TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

GENEL MERKEZ BASIN BİLDİRİSİ : "ORMAN VATANDIR! "

MERKEZ
21.03.2008

Dünya‘da 21 Mart‘ın önemi, ormanların yenilenebilir doğal kaynaklardan en önemlisi olması sebebiyle alınması gereken önlemler konusunda dikkatleri çekebilmek, dünya üzerindeki tüm insanlık bileşenleri ile ortak akıl üretmek adına platformlar oluşturmak ve son yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşme ve nüfus artışı, bir çok çevre problemini de beraberinde getirmiştir.

BU GÜN 21 MART.. 

 DÜNYA ORMANCILIK GÜNÜ...

ORMANLAR, BİR AĞAÇ TOPLULUĞUNDAN ÖTE; BİNLERCE YILDA YARATILMIŞ TOPRAĞIYLA, İÇİNDE BARINDIRDIĞI MİLYONLARCA BİTKİ, HAYVAN VE MİKROORGANİZMAYLA BİR ÇEVRE SİSTEMİ VE YAŞAMA BİRLİĞİDİR.
BU GÜN YAŞAM BİRLİĞİMİZ ÜZERİNE ÜLKEMİZDE YAŞANAN KAOSLAR VAR.
BU GÜN ÜLKEMİZDE YAŞAM KAYNAKLARIMIZIN GÖZDEN ÇIKARILIŞI VAR.

Dünya‘da 21 Mart‘ın önemi, ormanların yenilenebilir doğal kaynaklardan en önemlisi olması sebebiyle alınması gereken önlemler konusunda dikkatleri çekebilmek, dünya üzerindeki tüm insanlık bileşenleri ile ortak akıl üretmek adına platformlar oluşturmak ve son yüzyılda yaşanan hızlı sanayileşme ve nüfus artışı, bir çok çevre problemini de beraberinde getirmiştir. Çölleşme, su kaynaklarının azalması, karbon emisyonu, nükleer atıklar, ozon tabakası yırtılması, kasırgalar, seller, toprak kayması gibi çevre felaketleri artarak devam ettiği sürece, orman alanlarının bu tehditleri elemine edecek tek yeryüzü dehası olduğu konusunda bilinçlendirmek olarak kutlanırken;

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası olarak biz, 21 Mart‘ı 2000‘li yılların başından beri ve hatta bu gün; ülke tarihimize geçecek en kara gün olarak ilan etmekte ve orman alanlarımız üzerinde kırmızı alarm vermekteyiz. Bu durumdan da  üzgün ve endişeliyiz... 

ÇÜNKÜ, BU GÜN TBMM‘ YE MERKEZİ OTORİTE TARAFINDAN VERİLEN "ORMAN ALANLARININ TURİSTİK TESİS KURULMAK ÜZERE KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI‘NA TAHSİSİ YASA TASLAĞI" VERİLDİ...

Yani bu gün, peyzaj mimarları için sadece bir ağaç topluluğu olmayan, binlerce yılda yaratılmış topraklarımız üzerinde içinde barındırdığı milyonlarca bitki, hayvan ve mikroorganizmayla bir ekoloji sistemi ve yaşam kaynağımız ormanlarımızın, turistik tesisler ve kalkınma projesi adı altında yok edilişinin senaryolarının yapıldığını biliyoruz. Hem de her şeye rağmen...halkın iradesine, yargı kararlarına rağmen.

Tasarı‘ya göre, Hazine‘ye ait orman niteliğindeki yerler Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na tahsis edilecek....Bu alanlarda yasayla belirlenen turistik tesisler kurulabilecek, orman ağaçlarımız kesilebilecek ve bu alanlar yabancılara da tahsis edilebilecek..... 

Yine aynı Tasarı‘da; Hazine adına tescil yapılmamış devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle, kapanan yollar ve yol fazlalarının resen tescilinin talep tarihinden başlayarak en geç bir ay içinde tamamlanmasını öngören tasarıya göre tahsisi yapılacak alanlar:

  • Sağlık turizmine yönelik konaklamalı tesisler için tahsisi

  • Termal turizmine yönelik jeotermal kaynakları bulunan orman alanlarının tahsisi

  • Kış turizmi için pist uzunluğu ve gerekli rakımın sağlandığı orman alanlarını tahsisi

  • Eko-turizm kapsamında yer alan yayla turizmi, kırsal turizmine yönelik tesislerin yer alabileceği alanlar

