TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

KAMU YÖNETİMİ YAP-BOZ TAHTASI!

KAMU YÖNETİMİ YAP-BOZ TAHTASI!
MERKEZ
04.11.2011

Hükümet 3 ay önce kendi hazırladığı KHK’den geri adım attı; ziraat ve su ürünleri mühendisleri ile peyzaj mimarlarını SİT alanlarının yönetiminden dışladı!

AKP Hükümeti, Resmi Gazete‘de 2.11.2011 tarihinde yayımlanan 662 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ziraat mühendisleri ve su ürünleri mühendisleri ile peyzaj mimarlarını SİT alanlarını belirleme yönetiminin dışında bırakmıştır.

17.8.2011 tarih ve 648 sayılı Çevre ve Şehircilik Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve KHK‘lerde Değişiklik Yapılmasına Dair KHK‘nin 51. Maddesi ile Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu‘na eklenen "Ek Madde 4" çerçevesinde tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili hususlarda karar almak ve Kanunda öngörülen diğer iş ve işlemlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yardımcı olmak üzere; Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve taşrada Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonlarının oluşturulması öngörülmüştü. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarı ya da Müsteşar Yardımcısının başkanlığında toplanacak komisyonlarda, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü ve söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaşmış biolog, peyzaj mimarı, ziraat, çevre, orman ve su ürünleri mühendisleri, hukukçular ve Bakanlıkça uygun görülecek uzmanlar yer alacaktı.

Aradan 3 ay geçmeden yayımlanan 662 sayılı yeni KHK ile biolog, peyzaj mimarı, ziraat ve su ürünleri mühendisleri madde kapsamından çıkarılmış ve komisyonlarda sadece mimar, şehir plancısı, orman veya çevre mühendislerinin görev yapması öngörülmüştür.

AKP‘nin son dönemde yürürlüğe koyduğu bazı KHK‘lar ile kültür ve tabiat varlıklarının korunmasına yönelik yargı kararlarını aşmak ve çok büyük mücadeleler ile bu kararları edinen meslek odaları ve sivil toplum örgütlerini etkisiz kılmayı amaçladığı bilinmektedir. Nitekim Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bünyesinde oluşturulan Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü‘ne "mimarlık ve mühendislik meslek kuruluşlarına ilişkin mevzuatı hazırlamak ve denetlemek" görevinin verilmiş olması ile tarım arazileri ve meralarda yapılaşmanın önündeki engellerin kaldırılması da bunu örneklemektedir.

Son değişiklikle, tabiat varlıkları ve doğal SİT alanlarının korunması çerçevesinde Komisyonlardan, konu uzmanı olan peyzaj mimarı, ziraat ve su ürünleri mühendislerinin çıkarılmış olması çevre tahribatının tüm hızıyla devam edeceğinin bir göstergesidir.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. BAYRAKTAR‘ın, geçtiğimiz Ağustos ayında, kültür ve tabiat varlıklarını koruma komisyonlarında eskiden "arkeolog, mimar, sanat tarihçisi ve şehir plancısı uzmanlarının" bulunduğu yeni komisyonlarda ise "biyolog, ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi, çevre mühendisi ve peyzaj mimarlarının" görev yapacağına ilişkin yaptığı açıklamalar da kağıt üzerinde kalmıştır.

BAYRAKTAR‘ın görevi devraldığı günden bugüne ne değişmiştir ki, ekolojik veri tabanında bilim ve teknik üreten Peyzaj Mimarlarları ile tarımsal politikaların yürütücüsü Ziraat ve Su Ürünleri Mühendisleri, koruma komisyonlarında daha görevlerine dahi başlayamadan yeniden dışarıda bırakılmışlardır?

Diğer bir çelişki ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile yapılan yasal düzenlemenin, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK‘ye konulan başka bir madde ile kaldırılmasıdır. Doğa varlıklarımıza ilişkin bir düzenlemenin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile ne ilgisi vardır?

Yeni düzenleme, ülkemizin imza attığı uluslararası sözleşmeler ve Avrupa Peyzaj Sözleşmesi‘ne de aykırı düşmektedir.

Çarpık yapılaşma ve rant politikalarının ne denli büyük kayıplara yol açabileceğinin en acı örneği yakın zamanda Van Depremi‘nde yaşanmıştır. Ancak AKP Hükümeti, daha bu depremin yaraları sarılmadan, doğa olaylarını büyük afetlere dönüştürebilecek yeni kararlara imza atmaktan çekinmemektedir. Söz konusu KHK ile yapılan değişiklik, deprem sonrasında Başbakan Erdoğan‘ın yaptığı "gecekondu ve kaçak yapıların yıkılacağına" ilişkin açıklamaların da samimiyetten son derece uzak olduğunu göstermektedir.

Doğanın tahribatının önlenmesi, biyoçeşitliliğin korunması ve özellikle kamu malı olan akarsularımızın ticarileştirilmesi kapsamında binlerce HES inşaatının planlandığı yerlerde henüz saptanmamış endemik balık türlerinin belirlenebilmesi açısından Tabiat Varlıklarını Koruma Komisyonlarında ziraat ve su ürünleri mühendisleri ile peyzaj mimarlarının görev alması büyük önem taşımaktadır. Aksi durumda zaten hızla tahrip edilen doğal varlıklarımız ve biyoçeşitliliğimiz yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve Ziraat Mühendisleri Odası olarak, AKP hükümetini geçmişte yaşanan acı deneyimlerden ders alarak, rant temelli politikaları terk etmeye çağırıyoruz.

Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ile Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonlarında ziraat ve su ürünleri mühendisleri ile peyzaj mimarları mutlaka görev almalı ve geleceğimizin teminatı kültürel/doğal varlıklarımızın korunması amacıyla gerekli düzenlemeler bir an önce gerçekleştirilmelidir.

Kamuoyuna duyurulur.

  

 TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası

Okunma Sayısı: 1517
Fotoğraf Galerisi