TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

DANIŞTAY MADEN ARAMADA ÇED MUAFİYETİNİ DURDURDU

DANIŞTAY MADEN ARAMADA ÇED MUAFİYETİNİ DURDURDU
MERKEZ
04.09.2013

Danıştay, 30.06.2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği ile maden aramalarıyla ilgili ÇED muafiyeti doğuran hükmün yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Öncesinde de, Maden ve Çevre Kanunu‘nda, petrol, jeotermal ve maden arama faaliyetlerinin Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olacağına ilişkin getirilen muafiyetler Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmişti.

DANIŞTAY MADEN ARAMADA ÇED MUAFİYETİNİ DURDURDU

Danıştay, 30.06.2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayınlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Yönetmeliği ile maden aramalarıyla ilgili ÇED muafiyeti doğuran hükmün yürütmesinin durdurulmasına karar verdi. Öncesinde de, Maden ve Çevre Kanunu‘nda, petrol, jeotermal ve maden arama faaliyetlerinin Çevresel Etki Değerlendirmesi kapsamı dışında olacağına ilişkin getirilen muafiyetler Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmişti.

 

Böylece Maden ve Çevre Kanunu ile yaratılmaya çalışılan muafiyetin Anayasa Mahkemesi‘nce iptal edilmesinden sonra, yine ve yeniden bir yönetmelik ile maden aramalarını ÇED‘den muaf tutma çabası Danıştay tarafından durdurulmuş oldu.

 

Danıştay, ÇED raporu hazırlanmadan, ÇED Olumlu kararı alınmadan yapılan maden arama faaliyetlerinin hukuka aykırı olduğuna hükmetti.

 

ÇED raporlarının doğayı koruma, doğaya zarar veren faaliyetlerin yaratacağı zararları önleme, bu tür faaliyetlerin denetim altına alınmasını, faaliyetlerin risk analizlerinin çıkarılmasını, riskin gerçekleşmesi durumunda izlenecek yolların irdelenmesini sağlama amacı taşıması beklentilerimizin temelini oluşturmaktadır.

 

Ancak ÇED sürecinin içi boşaltılmış bir prosedür hâline getirildiği uygulamada, ÇED‘e tabi faaliyetlerin çoğunluğunun ÇED Olumlu kararı aldığı hâlâ bir gerçek olarak varlığını koruyor. Bu sebeple, onlarca mahkeme kararını dolanacak yeni mevzuat değişikliklerini deneyimleyip durduğumuz hukuk mücadelesi karşısında, maden arama faaliyetlerinin ÇED‘den muaf tutulmasının yürütmesinin durdurulması doğanın ve emeğin sömürüsü açısından duyduğumuz kaygılarımızı dindirmeye yetmiyor.

 

Nitekim mahkeme kararları sonrasında yapılan her değişiklik, çevre ve canlı yaşamının korunması için değil, faaliyetleri yürüten şirketlerin işlerini kolaylaştırmak adına yapılıyor. Kazdağları‘nda, Erzincan İliç‘te, Ordu‘da ve ülkemizin dört bir yanında devam eden altın işletmeciliği faaliyetleri, doğamızı, yaşamımızı kirletirken, başta madenci şirketler olmak üzere, sermayenin önündeki engelleri temizliyor.

 

İstanbul 3. Köprü, havalimanı, Kazdağları‘ndaki altın arama faaliyetleri, doğamızı geri dönüşümsüz bir şekilde yıkıma sürükleyen HES, termik ve nükleer projelerden bir an önce vazgeçilmesi  gerekmekte ve merkezi otorite , hangi projelerin ÇED‘den muaf tutulduğu açıklamalı, şirketlere tanınan tüm muafiyetler halkla paylaşılmalı, bu muafiyetler kaldırılmalıdır.

 

 

Okunma Sayısı: 398