TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

ÇALDAĞI DAVASINDA KARAR ÇIKMADI 11.02.2016 / MANİSA HABER GAZETESİ

ÇALDAĞI DAVASINDA KARAR ÇIKMADI 11.02.2016 / MANİSA HABER GAZETESİ
MERKEZ
12.02.2016

Turgutlu Çaldağı`nda Nikel Madencilik Sanayi A.Ş. tarafından sürdürülen madencilik projesindeki proje değişikliğine yönelik Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen ÇED raporunun iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle açılan dava Manisa 2. İdare Mahkemesi`nde görüldü. Karar davası olarak görülen duruşmada mahkeme heyeti tarafından kararın daha sonra açıklanacağı öğrenildi.

Turgutlu Çal Dağı‘nda, Çaldağı Nikel Madencilik Sanayi A.Ş. tarafından sürdürülen vahşi madencilik projesinde gidilen proje değişikliğindeki Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen 2. ÇED raporunun iptali istemiyle açılan davanın karar duruşması dün Manisa 2. İdare Mahkemesi`nde görüldü.

 

DAVAYA TARAFLAR KATILDI 

Ege Çevre ve Kültür Platformu(EGEÇEP), TMMOB Metaurji ve Malzeme Mühendisleri Odası, TMMOB İzmir Ziraat Mühendisleri Odası, Kimya Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve Ekoloji Kollektifi Derneği tarafından davacı olduğu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nın davalı olduğu mahkemeye davacı tarafların avukatları İzmir Barosu Avukatlarından Berrin Esin Kaya ve Arif Ali Cangı, Turgutlu Çevre Platformu(TURÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Metin Sert, TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük, Turgutlu`dan gelen vatandaşlar ve oda üyeleri katıldı.

 

ŞİRKET DAHA ÖNCE BİR ÇOK ÜLKEDEN KOVULMUŞ

Görülen duruşma sonrasında açıklamalar yapıldı. Turgutlu Çevre Platformu(TURÇEP) Yürütme Kurulu Üyesi Metin Sert, konunun duruşmada her yönüyle ele alınmaya çalışıldığını aktararak toplumun olaya maden şirketine karşı bir dava olarak bakmadığını söyledi. Olayın çevreselin yanında toplumsal boyutlarının da olduğunu söyleyen Sert, "Bizim karşımızda şöyle bir şey var. Çaldağı`nda işletilmek istenen bir nikel maden işletmesi meselesi değil konu. Böyle bir madenciliğe izin verilmiyor. Uygulanmak istenen madencilik yöntemi European Nickel projesidir. Bu şirket daha önce Arnavutluk, Sırbistan ve benzer ülkelerde bu madencilik meselesi yüzünden kovulmuş ve ellerinden işletme ruhsatları alınarak adeta ülkeleri terk etmeleri istenen bir şirkettir. Türkiye`ye Türkiye`de bu işler daha kolay olur düşüncesiyle gelmiş ve dünyanın hiçbir ülkesinde alamadığı izinlerin hepsini de Türkiye`de almıştır" dedi.

 

BAKANIN AÇIKLAMALARINI HATIRLATTI

Hükümetin ilk çevre bakanı olan Osman Pepe`nin ‘çevreye ve insana karşı kesinlikle saygılı değiller, bu yüzden ben bunlara izin vermedim` dediğini hatırlatan Sert, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu`nun İngilizlerin baskısı yüzünden izinleri verdiğini ileri sürdü.

 

GEDİZ VADİSİNİN İDAM FERMANIDIR

Sert şöyle konuştu, "Karşı karşıya olduğumuz konu, sadece 2 milyon ağacın katledilmesi olayı değil. Bu katliamın sadece bir boyutu. Bu bir madencilik projesi değil, Gediz Vadisi`nin idam fermanıdır. Bu ÇED raporu tamamen fanteziler üzerine kurulmuş, hiçbir zaman bilimsellikle alakası olmayan rapordur. Bunu bütün bilim insanları ortaya koymuştur."

