Peyzaj Mimarları "Amasra' da Termik Santrale Hayır" diyor. Peyzaj Mimarları Amasra başta olmak üzere ülkedeki bütün değerlere sahip çıkacağını bir kez daha ilan ediyor

AMASRA‘DA TERMİK SANTRALE HAYIR İMZA KAMPANYASI

BARTIN DAN YÜKSELEN SESE PEYZAJ MİMARLARINDAN DESTEK GELİYOR...
"BU MEMLEKET BİZİM"

Yatağan, Yumurtalık, Seyitömer, Çatalağzı Termik Santrallerini kurduk bu ülkede, davul zurna eşliğinde açılışlarını yaptık...Bu güne kadar tüm uyarılara rağmen tarım arazileri ve korunan alan statüsündeki ekolojik değerleri ile yaşam garantisi veren tüm alanlarımızda yapılan santrallerle bu gün tarım politikalarımız etkilenmiş ve gıda enflasyonu tetikleyen birim olarak karşımıza çıkmış, turizm sektörü etkilenmiş, doğal kaynaklarımız, toprağımız yer altı suyumuz deniz kirlenmiş, yöre halkının sağlığı bozulmuş...

Anlaşılamayan tek gerçek, devletin bunca olumsuzluğa rağmen gösterdiği" ben yaparım olur" mantığıdır.

Karadeniz kıyıları, arıtma tesisi inşaatı bir türlü bitmeyen termik santralın külüyle boğuluyor... Zonguldak‘ın Çatalağzı Termik Santralı‘ndan (ÇATES) çıkan küller ve curüf  hiçbir arıtma sistemi olmadan denize dökülüyor. Karadeniz sahillerini kaplayan küller, insan
sağlığı ve denizdeki canlıların yaşamını tehdit ederken, yapımına başlanan kül barajı inşaatının bir türlü bitirilmemesi tepkilere neden oluyor. ÇATES‘in yıllardır kül ve cüruf atıklarını Karadeniz‘e deşarj ederek yoğun kirliliğe neden oluyor.

Temeli 2002‘de atıldı. Çetinkaya, kül ve cürufların denizin dibinde betonlaşarak ekolojik
dengeyi bozduğunu ve canlıların yaşamasına olanak vermemekte ve yıllarda verilen hukuk mücadelesi ile 2002 yılı  genel seçimleri öncesi temeli atılan ve 2005 yılında
bitmesi planlanan kül barajı ne yazık ki henüz aktif hale gelememiştir."  Yıllardır Zonguldak sahillerinde külden bariyerler oluşturan, çevre halkını sağlıksız koşullarda yaşamaya mahkûm eden termik santral örneği gözler önündedir

Bölgede yaşanan bu kadar olumsuz koşullara rağmen,  1/100 000 Ölçekli Zonguldak- Bartın- Karabük Çevre Düzeni Planı "Plan Açıklama Raporu" olası termik santral ile ilgili olumsuz plan kararı alınmış olmasına rağmen Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı‘nın bölge halkına rağmen aldığı karar ürkütücüdür .

1/100 000 Ölçekli Zonguldak- Bartın- Karabük Çevre Düzeni Planı "Plan Açıklama Raporu" olası termik santral ile ilgili olumsuz plan kararında; "Planlama Bölgesinde kömür potansiyelinden yararlanılarak doğa içinde termik santral yapımına ilişkin girişimler bulunmaktadır. Ancak bu girişimler doğal ve arkeolojik çevre ve turizm merkezlerine yakınlığı (Bartın ve Amasra) açısından sakıncalı bulunmaktadır" denmektedir.

Yirmi çeşit elektrik üretme yöntemi mevcut ve bunlardan  bazıları çevreye zararlı, bazıları zararsız. Ancak binlerce kilometre öteden boruyla getirilen tükenebilir bir fosil yakıtın yakılması suretiyle su buharından elektrik elde etmek. İşte Türkiye‘nin düşürüldüğü durum. Birçok alternatif üretim metodundan en az iki kat pahalı. Ama büyük ve organize bir kampanyayla ülkenin geleceği karartıldı bile.  

Bir yanda diğer elektrik üretim metodları sabote ediliyor. Hidroelektrik santraller düşük kapasite ile çalıştırılıyor, bunlardan yeni kurulacaklar için, doğa ve tarihi dokunun en çok tahrip edileceği yerler seçiliyor, rüzgar ve güneş enerjisi temenni düzeyine hapsediliyor. Termik santraller ise, hem  linyit ocakları devlet işletmesinden çıkarılarak sermayeye teslim ediliyor , hem de Yatağan gibi baca filtreleri sabote edilip deniz yaşamı, canlı yaşamının  yok olması için küllerle örtülüyor, soluksuz bırakılıyor.

TÜM BU SEBEPLERLE, AMASRA‘DA TERMİK SANTRALE HAYIR..

İNSANA RAĞMEN, YAŞAMA RAĞMEN VERİLEN KARARLARA HAYIR....

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI olarak, ülke genelinde bulunan tüm şube ve temsilciliklerimizde imza kampanyası başlatılmış olup, Amasra Termik Santraline hayır sesleri yükseltilmektedir.

Amasra Termik Santraline hayır demek, Küre Dağları Milli Parkı‘nı korumak demektir,

Amasra Termik Santraline hayır demek, deniz yaşamını ve geleneksel balıkçılığımızın korunması demektir,

Amasra Termik Santraline hayır demek, tarım alanlarımıza sahip çıkmak demektir.