Antalya`nın tatil beldelerinden Kaş`ın Kaputaş Plajı`nın bulunduğu kanyondan viyadükle geçecek otoban projesi yargıya taşındı. Davacılar, projenin Kaş`a herhangi bir getirisinin olmayacağını kaydetti.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası ve Kaş Turizm ve Tanıtma Derneği`yle birlikte 77 kişinin açtığı ilk dava Antalya Valiliği tarafından otoban projesi için verilen "ÇED gerekli değildir" kararına karşı.

İkinci dava da aynı kurum ve kişiler tarafından projede yer alan, 1`inci derece SİT alanı Kalkan Güney Yamaçları için Koruma Kurulu`nca verilen karara karşı açıldı.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından "ÇED gerekli değildir" kararı verilen proje kapsamında Kaş ilçesinde yapılması planlanan Kaş-Kalkan otoyolunun 28 kilometrelik bölümü doğal ve arkeolojik SİT alanlarından geçirilecek.

Maliyetinin 73 milyon lirayı bulması beklenen otoban projesinde dört viyadük ve toplam uzunlukları 5 kilometreyi aşan üç tünel inşa edilmesi planlanıyor.

Doğal habitatlar yok olacak

"ÇED gerekli değildir" kararına karşı açılan davada Orman Bölge Müdürlüğü`nün Likya Kaş Orkidesi`nin bulunduğu bölge için "Başta endemik bitki türleri (Likya Orkidesi) ve yabani hayvan varlığını tehdit ederek türlerin yok olmasına ve bölgede korunmuş olan doğal habitatların parçalanmasına neden olacak, bu parçalanma ilerleyen zamanlarda habitat kayıplarına ve türlerin yok olmasına neden olabilecektir" uyarısına yer verildi.

SİT alanları, endemik bitkiler projeden olumsuz etkilenecek

Otobanın geçeceği güzergahta altı arkeolojik SİT, 1 büyük 1. Derece Doğal SİT, endemik bitki türü yayılma alanı mevcut olduğu, güzergâh boyunca yapılacak yoğun patlatmaların, patlatma sonucu çevreye yayılan kaya parçaları ve tozun, yarma kazılarının, ağır tonajlı kamyonların sirkülasyonun vb. sonucunun kültürel miras varlıklarının etkilenmesinin, tahrip olmasının kaçınılmaz olacağına vurgu yapıldı.

Dilekçeye, güzergahta bulunan alanlar da eklendi.

Dava dilekçesinde bölgede bulunan tarihi kalıntılar şöyle sıralandı: "Otoyolun geçeceği Kaş-Kalkan güzergâhı, Çukurbağ`daki Phellos antik kenti territoryumu içinde kalmaktadır. Phellos antik kentine bağlı olarak bu territoryumda bölgeye yayılmış ancak bugüne kadar tescil edilememiş tarımsal amaçlı çok sayıda antik çiftlik merkezlerine ve kulelere ait kalıntılar vardır. Antik dönemlerde yoğun olarak kullanılan bu bölgede yine tescili yapılmamış, hemen her yerde yaygın olarak görülen çok sayıda lahit, sarnıç, işlik, kuyu vb kalıntıları mevcuttur."

Otoban projesinin planlandığı bölgede yoğun trafik akışı olmadığına dikkat çekilen dilekçede 73 milyonluk yatırımın çöpe gideceği, öte yandan doğal SİT bölgelerinin yok olacağı belirtilerek "ÇED gerekli değildir" kararının yürütmesinin durdurulması talep edildi.

‘Yol varken yeni bir yol geçirilmesi zorunlu değil`

Koruma Kurulu kararına açılan ikinci davada da "Halihazırda bir yol varken üstelik üst kotlardan geçen köy yolları da varken (asfalt halde) yeni bir yol geçirilmesi zorunlu değildir" ifadelerine yer verilerek, araç geçiş sayıları hakkında şöyle dendi: "2014 yılında yoldan toplam 2 bin 17 araç  geçtiği hesaplanmıştır. Bunu yıllık yüzde 5 artışla bugüne uyarlarsak… 2 bin 320 araç sayısına ulaşırız. Bu yıllık rakamdır. 365 güne böldüğümüzde günde 6,36 araç geçtiğini görmekteyiz. Kış aylarında bu yol daha da az kullanılmaktadır. Yoğun olduğu turizmin hareketlendiği yaz aylarıdır. Sadece bu trafiğin üç ay olduğunu varsayalım. 2320/90 gün=25,78 araç. Yani saatte bir araç geçecek yol için 73 milyon lira harcanacaktır. Bu hesaplar ya tamamen hatalıdır ya da Karayolları bizimle dalga geçmektedir. Buradan da hazırlanan proje tanıtım dosyasının akılla bilimle izahı mümkün değildir."

Mevcut projenin 73 milyon lirayı aşacağı yorumunda bulunan davacılar "Söz konusu yolun 73 milyon liraya tamamlanması mümkün olmayıp en iyi durumda üç yıllık bir inşaat süresinde 120-130 milyon lirayı aşacağı değerlendirilmektedir. Bu ödenek, Kaş turizmi ve Kaş yayla köyleri tarımı için harcandığı takdirde ortaya çıkacak manzara dört kat daha refah bir köylü turizmi olacaktır" dedi.

‘Getirisi yok, götürüsü çok`

"Kaş gibi özellikli bir doğası olan antik ve doğal SİT`lerle bezeli, butik bir turizm kentine bu projenin hiçbir getirisi yoktur ve götürüsü çok büyüktür" ifadelerine yer verilen yürütmeyi durdurma istemli dava dilekçesinde otoban projesinin telafisi mümkün olmayan zararlara yol açacağı kaydedildi.

Haber için tıklayınız