Antalya ve çevresini saran, bir türlü kontrol altına alınamayan orman yangını devam ederken Oda Yönetim Kurulu kamuoyuna gelişmelere dair bir açıklama yaptı.

Yangınlar devam ediyor ama hükümet yetkililerinde ki senaryo aynı... 2007 yılının Temmuz aylarında orman yangınları tüm ülkeyi kasıp kavururken dönemin orman bakanı seçim çalışmalarında oy toplamakla meşguldü.

Yıl 2008...

Ormanlar yanıyor,  bir ülke git-gide yok oluyor.

Çevre ve Orman Bakanı Kırklareli‘nde partisini yerel seçimlere hazırlamakla uğraş içinde...

Açıklama Antalya Valisinden; "Bu yangın, son yıllarda Anadolu topraklarında karşılaştığımız en önemli yangındır"

Sayın Vali haklıdır.  Haklıdır ama Anadolu‘muzun her yerinde her yıl ormanlarımız yanmaya devam etmektedir.

Sorun;  zamanında önlem alınmayışıdır.

Sorun, ormanlık alanları gözden çıkaran yönetim anlayışında yatmaktadır.

Sorun ulusal değer ormanlarımızın kar ve rant alanı olarak görülmesidir.

Sorun;  hükümetin ormanlara yönelik çıkardığı bir çok yasa ve yönetmeliğin orman alanları üzerindeki tehditi arttırırken, orman alanlarının her gün azalmasına neden olmasıdır. Orman alanların korunması, iyileştirilmesi, geliştirilmesi, gençleştirilmesi ve artırılması yerine çıkarılan af yasaları ile uzun dönemli kiralama yöntemleri ya da satışa sunulması ile yok olmalarına zemin yaratılmasıdır.

Sorun; hükümetin piyasacı politikalarının bir uzantısı olan Maden Yasası ile Turizmi Teşvik Yasası‘ ndadır.

Sorun; hükümetin yetersiz donanımda ki kişilerle yaptığı kadrolaşma harekâtıdır.

Sorun; AKP Hükümetidir.

Birileri bu yangınlardan memnun.

Birileri ormanlar yandıkça, imar alanı açılıyor, turizm adı altında yabancı sermayeye alan açılıyor diye ellerini ovuşturuyor.

Birileri orman alanlarımızı meta alanları olarak görüyor.

Bir devleti devlet yapan,  toprakları ve üzerindeki yaşamdır.. siz yaşam hakkımızı, ülkemizin yaşamı olan ormanlarımızın yok olmasına seyircisiniz.

Bir ülkeyi yönetmek, o toprakları emanet eden halkın sahip olduğu değerleri korumak ve yaşatmak görevini üstlenmektir. Olası tehditlerin önlenmesi, bertaraf edilmesi için planlamalar yapmak ve icraatta bulunmaktır.

Bu ülke coğrafyasının en büyük tehditlerinden biri yaz aylarında oluşabilecek orman yangınlarıdır ve hüküm edenlerin en asli görevi,  olası orman yangını tehdidine karşı önlemlerin alınabilmesi için en yüksek düzeyde planlanmaların yapmak olmalıdır.

Peki sayın bakanın böyle bir programı ve planı var mıdır?

Son 10 yılda ki kaybımız bu yıl yanan orman alanı geçen yıla göre ikiye katlanıp 2 bin hektarı bulmuştur.

 Sayın bakan, bu rakamların karşılığını, kayıplarımızın önemini biliyor mu acaba?

Ormanlarımızın talanı; AKP hükümetinin piyasacı politikalarının ilk uygulaması olan kamu personel yasası ile başlayan bir  yok edilişe  sürüklenirken,  yine AKP hükümetinin çıkardığı maden yasası ile turizmi teşvik yasası  ile devam etmektedir.

 AKP hükümeti, ormanların özelleştirilmesi için, devletin kamu alanlarından çekilmesi için anayasa değişikliğine  kadar gitmiş ;ülkenin dinamikleri ile oynamaktan çekinmemiştir.

Bir ülkenin kaynaklarını, değerlerini korumayan bir hükümet bu ülkeyi yönetmemeli... Derhal istifa etmelidir...

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI OLARAK ÇAĞRIMIZ VAR...

Orman yangınlarıyla mücadele bir nevi vatan savunmasıdır.

Artık halkımızın duruma el koyması gerekmektedir..

Artık halkımızın, orman gibi en değerli yaşam alanlarının yok oluşuna çanak tutan politikalar üreten hükümete karşı, rant peşinde koşanlara, servet avcılarına karşı birlikte harekete geçme zamanıdır.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak, ormanlarımıza, doğal kaynaklarımız, bütün ülke değerlerimize sonuna dek sahip çıkacağımızı kamuoyuna saygılarımızla duyuruyoruz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

     Yönetim Kurulu