BASINA VE KAMUOYUNA

Bugün siyasi otorite tarafından yapılan “asli görevli görmezlikten gelme” tavrının bir örneği de Çevre ve Orman Bakanlığı'nın sahibi olduğu 116 adet orman fidanlığının “özelleştirmeyi teşvik” amaçlı kapatılarak satılmasıdır.

Çevre ve Orman Bakanlığı ana görevi, ormanlık alan özelliğini kaybedecek alan tespiti değil, var olanların korunumu ve orman alanlarında gençleştirme faaliyeti ile gelişiminin sürdürülebilirliğini sağlamaktır.

Anayasa'nın 63. maddesi “Devlet, tarih, kültür ve tabiat varlıklarının ve değerlerinin korunmasını sağlar, bu amaçla destekleyici ve teşvik edici tedbirler alır” derken, Hükümet Anayasa, yasa ve sözleşme kurallarını siyasal hesaplara feda etmekte, doğal alanların hem korunma şansını, hem de verim gücünü ve yapısal özelliklerini hızla yitirmesine olanak tanıyan yeni düzenlemelere gitmektedir. Sanki bitki ve hayvan türlerinin yaşam ortamlarına yönelik açık ve kısıtlı bir saldırı yapılmaktadır.

Son birkaç yıldır yürürlüğe konan ve küreselleşmenin isteklerine yanıt vermeyi amaçlayan kimi yasalarla, takınılan siyasal tavırlar, peyzaj mimarlığı açısından şaşkınlıkla takip edilen bir durum ortaya koymuştur.

Ülkemiz gündeminde olan, ormanların ve meraların özel kullanıma açılıp tahribine yol açacak yasal düzenlemelerin yapıldığı Orman Yasası'nın 2 / B maddesinde yer alan “öncelikli kamu yararı bulunan hükümetlerle ilgili her türlü yer, bina ve tesislerin devlet ormanları üzerinde bulunması ve yapılmasının zorunlu olması durumunda, gerçek ve tüzel kişilere, Çevre ve Orman Bakanlığı'nın bedeli karşılığında izin verebilmesi” düzenlemesi, Orman Bakanlığı'nın gerçek kuruluş amacını ortadan kaldıracak bir düzenlemedir. Ayrıca böyle bir yasa tasarısının Çevre ve Orman Bakanlığı'nca hazırlanmış olması tarafımızca anlaşılamamaktadır. Çevre ve Orman Bakanlığı, ormanların yok olmasıyla sonuçlanacak eylem ve işlemlere öncülük etmek amacıyla değil, ormanlara sahip çıkmak amacıyla kurulmuş bir bakanlıktır.

Orman alanlarının oluşturulmasını, ekolojik devinim içerisindeki sürdürebilirliğini, ulusal mirasına sahip çıkma erdemindeki devlet kimliğinin en önemli özelliği sayan Peyzaj Mimarları Odası, ülke coğrafyasının bir parçasının koparılarak yok edilmesinin önemli bir ayağı olarak gördüğü fidanlıkların kapatılmasını gelecek endişesiyle karşıladığından, bu kararın geri dönüşümü için sonuna kadar mücadele edecektir.

Çünkü TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak mesleğimizin temel veri tabanını oluşturan ekolojik sistemin en önemli hattı olan ormanlarımızın kamu yararı yalanıyla talan edilmesini istemiyoruz. Kamusal yarar; ormanlarımızı kendi değerinde tutmak, nitelik bozukluğu varsa onarmaktır.

Ormanlarımızın en önemli besin kaynağı olan fidanlıkların kapatılmasını reddediyoruz. Orman Bakanlığı'na bağlı fidanlıklar ulusal değerlerimizi, ekolojimizi, doğal kaynaklarımızı temsil eder, bölgesel bitki gereksinimini takip ederek üretim kaynaklarının planlanmasını ulusal gereksinimimiz doğrultusunda hazırlanır.

Fidanlıkların yok edilmesi 2 / B Yasasını kolaylaştıracağından, hükümet bu kararını hayata geçirmekte hızlı hareket etmektedir. Satışı gerçekleştirilen fidanlıkların “özelleştirmenin teşvik edilmesi” gerekçesi ile satıldığı, inandırıcı değildir.

Kayseri Orman Fidanlığı - Toptan Gıdacılar Kooperatifine, Ankara Orman Fidanlığı - TOBB, İstanbul Alemdağ Fidanlığı – TOKİ, Konya Orman Fidanlığı (Hazineye ait) - Adalet Bakanlığı, Kütahya Orman Fidanlığı - Jandarma Tabur Komutanlığı ile ilgili satışlarda kamusal yarar yalanı ile en önemli yaşamsal damarlarımız olan ormanlarımızın katline karar verilmekte, ülke geleceği gözden çıkarılmaktadır.

Yeni yasalar ve düzenlemelerle, yerel yönetimlere karşı duyulan güvensizliğe, devlete karşı olan güvensizlik eklenmiştir. Bu yönden bakıldığında bugüne değin peyzajımıza, kent, çevre, tarih ve kültürel değerlerimize, toplumumuzun erimli çıkarlarına, gelecek kuşakların haklarına merkezdeki kadroların vermiş oldukları zararın hiç de azımsanmayacak düzeyde olduğu görülmektedir.

Yabancı sermayeyi ülkeye daha kolay çekebilmek için Endüstri Bölgeleri, Nitelikli Endüstri Bölgeleri ve Organize Sanayi Bölgeleri gibi kavram karmaşası yaratan düzenlemelerle imar plan ve uygulamalarını alt üst eden, Atatürk Orman Çiftliği'ni özel kullanımlara adım adım açan yerel yönetimler de dahil, merkezi idarenin ta kendisidir.

Yukarıda açıkladığımız nedenlerle halkımıza ait fidanlık alanların ve işletmelerin asla inandırıcı olmayan gerekçelerle satışına TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak karşı çıkıyoruz.Saygılarımla.

Ayşegül ORUÇKAPTAN TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulu adına