TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

GERÇEKTEN MÜREKKEBİ KURUMAMIŞTI

MERKEZ
18.08.2011

17 Ağustos 2011 tarihli bir 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çok büyük tartışmalara neden olan “Tabiat ve Biyoçeşitlilik Yasa Taslağı” içerisinde üstün kamu yararı alanlar için olan tehlikeli kararların hepsini tartışmaya mahal vermeksizin yürürlüğe soktular.

                                   BASINA VE KAMUOYUNA DUYURU

  

GERÇEKTEN MÜREKKEBİ KURUMAMIŞTI

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI GÖREVLERİ HAKKINDA YENİ BİR KARARNAME DAHA

3 Haziran 2011 tarihinde Çevre Orman ve Şehircilik Bakanlığı adlı bir bakanlık kurulmuş, bir ay sonra 644 sayılı KHK ile 4 Temmuz 2011 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Su ve Orman Bakanlığı olacaktı biz yanlış yaptık  dediler ve bizler daha 3 Haziran‘ın mürekkebi kurumamıştı demiştik.  Bu kez, üstelik aradan daha iki ay bile geçmeden yeniden değiştiriliyor ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘nın görev ve yetkileri genişletiliyor.

17 Ağustos 2011 tarihli bir 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile çok büyük tartışmalara neden olan "Tabiat ve Biyoçeşitlilik Yasa Taslağı" içerisinde üstün kamu yararı alanlar için olan tehlikeli kararların hepsini tartışmaya mahal vermeksizin yürürlüğe soktular.

16 Aralık 2010 tarihinde "Tabiat ve Biyoçeşitlilik Yasa Taslağı" üzerine ülke varlıklarının koruma esas ve ilkeleri konusunda bilimsel ve teknik ihtisas sahibi peyzaj mimarlarının görüşlerini açıklamış ve "2002 yılından itibaren Cumhuriyetin tasfiye edilebilmesi ile ilgili tüm kanun değişikliklerini hatta Anayasa değişikliklerini tüm gerici iradelerini sergileyerek gerçekleştirme yolunda hızla ilerleyen siyasilerin bu gün, bizimle, bu ülkenin yurttaşlarının doğal, devredilemez ve kutsal hakları üzerine son raundu oynamak üzere meydan okumaktadır." demiştik.

2010 yılının son günlerinde Tabiat ve Biyoçeşitlilik Yasa Tasarısı ile toplumsal uzlaşmayı sağlayamayacağını anlayan iktidar bu gün bay pass taktiği kullanarak Türkiye halkına hangi konularda USTA ! olduğunu bir kez daha kanıtlamıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevlerine dair kanun hükmünde kararnamede bu gün yapılan değişikliklerden sadece birkaç tanesine özellikle dikkat çekmek istediğimiz bir kaç madde üzerinde duracağız ve 2010 yılı Aralık ayında söylediğimiz " ülkemiz üstün kamu yararı alanları üzerinedir. Ancak, tasarı eğer yasalaşırsa doğal varlıklarımızın taşıdığı "üstün kamu yararı" yerini; "işletmede öncelikli alanlar" statüsüne bırakmak, yapılaşmanın önünü açacak her türlü yetkiyi elinde tutmak, sözleşmeli personel ile emir erlerini oluşturmak, kurum ağırlıklı, bağımsız iradeden uzak KURULLAR oluşturarak erki elden bırakmamak yolunda tüm radikal adımları toplumsal huzursuzluğa, halka rağmen atmıştır.

648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‘nin bütünü itibari ile aslında ""tabiat ve Biyoçeşitlilik Yasa Taslağının içine sığdırılmaya çalışıldğı bir versiyonu olduğu açıkça görülmektedir.

Özellikle MADDE 3, 4, 14, 15, 17, 52, 53 ve GEÇİCİ 9,10 maddelerine bakıldığında;

MADDE 3 -   "644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6 ncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (f) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş ve mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiştir."

d) Altyapı Hizmetleri Genel Müdürlüğü.

g) Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü.

MADDE 4 - "644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 7 nci maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki bent eklenmiş, mevcut bentler buna göre teselsül ettirilmiş ve (j) bendinde yer alan "kamu yatırımları," ibaresinden sonra gelmek üzere "mülkiyeti kamuya ait arsa ve araziler üzerinde yapılacak her türlü yapı" ibaresi eklenmiştir.

4. madde ile de İl genel meclisi ve belediye meclisinde olan pek çok imar planlaması yapma yetkisi doğrudan çevre ve şehircilik bakanlığına geçmiş oldu.

MADDE 14 - 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 36 ncı maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki madde eklenmiştir.

"Sözleşmeli personel çalıştırılması"

MADDE 36/A - (1) 2 nci maddenin birinci fıkrasının (ğ) bendi kapsamında Bakanlar Kurulunca belirlenen projelerde, proje ve uygulama süresini aşmamak kaydıyla 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılmasına dair hükümlerine bağlı kalınmaksızın, özel bilgi ve ihtisas gerektiren konularda sözleşmeli personel çalıştırılabilir. Bu suretle çalıştırılacakların unvanı, sayısı, ücretleri ile diğer hususlar, Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak hizmet sözleşmesi esaslarına göre tespit edilir."

