TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

HÜRRİYET EGE "KENT HIZLI DEĞİŞİYORSA KİMLİĞİ YOK DEMEKTİR"

HÜRRİYET EGE "KENT HIZLI DEĞİŞİYORSA KİMLİĞİ YOK DEMEKTİR"
İZMİR
24.04.2009

İzmir’in önemli projelerinde çalışan, İzmir Peyzaj Mimarları Odası 2. Başkanı Reyhan Ergün Özlen, Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü’nün ilk mezunlarından. Meslekte 25. yıl onur plaketi alan Özlen, İzmir’deki birçok projenin yanı sıra İstanbul Fransız Sokağı’nın yapımında da yer almış. En büyük amacı Basmane ve Agora çevresine kültürel kimliğini kazandırmak olan Reyhan Hanım ile, Agora’da eski ve son derece güzel bir konaktaki ofisinde sohbet ettik.

İzmir‘in önemli projelerinde çalışan, İzmir Peyzaj Mimarları Odası 2. Başkanı Reyhan Ergün Özlen, Ege Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Bölümü‘nün ilk mezunlarından. Meslekte 25. yıl onur plaketi alan Özlen, İzmir‘deki birçok projenin yanı sıra İstanbul Fransız Sokağı‘nın yapımında da yer almış. En büyük amacı Basmane ve Agora çevresine kültürel kimliğini kazandırmak olan Reyhan Hanım ile, Agora‘da eski ve son derece güzel bir konaktaki ofisinde sohbet ettik.

Hangi projelerde çalıştınız?

İzmir ve çevresinde bir çok projede. 20 yıl önce ilk İzmir Havalimanı bahçelerini yaptım. Bazı kıyı belediyelerin peyzaj danışmanlığını üstlenerek bölgesel ağaçlandırmayı yürüttüm. İnciraltı rekreasyon Alanı ve Gençlik Parkı Projesi de benim tasarımımdır, kullanım kararlarını hazırladım. Ama uygulamada tam başarı sağlanamadı, raporlardaki kullanıma tam uyulduğu söylenemez. Ama İnciraltı yinede düzene girdi.

Sizce İzmir, kent kimliğini koruyabilmiş bir şehir mi?

Kent, eski dokusu, meydanları ve karakteristik noktalarıyla anılır. Ben hala Cumhuriyet Meydanı‘nı, eski Konak Meydanı‘nı, eski Kordonboyu taşlarını özleyenlerdenim. İzmir‘e gelen her insan, her geldiğinde yeni İzmir görürse kent kimliğimiz yok demektir.

Ne yaptık da İzmir‘imizi yıprattık?

Yerel yönetimlerin kentsel planlama eksiklikleri, kent kültürü bilinçsizliği, gündelik yaşamda bile siyasetin önceliği ve de biz Çeşme‘ye düşkün İzmirliler kentimizi bu hale getirdik, yani biraz sorumsuz hor kullandık. Türkiye‘nin  incisi İzmir; iklimi, denizi, güzelim kıyıları, tarihi mahalleleri dokuları, termal suları, arkeolojisi ile çağdaş topluluğu ile eski konumuna kavuşmalı.

Sokak tasarımları yapılırken oturanlara sorularak yapılmalı

Peyzaj açısından İzmir‘in en büyük sorunu ne sizce?

Özenli yapılan kaldırım yüzyıl kullanılır. Yol ağaçlandırmaları kesinlikle uygun değil. Canlı materyal yol kenarı objesi olarak kullanılmaz. Bazı yol kıyılarına çınar dikilmiş hiç uygun değil. Yani yol ağaçlaması, çiçek parterleri, duraklar, kaldırımlar, banklar, aydınlatmalar, heykeller rekreasyon alanlarındaki kent mobilyaları, kaldırımlarına kadar İzmir‘e özel olmalıdır.

Şu andan itibaren neler yapılabilir?

İzmir merkezini, iyi donatılmış meydanlarını, ağaçlandırmaları, heykelleri özenli kaldırımlarını ve tarihi yaşam alanlarını birleştirebilmeliyiz. Meydan düzenlemeleri artırılmamalı. Bu alanlarda plastik sanat öğeleri artırılmalı. Bir de kent yaşam alanında engellilerin engellerinin kaldırılması önemli. Sokak tasarımları kentliye de sorulmalı. Mesela; durak örnekleri, bank ve aydınlatma örnekleri kenti kullananlara sorulup ona göre yapılmalı.

Basmane‘nin eski dokusu canlanmalı

Ne oldu da Basmane çehre değiştirdi?

Bu güzelim yaşam bölgesi yerel yönetimlerin eksikliğiyle çehre değiştirdi, göçlerle semt sakinleri profili değişti. Kalanlar bölgeyi kötü kullandı. Amacımız tarihi dokuyu canlandırmak.

Basmane‘ye nasıl bir doku hakim olmalı?

Basmane‘nin 3000 yıllık geçmişinden öte, burada yaşamış Rum, Levanten köşkleri, eski Türk yapısı ve avlulu evleri inceleyip projemize döküyoruz. Yani bölgede yaşamış tüm kültürü ele alıyoruz. Bu tarihi dokuyu yeniden canlandırma çabasındayız. Bunun için belki burada yaşayanlar başka yere aktarılabilir yada kalabilir ama burada butik oteller, gurme restoranlar, belki Akdeniz ya da burada daha önce yaşamış toplumların kendi lokantaları açılabilir.

