,  mahkemece verilen iptal kararını uygulamamışlar, kamu görevlileri olarak denetim ve yaptırım yetkilerini başta yazılı olmak üzere tüm uyarılara  rağmen kullanmamakta ısrar etmişlerdir. Böylece kamunun  zararlarının artmasına neden oldukları gibi, anayasa‘nın 138. maddesi, İYUK‘nun 28. maddesi ve 5237 sayılı TCK‘nun 257. ve 24/3. maddesine aykırı davranmak suretiyle atılı suçları işlemişlerdir.

İptal kararının uygulanmaması nedeniyle kamu zararı her geçen gün artmakta, kent peyzajı onarılamaz ve geri döndürülemez bir biçimde bozulmaktadır. 

Keza söz konusu plansız kavşak uygulaması ile kamu zararı oluşmuş, kavşak uygulamasının içerisinde kalan Rusya Devleti‘ne ait büyükelçilik topraklarına yapılacak müdahale için bir sonuç alınmadan yürütmeyi durdurma kararını bertaraf etmek adına alelacele yapılan uygulama ile söz konusu toprağa taşılmış, elçiliğin izin vermemesi sebebiyle söz konusu topraktan geçen yol aylarca trafiğe kapalı kalmış, nihayetinde anlaşma yapılarak yılda 80.000 dolar ödenmesi kaydı ile Rusya ile anlaşılmıştır.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı‘ndan beklenen kenti bir plan bütününde, tekniğe ve bilime uygun, kamu değerlerine saygılı ve halk için proje üretmek olmalı iken aykırı hareket etmek suretiyle, hem yargı kararlarını uygulamamaktan hem de kamunun her yıl 80.000 DOLAR zarara uğramasına neden olduğundan Büyükşehir Belediyesi Başkanı Melih GÖKÇEK hakkında soruşturma açılması gerekmektedir.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak ilgili bakanlık, kamu kurumları, belediyeler ile diğer kuruluş ve makamlarla ilişki içerisinde ülkemizin sağlıklı ve düzenli kentleşmesi, kent planlarının, doğa, planlama ve tasarımlarının şehircilik esaslarına ve meslek ilkelerine uygun yapılması için yazışma ve görüşme girişimleriyle düzeltilmesini başaramadığı hatalı plan, karar ve uygulamaları yargıya götürmekte, yargı yoluyla çabalarını sürdürmekte, mahkeme kararlarının uygulanması için, kararı uygulamamakta direnen kamu görevlilerini çağrıldığı toplantılarda sözlü olarak doğrudan, bunun dışında yazılı ve görsel basın, mektup gibi iletişim araçları ile dolaylı yollarla uyarmakta, bununla başarılı olamadığı ölçüde adli makamları harekete geçirmektedir.

Bu gerekçelerle Ankara 8. İdare Mahkemesi‘nce verilen iptal kararlarının uygulanmaması nedeniyle şüpheliler hakkında ayrı ayrı açıklanan suçun nevi gereği sorumlu olan her bir kişi için ayrı ayrı değerlendirilme yapılmak suretiyle gerekli soruşturmanın yapılarak, kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ederek 29.07.2008 Salı günü savcılığa suç duyurusunda   bulunduk.

Bundan sonraki süreç; Ankara‘yı  yıllardır halkın iradesine rağmen, yasalara rağmen; bilimin ve hukukun üstünlüğünün inancını zedeleyen davranışlarla yöneten Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ve  yetkililerinin ifade vermesi gerekmektedir.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
Yönetim Kurulu

Kuğulu Katlı Kavşak Projesi Sürecinde Yaşananlar:

Ankara 8.İdare Mahkemesinin  vermiş olduğu kararda; Kuğulupark Kavşaklarının (Atatürk Bulvarı - N. Tandoğan Caddesi - Kennedy Caddesi) ile (Atatürk Bulvarı - Polonya Caddesi - Cinnah Caddesi Kavşağı) kesişimlerinin köprülü kavşak olarak düzenlenmesi yolundaki işlemle bunun gerçekleştirilmesi için nazım ve uygulama planı değişikliği yapılması hakkındaki işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir."     şeklinde verilen kararının tebliğinden itibaren ;  yasal 30 günlük süreci içerinde belediye başkanlığınca uygulanması için Odamız 12.06.2008 tarihli yazı ile  Ankara Büyükşehir Belediyesi‘ne «  İdarenin yargı kararlarına uyması ve bu kararların gereklerine göre işlem ya da eylemde bulunmak zorunda olması aynı zamanda "hukuk devleti" ilkesinin de bir gereğidir  Anayasa‘nın 2. maddesinde yer alan bu ilke karşısında idarenin mahkeme kararlarını "aynen" ve "gecikmeksizin" uygulanması,  uygulanmaması halinde de yargı kararlarını uygulamama kastı ile hareket edildiği  ve bu şekilde ağır bir hizmet kusuru işlendiği varsayılarak idarenin adına yetki kullanan kamu görevlilerinin  kişisel kusurlarından dolayı, kent gelişimindeki fiziksel plan yanlışlıklarının ve meslek odası olarak taşıdığımız kamusal kimlik nedeniyle meslek disiplinimiz gereği olan kent fiziki planlarının bilimsel ve teknik yanlışlıklarının takipçisi olacağımızı, yasal yollara başvurularak sorumluluğunuzun yerine getirilmesi konusunda ısrarlı olacağımızı"  bildirmiştik.

Anayasa‘nın 138 ve İdari Yargılama Usulü Hakkında Kanun‘un 28. ve 52. maddeleri uyarınca anılan kararı uyarınca, itiraz yoluna başvurmuş olsanız dahi 30 gün içinde dava konusu kararın uygulamasını Anayasa‘nın 2. maddesi ile teminat altına alınan "Türkiye Cumhuriyeti Devleti‘nin bir hukuk devleti olduğuna ilişkin" anayasal ilke uyarınca derhal durdurulması,  uygulama içeriğinde yapılan tüm işlemlerin ortadan kaldırılması, mahkemenin kararını bertaraf edici yeni girişim ve kararlardan rücu edilmesi  gerekliliği ve  bu konuda idareye  tanınmış herhangi bir takdir yetkisinin söz konusu olmadığı Ankara Büyükşehir Belediyesine iletildiği ve toplumsal/kamusal sorumluluğu nedeniyle Ankara halkı adına konuyu takip eden odamızın bilgilendirilmesi talep edildiği halde belediye yetkilileri sesiz kalmayı yeğlediler.

24.07.2008 tarihinde; belediye başkanlığına hukuksal gerekler doğrultusunda yazmış olduğumuz ikinci yazımıza ise; bu güne kadar idarece alınacak kararlar ve uygulamalar konusunda bir cevap hala verilmemiştir.

KONUYA İLİŞKİN 31.07.2008 TARİHLİ GENEL MERKEZ BASIN BİLDİRİSİ
okumak için tıklayınız