“Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak istiyor, emeğe, insanımıza, yaşama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkıyoruz.” Peyzaj Mimarları Odası olarak, TMMOB çatısı altında bu önemli dönemde aldığımız sorumluluğun kapsamını ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz. Bugün, Türkiye’de birçok sorun iç içe geçmiş durumdadır. Önceliklerine bakılmaksızın çözüme kavuşturulması gereken bu sorunlar karşısında ise sesimizi, gücümüzü, tepkimizi örgütlemek görevimizdir.

HALKIMIZ VE ÜLKEMİZ İÇİN MESLEĞİMİ YAPMA HAKKIMI İSTİYORUM

TMMOB ÇAĞRISI İLE 15 MAYIS‘TA ANKARA‘DA BULUŞUYORUZ...

"Üreterek büyüyen ve paylaşarak gelişen bir ülkede insanca ve barış içinde yaşamak istiyor, emeğe, insanımıza, yaşama, mesleğimize ve ülkemize sahip çıkıyoruz."

Peyzaj Mimarları Odası olarak, TMMOB çatısı altında bu önemli dönemde aldığımız sorumluluğun kapsamını ve taleplerimizi kamuoyuyla paylaşmayı görev biliyoruz. Bugün, Türkiye‘de birçok sorun iç içe geçmiş durumdadır. Önceliklerine bakılmaksızın çözüme kavuşturulması gereken bu sorunlar karşısında ise sesimizi, gücümüzü, tepkimizi örgütlemek görevimizdir.

HAKLARIMIZ, HALKIMIZ VE ÜLKEMİZ İÇİN MESLEĞİMİ YAPMAK İSTİYORUM

HAKLARIMIZI İSTİYORUM.

•1.      2010 yılında SEKİZ Peyzaj Mimarı kamuda istihdam edildi.

•2.      2011 yılında ise kadro ilanlarında İKİ Peyzaj Mimarı kadrosu açıklandı.

•3.      Peyzaj Mimarlarının % 30‘u güvencesiz çalışıyor.

•4.      Peyzaj mimarlarının % 40‘u ortalama 10 saat mesai yapıyor

•5.      Peyzaj mimarlarının % 50‘u asgari ücretle çalışıyor.

•6.      1990 yılından bu yana yetersiz eğitim kadrosu ile ONBEŞ yeni üniversitede Peyzaj Mimarlığı bölümü açıldı.

•7.      Her yıl YEDİYÜZ Peyzaj Mimarı işsizler ordusuna katılıyor.

•8.      Öğrencilerimiz geleceksizliğe mahkûm ediliyor.

•9.      657 sayılı kanuna tabi kamu personeli olan Peyzaj Mimarlarının iş güvencesi TORBA YASA ile tehlike altında.

•10.  Peyzaj Projeleri "özellikli alanlarda" denilerek, serbest çalışma koşulları daraltıldı.

•11.  2003 yılından bu yana "Su Kullanım Hakkı" anlaşmaları ile sularımız ticarileştiriliyor.

•12.  2004 yılında Kamu Temel Kanunu değişikliği ile kamu tasfiyesi başlatıldı ve meslek alanlarımız talan ediliyor.

•13.  2006 da 5531 sayılı Yasa kanunlaştırılarak, meslek alanımız gasp edildi.

•14.  Kentsel dönüşüm ile kent mekânını, kültürel mirası ve doğal değerleri tahrip eden sermaye grupları iktidar oldu.

•15.  Tarih ve kültür mirası Allianoi sular altında kaldı.

•16.  Turizm teşvik yasası ile kıyılarımız halkımızın kullanımı dışına çıkarıldı.

•17.  Anayasa ile korunan orman alanlarımız 2B ile imara ve ranta açılıyor.

•18.  Dar gelirli halka konut edindirmek amacı ile kurulmuş olan TOKİ, inşaat sektörünün tekeli oldu.

•19.   "Kamu Yönetimi Temel Reformu" ile devletin asli ve sürekli işleri yönetişim, serbestleştirme ve özelleştirme yaklaşımı uyarınca yeniden düzenlenerek birçok üretimi ve hizmeti piyasaya açıldı.

•20.  Sanayiden eğitime ve sağlığa dek birçok serbestleştirme, özelleştirme gerçekleşti.

•21.  "Yerel Yönetim Reformu" ile belediyeler, il özel idareleri, mahalli idareler ve iller bankası yasalarıyla yerel yönetim hizmetleri piyasaya açıldı.

•22.   Çalışma yaşamını düzenleyen yasalar ile "Personel Rejimi Reformu" da esnek, güvencesiz çalışmayı, taşeronlaşma ve sendikasızlaştırmayı yerleştirdi.