 

TURGUTLU OVASINI MAHVEDECEK

İzmir Barosu Avukatlarından Avukat Berrin Esin Kaya ise davanın 2. ÇED Raporuna ilişkin olduğunu, şirketin tesisi yeni bir prosesle ve geliştirerek işletmek için yeni bir ÇED süreci başlattığını hatırlatarak, 2014 yılında Makine Mühendisleri Odası`na bağlı odalar olarak dava açtıklarını bildirdi.  Kaya, "Oradaki halkın bu madeni istememesi bile bizim bu madenin kurulmaması için yeterli. Bunun yanında, bilim insanlarının, nikel madeninin doğayı, Turgutlu ovasını mahvedeceğine ilişkin başvurularımızı yaptık. Süreçte bilirkişi alındı, bilirkişi raporu davanın kabul edilmesine yeter derecede ÇED sürecinde eksiklikler olduğunu gösteren itirazları var. Bu davanın kabul edileceğini, ÇED raporunun iptal edileceğini düşünüyoruz. Bölge insanı bu madeni istemiyor. Tarımla geçiniyor. Tarım ciddi ekonomik gelir bölgede.  Bu nedenle faaliyetin iptal edilmesi gerekiyor" dedi.

 

ANAYASA MAHKEMESİNDE SÜREÇ DEVAM EDİYOR

Kaya, görülen davanın 2. ÇED raporuna yönelik olduğunu belirterek, "1. ÇED raporu kabul edilmişti. Bizim davamız ret edilmişti. Açmış olduğumuz dava ret edildi ama Anayasa mahkemesinde süreci devam ediyor. Henüz süreç bitmedi" diye konuştu.

 

YIĞIN İÇİNDEN TANK İÇİNE GEÇİŞ YAPILDI

Davacı tarafın avukatların Arif Ali Cangı de yaptığı açıklamada "Dava süresince ‘1. ÇED raporuna ilişkin dava ret edilmiştir, kesin hüküm vardır. O nedenle bu ÇED raporu da geçerli bir rapordur, itiraz edilemez` diye bir görüş öne sürülüyor. Oysa daha önceki ÇED Raporuna ilişkin itirazlarımız saklı kalmakla birlikte diğer yandan o sürecin Anayasa mahkemesinde olduğunu hatırlatmakla birlikte içeride şirket yetkilisi olan genel müdürün ifade ettiği gibi bu rapor daha önce yığın içi yöntemi öngörülmüş iken şimdi tank içine geçtiklerinden ayrıca alandaki, sit alanları tescil ve tespit edildiğinden yeni rapor düzenlendiğini ifade etmiştir" dedi.

 

BU DAVA BÖLGENİN DAVASIDIR

Bunun ne anlama geldiğini açıklayan Cangı, şöyle konuştu, "Bir yandan önceki raporun eksik, yanlış, çevreyi korumayacağına dair itiraf, diğer yandan ise yeni raporun, yeni bir rapor olduğu yeni proje olduğunu gösteren bir şeydir. Önceki davanın ret edilmiş olması, bu davanın da ret edilmesi sonucunu doğurmaz. Dosyaya sunulan bilirkişi raporu, kısmı eksiklikler de davanın kabulü için yeterlidir. Bu dava bölgenin davasıdır."

 

KARAR DAHA SONRA AÇIKLANACAK

TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Küçük de duruşmada dosyalar üzerindeki iddialarını tekrar ettiklerini, iddiaların üzerine bilirkişi raporu geldiğini söyledi. Küçük, "Bilirkişiye sorulan sorulardan 10 tanesini bilirkişi olumsuz olarak yanıtlamıştır. Yani ÇED raporunda var olan bilgilerin 10`unda yetersizlik vardır demiştir. Biz de bu ÇED raporundaki olumsuz görüşümüzü mahkemeye bildirdik. Karşı tarafta bunun tersini iddia etti. Mahkeme  dosyaları inceleyecek, daha sonra yeniden dosya sunumları olabilir,  karar daha sonra açıklanaca" şekllinde bilgi verdi.

 

Okunma Sayısı: 189