MADDE 15 - 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki ek madde eklenmiştir.

"EK MADDE 1 - (1) 19/10/1989 tarihli ve 383 sayılı Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı Kurulmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile kurulan Özel Çevre Koruma Kurumu Başkanlığı kapatılmıştır.

MADDE 17 - 644 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye aşağıdaki geçici madde eklenmiştir.

"Mevcut statülerin değerlendirilmesi"

GEÇİCİ MADDE 6 - (1) Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, doğal sit alanı ve tabiat varlığı olarak tespit ve tescil edilmiş alan ve varlıklara ilişkin her türlü belge, bu alan ve varlıkların statülerinin yeniden değerlendirilmesi için en geç altı ay içinde Bakanlığa devredilir. Tabiat varlıkları ve doğal sitlerle ilgili yeni değerlendirme yapılıncaya kadar bu alanlara ilişkin olarak kültür ve tabiat varlıklarını koruma bölge kurullarınca alınmış kararlar geçerlidir.

(2) Devir sürecinde arkeolojik, kentsel, tarihi sitlerin ve kültür varlıklarının bulunduğu alanların doğal sitler, tabiat varlıkları ile benzeri diğer koruma statüsünde bulunan alanlarla çakışması durumunda bu alanlara ilişkin konular mevcut doğal sit statüsü de göz önüne alınarak kültür varlıklarını koruma bölge kurullarınca değerlendirilir ve Kültür ve Turizm Bakanlığının talebi üzerine bu alanların adı geçen Bakanlıkça kısmen veya tamamen yönetilmesine Çevre ve Şehircilik Bakanı ile Kültür ve Turizm Bakanınca birlikte karar verilir.

(3) Bakanlık tarafından konunun uzmanlarından oluşturulacak komisyonca yeniden tespit edilen statüler Çevre ve Şehircilik Bakanının onayı ile, yapı yasağı öngörülen statüler ise Bakanlar Kurulunca onaylandıktan sonra tescil edilir. Bu alanlar ve varlıklar yeni statüsüne, ören yerleri ise mevcut statüsüne uygun koruma-kullanma esaslarına göre yetkili idarelerce yönetilir.

(4) Bu Kanun Hükmünde Kararnamenin yayımı tarihinden önce ilan edilmiş olan milli parklar, tabiat parkları, tabiat anıtları, tabiatı koruma alanları ve sulak alanlardaki kamuya ait alanların mevcut halleriyle yönetilmesine ve işletilmesine ilişkin iş ve işlemler, Bakanlıkça onaylanan her tür ve ölçekteki çevre düzeni planı ile nazım ve uygulama imar planı kararlarına uygun olarak Orman ve Su İşleri Bakanlığınca yürütülür."

MADDE 52 -  2863 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici maddeler eklenmiştir.

GEÇİCİ MADDE 9 - Tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca hazırlanması öngörülen yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, bu maddenin yürürlüğe girmesinden önce yürürlüğe girmiş olan yönetmeliklerin bu Kanun Hükmünde Kararnameye aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.

GEÇİCİ MADDE 10 - Koruma bölge kurullarının mevcut üyelerinin görevleri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte sona erer."

MADDE 53 - 16/4/2003 tarihli ve 4848 sayılı Kültür ve Turizm Bakanlığı Teşkilât ve Görevleri Hakkında Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (e) bendinde yer alan "2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu" ibaresi "21/7/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kanun" şeklinde değiştirilmiş ve aynı Kanunda yer alan "ve tabiat" ibareleri ile "ve Tabiat" ibareleri yürürlükten kaldırılmıştır." Şeklinde yeniden düzenlene /değiştirilen maddeler ile tüm bilim insanlarının doğa kültür varlıkları birbirinden ayrılmaz olduğu şeklindeki ilmi verileri dikkate almamakta ısrar etmişlerdir.

648 sayılı Kanun Hükminde Kararname uygulaması ile ilgili maddeleri sıra ile incelenmeye başladığında öznesinde,  varlıklarımıza olan muhafaza ve koruma eyleminin alan değiştirdiği ve tabiat ve biyoçeşitliliğin gerçek öznesinin ticarileşmek olduğu kesinleşmiştir.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Yönetim Kurulumuzun, KHK‘nin uygulama kriterlerine bakıldığında, ülkemizin varlık nedeni olan coğrafyasında geriye dönülemez kayıplar olacak, bu ülkenin yurttaşlarının doğal, devredilemez ve kutsal haklarının korun(a)maması ve Anayasa‘nın 56.maddesi ile düzenlenmiş olan "sağlıklı ve dengeli doğal bir çevrede yaşama hakkı" ortadan kalkacağı konusunda büyük endişeler taşıdığını kamuoyu ile paylaşırız.

Saygılarımızla.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

9. Dönem Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 1472