Atatürk’ün Orta Anadolu ikliminde tarım yapılabilir iddiasının anıtı olan Atatürk Orman Çiftliği, yıllardır Odalarımızca sürdürülen mücadeleye karşın Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02.07.2010 tarihli kararının Ankara Büyük Şehir belediyesinin 13.08.2010 tarihli kararıyla onanmasından sonra yürürlük kazandı.

Atatürk‘ün Orta Anadolu ikliminde tarım yapılabilir iddiasının anıtı olan Atatürk Orman Çiftliği, yıllardır Odalarımızca sürdürülen mücadeleye karşın Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 02.07.2010 tarihli kararının Ankara Büyük Şehir belediyesinin 13.08.2010 tarihli kararıyla onanmasından sonra yürürlük kazandı.

Ankara Büyükşehir Belediyesinin dahi "Ankara‘nın Akciğeri" olarak adlandırdığı, 1. Derece Doğal Sit Alanı olmasının yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk ve Cumhuriyetimizin mirası niteliğinde olan AOÇ alanı son kararla talana açılmaktadır.

Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunun İlke Kararlarına göre 1. Derece Doğal Sit Alanları kamu yararı açısından "mutlak korunması gerekli alanlardır". Yüksek Kurul İlke Kararına göre sadece sınırlı düzeyde rekreasyon amaçlı kullanımların dışında herhangi bir yapılaşma kararının 1. Derece Doğal Sit Alanlarında alınması suçtur.

Oysa onanmış olan planla, 1. Derece Doğal Sit Alanında otel, hastane, akaryakıt istasyonu, otobüs terminali, sosyal tesis alanları, sanayi tesis alanları, eğitim tesisleri vb yoğunluk arttırıcı yerleşimlerin yapılması kararlarına, Koruma Mevzuatı ve Yüksek Kurul İlke Kararları hiçe sayılarak bu planda yer verilmiştir.

Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Koruma Kurulunun el biriliğiyle onaylamış olduğu "Atatürk Orman Çiftliği 1. Derece Doğal Sit Alanı Koruma Amaçlı İmar Planı" adını taşıyan bu planda geçmişte 30 Milyon m2 den daha fazlası talan edilmiş olan AOÇ alanın üstündeki işgallerin önlenmesi ve tasfiyesi beklenirken, ilave inşaat alanları açılarak geçmişteki talan zihniyeti adeta şahlandırılarak üstelik adı "KORUMA " olan plan kararlarıyla AOÇ‘nin ranta açılması ve talanı yeniden gündeme getirilmiştir.

Talan planında "tarihi çekirdek alanı" olarak adlandırılan alanda görünen o ki AOÇ  merkezi iş alanı olarak planlanmıştır. Adından tarihi ve doğal değerlerin korunacağı sanılan planda, yıllardır iskelet gibi duran Marmara Oteli yasallaştığı gibi, ilave sosyal tesis binaları, lokantalar, büfeler ve diğer ticari aktivitelerle mevcut yoğunluğun daha da arttırılması planlanmaktadır. Değil koruma planlarında, alışılmış imar planlarında dahi var olmayan bir kullanım kararı bu planla getirilerek; yapılaşma miktarına her hangi bir sınırlama getirilmeksizin Tarım ve Köyişleri Bakanlığının insiyatifi ile uygun göreceği her türlü yeni bina yapımı ve kullanım biçimine yer verilerek, plan kararlarında henüz yer almayan, yandaşlarca talep edilebilecek yeni yapılaşmaların da ucu açık bırakılmaktadır.

Alanda mevcutta bulunan  "hayvanat bahçesi" yaklaşık 4km. boyunda şekilsiz bir formla katmanlara ayrılarak yeni yapılaşmaya açık hale getirilmektedir. Mevcutta var olan ve işgaller yoluyla oluşturulmuş yapı ve kullanımların plan kararıyla tasfiyesi beklenirken, bu planla mevcuttaki işgallerin tamamının yasallaştırılması hedeflenmektedir.

Hipodrom alanı yanında içeriği, niteliği, kamu veya özel teşebbüs eliyle yapılmasına sınırlama getirilmemiş bir hastane alanı ve yine aynı şekilde tanımsız bırakılmış, kime hizmet edeceği belirsiz bir eğitim alanının TOBB üniversitesinin yakınında açılması da ayrıca planlanmış durumdadır.

 "Koruma" amaçlı AOÇ planında "Tarihi Çekirdek Ticaret Merkezinde" zaten arttırılmış olan yapılaşma yetersiz bulunmuş olsa gerek ki bu alanda ayrıca yeni rekreasyon alanları önerilmiş, yaklaşık 200.000m2 lik yeni inşaat alanın yaratılacağı görülen bu yeni alanda dinlenme, eğlence ve yeme içme vb. alan kullanımlarına plan kararlarıyla cevaz verilmiştir.

"Koruma" amaçlı olduğu iddiasıyla karara bağlanan planla ayrıca, doğudan batıya AOÇ‘ni kat eden ve katleden 40m. genişliğindeki otoyolla da yetinilmeyip, tarihi çekirdek alanında düşünülen yeni yapı alanları ve kullanımlarını daha da büyütecek şekilde kuzey güney doğrultusundaki bay pas karayolu ve diğer ulaşım bağlantıları da oluşturularak, planın temel amacının Ankara ve AOÇ ulaşımını rahatlatma amacının dışındaki temel amacı olan yaratılan yeni kullanım alanlarının cazibesini arttırması hedeflenmektedir.

Sonuç olarak; Ankara Büyükşehir Belediyesi ve Ankara Koruma Kurulunun el birliğiyle onayladığı "koruma" planıyla AOÇ, Ankara‘nın herhangi bir kent parçası gibi yapılaşma alanına dönüştürülmekte, otoyollarla ve amacı yeni inşaat alanı yaratmaktan başka bir şey olmayan kullanımlara yer verilerek yok edilmeye çalışılmaktadır.

Bu planın altına imza atan meslektaşlarımız, onaylayan "koruma" kurulu üyeleri ve belediye meclis üyeleri Cumhuriyetin izlerini el birliğiyle Cumhuriyetin başkentinden silmeye, Mustafa kemal‘in "en büyük eserimden biridir" dediği AOÇ‘ye, gelecek nesillerimize bırakılması gereken kültürel mirasımıza ve mevcut yasalarımıza karşı açıkça suç işlemektedirler.

Bu planın TMMOB ye bağlı Odalarımızca kabul edilmesi imkansız olup, yasal tüm kanallar kullanılarak planın iptali için gerekli tüm girişimleri üstleneceğimizi ve bu planın takipçisi olmayı sürdüreceğiz.

KAMUOYUNA SAYGI İLE DUYURULUR.

 TMMOB ŞEHİR PLANCILARI ODASI ANKARA ŞUBESİ

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI

TMMOB MİMARLAR ODASI ANKARA ŞUBESİ

TMMOB ÇEVRE MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ

TMMOB İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI ANKARA ŞUBESİ