VE BİZ, "OKUMUŞ İNSANLARIN ÜLKESİNE OLAN SORUMLULUĞUNU BİLEN" PEYZAJ MİMARLARI olarak;

Mesleğimi yapma hakkımızı istiyoruz.

Kamuda istihdam edilmek istiyoruz.

Bilim ve sanat üreten, aydınlık bir toplumda yaşamak istiyoruz.

Yabancı mühendis-mimarların ülkemizde imtiyazlara sahip olmasını istemiyoruz.

Esnek çalışma saatlerinde çalışmak istemiyoruz.

Taşeronlaşma ile başlatılan güvencesiz çalışma şartlarını istemiyoruz.

Toplumun diğer meslek grupları gibi peyzaj mimarları yoksullaşması, ülkemizin artık bir gerçeği olmuş durumdadır. İşsizlik ya da meslek dışı bir işte çalışma son yıllarda olabildiğince artmıştır.

Peyzaj değerleri yüksek olan ülkemizde işsiz kalmak istemiyoruz.

Ülkemizin peyzaj alanlarının dönüşüm,enerji yatırımları ile talan edilmesini istemiyoruz.

Gericileşmiş, kaderci ve biat eden bir toplum istemiyoruz.

15 MAYIS‘TA ANKARA‘DA;

 "MESLEĞİMİZİ YAPMA HAKKIMIZI İSTİYORUZ" DİYORUZ.

Bu doğrultuda, gelişmiş bir ülke ve insanca bir dünyada yaşanması için bilim ve teknolojideki tüm gelişmelere adapte olmuş, bilim ve teknolojiyi esas alan bir çizgiyi benimseyen bizlerin, mühendis, mimar ve şehir plancılarının, insan yaşamındaki yeri ve işlevi böylesine kapsamlı iken, çoğunluğunun yoksulluk sınırının altında yaşamalarına HAYIR demek için,

İstihdam yaratmayan büyüme olgusunun yaşandığı neo-liberal dönem ve AKP iktidarında krizlerin de etkisiyle işsizlik dalga dalga yayılmış, çift hanelerde sabitlenmiştir. Emekçiler krizlerin pençesindeki ekonomik yapıda, bir yandan iş bulmakta zorlanırken diğer yandan güvencesiz ve kuralsız çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasıyla çalışma hayatında vahşi sömürü biçimlerinin hedefi olmaktadır. Milyonlarca çalışan örgütlenme hakkından mahrum, ekonomik ve sosyal bunalım içindedir. Çalışanların kıdem tazminatları, fazla mesai ücretleri ile sendikal hak ve yetkilerinin budanmasına HAYIR demek için,

Örgütümüz TMMOB ve ülkemizin yüz akı meslek örgütlerinin kamu ve toplum yararı doğrultusundaki fonksiyonları ile idari, örgütsel, mali yapı ve seçim sistemlerini değiştirmeye yönelik yasa ve uygulama hazırlıkları iktidarın gündemindedir.

AKP iktidarı dönemindeki serbestleştirme, ticarileştirme yönündeki yasa ve mevzuat değişiklikleri ile tüm toplumu ve ilerici meslek kuruluşlarını otoriter bir yapı içinde teslim alarak dönüştürme çabaları, örgütümüzün de kapısına gelmiş dayanmıştır. Kamusal alanı büyük oranda tasfiye eden AKP‘nin alternatif örgütlenme formu olan iktidar yandaşı "sivil toplum kuruluşu" yapıları, hedeflenen neo liberal tekelci otoriter projeksiyonuna HAYIR demek için,

İçinde bulunduğumuz koşullar etkili bir mücadele verilmesini gerektirmektedir. Tarih bizi göreve çağırmaktadır.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası, bugüne dek olduğu gibi toplumsal yaşamın tüm alanlarına yayılan meslek alanlarından hareketle, örgütlü olduğu tüm birimleri ve üyeleri ile birlikte ülke gerçeklerini tanımlama, sorunları tespit etme, çözüm önerileri üretme ve bunları kamuoyuna sunma görevini yerine getirmiştir ve getirmeye devam edecektir.

Toplumsal parçalanmaya karşı dayanışmayı savunan, emekten yana, ülkenin yakıcı konularından olan yaşam alanlarımız üzerindeki baskının aşılması için toplumsal uzlaşıyı sağlayan, "gücün şiddeti ve şiddetin gücü" karşısında barışı savunan, özgürlükçü, toplumcu bir anayasanın yapılmasına inanan, boyun eğmeyen herkesi sorumluluk almaya çağırıyoruz.

15 MAYIS‘TA ANKARA‘DA

HAKLARIMIZ-HALKIMIZ VE ÜLKEMİZ İÇİN BULUŞUYORUZ.

Saygılarımızla.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

9. Dönem Yönetim Kurulu