  • Golf turizmine yönelik alanlar için uygun orman alanlarının tahsisi

  • Kıyıların coğrafik ve fiziksel yapısı nedeniyle kumsallardan, biyolojik çeşitlilikten  yararlanma bakımından tesisi kurulabilecek kolaylık sağlayan alanlarla ilgili orman alanı tahsisi

  • Kruvaziyer ve yat gibi deniz turizmine yönelik olarak kıyıdan başka bir yerde gerçekleşmesi mümkün olmayan alanların tahsisi

  • Uluslar arası yarışmaların yapılacağı turizm amaçlı spor tesisleri yapılabilmesi için uygun iklim yapısı ve coğrafi özellikler sağlayan alanların tahsisi

Görülen şu ki; ormanlarımız, kıyılarımız, yaylalarımız yine bir by-pass yöntemiyle tehdit altında... Yasa Taslağının adı "Tapu Kanunu ile Bazı kanunlarda Değişiklik Yapılması" ... Anlaşılamayan birçok yer var yasa taslağında... En anlaşılamayan ama aslında hepimizin anladığı ve  bu kadar da olmaz dedirten... Yukarıda sıralanan alan tahsisleri için karar aşaması TALEP TARİHİNDEN İTİBAREN BİR AY İÇERİSİNDE TAHSİSİN YAPILMASININ ZORUNLU HALE GETİRMESİ...

Ayrıca, ORMAN ALANLARININ KULLANMA HAKKININ YABANCIYA DA VERİLEBİLMESİ...  

Hepimizin bildiği ve Web sayfamızda da " ANAYASA MAHKEMESİ  ORMAN ARAZİLERİNİ RANTA TESLİM ETMEDİ "olarak yayınladığımız haberin üzerinden tam 10 ay geçti...

Orman alanlarımızın tahsisi ve sermayeye açılımında ısrar eden merkezi otorite Anayasa Mahkemesi kararlarını by- pass edebilmek için bu sefer kanunun adını değiştirip önümüze tekrar getirdi. Yani hükümet hiç vazgeçmedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Türkiye genelinde 53 orman arazisini ön tahsisle turizm yatırımcısına vermişti. Bu arazileri 21‘ Antalya, 12‘si Mersin, 8‘i Muğla, 4‘ü Kars, 3‘ü Bursa ve Kayseri, Bolu, Isparta ve Kütahya‘da birer tane olmak üzere orman alanlarımız turizme açılmıştı.

2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu‘nun 8. maddesinin ormanla ilgili hükmünün Anayasa‘nın 169. maddesine aykırılığı gerekçesi ile Danıştay‘ın Anayasa Mahkemesine başvurularak, 8. maddenin ( a ) fıkrasının ( 1 ) numaralı bendi ile( b ) alt bendinin ( c ) ve ( d ) fıkralarının iptalini ve yürürlülüklerinin durdurulmasını istemişti. Anayasa Mahkemesi de 07 Mayıs 2007 tarihinde "Turizme ayrılan taşınmaz Hazine‘ye ait olan yerlerle, orman alanlarının ilgili kuruluşlarca Kültür ve Turizm Bakanlığı‘na tahsis edileceğini" öngören düzenlemenin de yer aldığı bazı hükümlerini iptal etti ve en önemlisi bu tarihten itibaren ormanlık alanlarda turizm amaçlı yeni tahsislerin yapılamayacak olması idi.

21 Mart Dünya Ormancılık Günü‘nde biz peyzaj mimarlarının gündemi ve acil eylem planında şu gerçekler var.

Küresel ısınma, erozyon gibi çeşitli olumsuzlukların önlenmesinin, orman ve biyolojik çeşitliliğinin korunmasının orman alanlarımızın varlığından geçtiğini, iklim değişikliklerinde alınacak en acil  önlemin ağaçlandırmadan geçtiğini bilen peyzaj mimarları tüm yuttaşlarımızı,  niteliği bozulan ormanlarımızın onarımına, varlığını sürdüren ormanlarımızın koşulsuz olarak orman olarak kalmasını sağlamaya ve biyolojik çeşitlilikte önemli kayıpların yaşandığı ülkemiz geleceği ile oyun oynayanlara artık yeter demeye çağırıyoruz..

Yargı kararların üstünlüğünü ve gücünü, siyasi otoriteye bir kez daha hatırlatma zamanıdır.

21 Mart; Ulusal seferberlik ilan etme zamanıdır.

21 Mart, Yargı kararların üstünlüğünü ve gücünü, siyasi otoriteye bir kez daha hatırlatma zamanıdır.

  

TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası

Okunma Sayısı: 1082