Bu konuda neler yapıyorsunuz?

Basmane‘nin kültürel zenginliğini ortaya çıkarmak için sergiler, söyleşiler, konferanslar yapıyoruz. Geçen yıl "Basmane hep vardı" diye sergi açtık. Kentsel yenileme projesini hayata geçirmeye çalışıyoruz. Daha önce bu bölgede kent kültürü adına müzeler yapıldı. Geçilemeyecek sokaklar düzenlendi, bir çok tarihi bina ve han kazandırıldı.

Alsancak‘tan güzel evler var

Sizin ofisiniz de Basmane‘de yadırganmıyor mu?

Daha önce Basmane oteller Sokağı‘ndaki Evliyazade Köşkü‘ndeydik. Gelen yadırgıyordu. Hatta taksiciler oraya gitmek isteyene " Emin misiniz " diyormuş. Şimdiyse Agora karşısındaki Karaosmanoğlu Konağı‘nı ofis olarak kullanıyoruz.

Nasıl evler var Basmane, Agora çevrelerinde?

Muhteşem evler var. Dışarıdan kapı görüyorsunuz, girince mutlaka bir bahçe, ortasında kaskatlı havuz, ahşap oymalarla bezenmiş evle karşılaşıyorsunuz. Zaten buraların yeraltıda tarihle dolu...

Bu evlerin durumu nasıl?

En dayanılmaz olanı yaşlı bir yapının kötü kullanımı. Yaşlıya nasıl saygı gösteriyorsak  eski binalara da çok duyarlı olmalıyız. Onları bir daha yaratamayız. O güzelim yapıları cephe güzelliklerini göremiyoruz, ne yazık ki tentelerle çöplük olmuş, kablolar sarkıyor.

Çevresi düzenlenmezse Agora‘nın değeri anlaşılmaz

İzmir‘de bulunan çok önemli turistik yerlerde yeterince turist alamıyor değil mi?

Batıda bir şehre gittiğinizde "Old City yani Eski Şehir" diye tabelalar görürsünüz. İzmir‘e de gelen tüm turistler "Eski Şehir" yazısını arıyor ama bulamıyor. Kemeraltı‘na gidiyor, o kadar.

Nasıl bir tarihi güzergah olmalı?

Bamane ve Kemeraltı birbirinden ayrılamaz. Böyle tarihi güzergahı Basmane garı‘ndan, Altınpark, Tilkilik, Dönertaş, ikiçeşmelik, Agora, Kemeraltı‘nı yaşama ve kent mekanına katmalıyız. Konak Meydanı‘nı iyi bağlamalıyız. İzmir o zaman İzmir‘dir.

Agora gibi bir tarih harikasının heba edilmesine ne diyorsunuz?

Agora 5000 yıla dayalı. Büyükşehir, Agora çevresini düzenliyor. Etrafı yeşil alan olacak ama buraya ulaşımda düzenlenmeli. Agora başlıbaşına bir zenginlik ama çevresi düzenlenmezse anlamı olmaz. Turist içerideki suya çok önem veriyor sırf onun için bile geliyor. Eskiden turizm çok canlıydı ama şimdi daha az turist geliyor İzmir‘e...

Fotoğrada çekiyorsunuz. Kaç serginiz oldu?

1970‘den beri babamın görkemli Kodak makinesiyle çekerim. Her yıl bir sergi açarım. Hemen her kıtada fotoğraf çektim. Geçen sene Harran Kadınları‘nı resmettiğim sergim oldu. Önümüzdeki dönem "Dünya‘nın 5 Bir Yanından" diye fotoğraf yazı-kitap hazırlığım var. Ay sonunda Çocuk Esirgeme Kurumu‘ndaki sanata yetenekli çocukların eğitimini desteklemek için "Analar-Çocuklar" adlı sergi açıyorum.

Dört yıldır İzmir‘in eski bölgesiyle uğraşıyoruz

İzmir dışındaki projeleriniz?

2003‘te İstanbul Fransız Sokağı projesinde yer aldım. Türkiye‘nin ilk temalı sokak projesidir. Çok güzel bir projeydi. Tüm Türkiye uzun bir süre bu sokağı izledi. Peyzaj tasarımını ben yaptım.

İzmir‘de de bu tip düzenlemeler yapılamaz mı?

Biz proje grubumuzla 4 yıldır İzmir‘in en eski bölgesiyle ilgili çalışıyoruz. Eski semtlerin güzelliklerini ortaya çıkarmaya, kimliklerini kazandırmaya çalışıyoruz. Biri de 3000 yıllık geçmişe sahip Basmane...

Basmane‘nin İzmir için önemi nedir?

Basmane bir zamanlar İzmir‘in en önemli merkeziydi. Fevzi Paşa Bulvarı müthiş bir koca bulvardı. Her eski İzmirli‘nin burayla ilgili anıları vardır. Benim babamın da bu bulvarda "Motor Ticaret" adlı mağazası vardı, bu şık caddeyi sonundali tren garı tün ihtişamı ile kucaklardı.

Hürriyet Ege Gündem - İki Kadın Bir Röportaj - Ayçe DİKMEM

Okunma Sayısı: 2730