Allainoi’nin kumla kaplanmasının yankıları devam ederken, hiç çekinmeden bu kararı verebilen İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 08 Aralık 2010 tarihinde Allianoi’yi su altında bırakılmasını öngören kararı aldı. Allianoi için, karanlığa, yıkıma, kültürel yok oluşa doğru tarihi bir karar daha verdiler ve bizler yine, geleceğimizi ellerimizin arasından çekip almaya çalışanlara karşı yine birleştik.

İZMİR II NOLU KORUMA KURULU ÜYELERİ... İNSANLIK  TARİHİ SİZİ AFETMEYECEK...

Allainoi‘nin kumla kaplanmasının yankıları devam ederken, hiç çekinmeden bu kararı verebilen İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 08.Aralık 2010 tarihinde  Allianoi‘yi su altında bırakılmasını öngören kararı aldı. Allianoi için, karanlığa, yıkıma, kültürel yok oluşa doğru  tarihi bir karar daha verdiler ve bizler yine, geleceğimizi ellerimizin arasından çekip almaya çalışanlara karşı yine birleştik.

Odamız, Tarih Vakfı , EGEÇEP,  Mimarlar Odası,  Çevre Mühendisleri Odası, Ekoloji Kolektifi Derneği, Mülkiyeliler Birliği,  Sinop Çevre Dostları Derneği, Doğa Derneği,  Ege Doğal Yaşamı Koruma Derneği ,  Çağdaş Hukukçular Derneği ve bir çok yurttaşımız ile birlikte,  insanlığın ortak kültürel mirası niteliğindeki Allianoi‘yi su altında bırakılmasını öngören İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 08.12.2010  tarih ve 6340  karar sayılı  kararı, Allianoi geri dönüşü olmayacak biçimde yok edeceğinden ve açıkça hukuka aykırı olduğundan, savunma alınmadan  yürütmesinin durdurması, yargılamanın duruşmalı yapılmasına, yargılama sonunda kararın iptaline karar verilmesi istemli dava  açılması yönünde,  bir kez daha hukukun üstünlüğüne olan inancımızı yitirmeden birleştik ve 29 Aralık 2010 tarihinde hukuk mücadelemizi başlattık.

Dünyanın hiçbir yerinde siltli  kum malzeme ile kaplama yöntemi ve akabinde tonlarca suyun geçeceği bir baraj yapılarak tarihi bir alanın korunması yoluna gidilmediği gibi, bilimsel açıdan  mümkün de olmadığı, bir kültür mirasının mille kaplanarak korunacağı iddiası, bilimsellikten uzak olduğu gibi, bilim dallarına (arkeoloji, kimya, mühendislik, sanat tarihi ve tarih) yapılan bir haksızlık olduğu, tüm bu alanlarda bilimsel çalışma yapanların ( alan, tarihi katmanlar içerdiğinden ) akademik faaliyet alanları da yok olduğu, kaldı ki; bilimsel veriler tam olarak alınmadan bir  arkeolojik alanın geri dönüşü olamayacak şekilde Yok edilmesinin,  bir nevi insanlığa karşı da işlenmiş suç teşkil edeceği savunusu yıllardır yapılmakta ve bu gün de yapılmaya devam edilmektedir.

İzmir II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu,  08 Aralık 2010 tarihinde verdiği karar ile kendisi ile bile çelişmektedir. Çünkü,  kurtarma kazıları sonucu ( ki 2006 sonu itibari ile Kültür Bakanlığınca kazıya izin verilmeyerek yarım bıraktırılmıştır ) çıkan eserlerin müzeye kaldırılmasını koruma kabul etmektedir. Oysa Allianoi, eksik  bıraktırılan kazılar sonucu çıkan heykel ve objelerden ibaret olmayıp, şifalı sıcak suları halen mevcut, yolları, mozaikleri ve kaplıca odaları ile bir antik sağlık merkezidir. Sıcak suyun, şifa odalarının, tabandaki mozaik ve kent akslarının taşınması nasıl mümkün olabilir. Koruma Kurulu, Allainoi‘nin bir tarih-kültür ve doğal varlık olduğunu, alanda var olan ve kazı sonrası çıkan eserlerin korunmasını kabul ederken, bu gün yerinde kalan eserlerin kumla ve hatta su ile kapanmasına nasıl karar verebilmektedir. Bilinen tek gerçek vardır. "Yerinde Koruma Esastır", bunun aksi düşünülemez.