Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması aşamalarında Odamız, yoğun emek üreterek aylarca süren Bakanlık yetkilileri ile görüşmeler yapmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevlerinin 8 Ağustos 2011 tarihli 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hükme bağlandığı ve Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurullarını ayrılarak Bakanlık birimi olarak kurulan TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURUL ve Komisyonlarında peyzaj mimarının yer alması ile ilgili tüm teknik altyapının oluşmasını sağlamıştır.

KHK LERLE ÇELİŞKİLER YAĞMURU SAĞNAK HALİNDE DEVAM EDİYOR

75 GÜN SONRA BİR BAŞKA KHK HEM DE AİLE VE SOSYAL BAKANLIĞI‘NIN KURULUŞU KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMESİNİN İÇİNDE PEYZAJ MİMARLARI, ZİRAAT VE SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSLERİ VE BİYOLOGLARIN KORUMA KURULUNDA YER ALMASI HÜKMÜ ÇIKARILDI

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kurulması aşamalarında Odamız, yoğun emek üreterek aylarca süren  Bakanlık yetkilileri ile görüşmeler yapmış ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Teşkilat ve Görevlerinin 8 Ağustos 2011 tarihli 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile hükme bağlandığı  ve Tabiat ve Kültür Varlıkları Koruma Kurullarını ayrılarak  Bakanlık birimi olarak kurulan TABİAT VARLIKLARINI KORUMA KURUL ve Komisyonlarında peyzaj mimarının yer alması ile ilgili tüm teknik altyapının oluşmasını sağlamıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı birimi olarak Tabiat Varlıklarını  Koruma Kurulu‘nda çalışacak meslek disiplinleri arasında da  peyzaj mimarlarının olması kanun hükmünde kararname düzenlenerek 17 Ağustos 2011 tarihinde Resmi Gazete‘de "Tabiat varlıkları, doğal sit alanları ve bunlara ilişkin koruma alanları ile ilgili hususlarda karar almak ve bu Kanunda öngörülen diğer iş ve işlemlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığına yardımcı olmak üzere; Çevre ve Şehircilik Bakanlığı merkez teşkilatı bünyesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Müsteşarının veya ilgili Müsteşar Yardımcısının başkanlığında, Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü, söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaşmış biyolog, PEYZAJ MİMARI, ziraat, çevre, orman ve su ürünleri mühendisleri ve hukukçular ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca uygun görülecek uzmanlardan Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve taşrada Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisinin başkanlığında, aynı meslek alanlarından yeterli sayıda uzmanın katılması suretiyle yeteri kadar Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu teşkil edilir. " şeklinde yayımlanarak yürürlüğe girmiş bulunmakta idi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Erdoğan Bayraktar‘ın basın açıklamalarında, mesleğimizin önemli bir hizmet alanı olan korunan ve sit alanlar ölçeğinde çalışmalar yapılabilmesi, ülke peyzaj envanterlerinin çıkarılacağı ve analizlerin yapılması gerekliliği vurgusunun ilk kez duyuyor olmaktan büyük bir memnuniyet duyduk. Sayın Bakan ve ağustos -eylül aylarında Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Sn. Ahmet ÖZYANIK‘ın birebir ifadelerinde peyzaj mimarlarının Tabiat Koruma Kurullarında olmasının ilkeleri olduğunu ve 648 sayılı KHK de Bakanlığın görev ve teşkilatlanması kanunun 51. Maddesinde açıklanması ile de kararlı olduklarını gördük.

Ancak dün, 3 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazete yayınlarını takip ettiğimiz süreç içerisinde 2 Kasım 2011 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname ile 662 sayılı Kanun Hükmünde kararname ile 3 önce alınmış olan kararın değiştirilmiş olduğunu öğrenmiş bulunmaktayız.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının teşkilat ve görevleri arasında var olan bir hükmün Aile ve Sosyal Politikalar Teşkilat ve Görevlerin üzerine çalışılan bir KHK içerisinde yer alması ve Mükerer sayıda çıkması bir alelecele bir  düzenleme olduğu ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Bayraktar‘ın samimi açıklamaları ile çelişki içermesi üzerine dün itibari ile Odamız Bakanlık düzeyinde temaslara başlamış bulunmaktadır.

Sn. Erdoğan Bayraktar‘ın, ağustos ve eylül aylarında yapmış olduğu tüm açıklamalarda özellikle sit alanlarımız üzerindeki statü değişiklikleri ile ilişkin "tedirgin olmaya gerek yok, Türkiye‘nin doğal afetlerle ilgili risk düzeyinin üst seviyede bulunduğunu, bu riski yönetebilmenin ancak hızlı ve etkin teşhis ve müdahaleyle mümkün olabileceğini " ve dolayısı ile "Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulları‘nda doğal değerler ve biyolojik çeşitlilik konusunda bilgi sahibi olan biyolog, orman mühendisi,  su ürünleri mühendisi, çevre mühendisi, ziraat mühendisi ve peyzaj mimarı  istihdam edeceğiz."  tespiti  ülkemizin geleceğinin teminatı alanlarımızın planlanması ve korunarak kullanıma açılmasındaki hassasiyetlerini memnuniyet ile karşılamıştık.

2 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazete‘de yayımlanan 662 sayılı KHK‘nin 15. Maddesi ile de " bu maddenin ikinci fıkrasının birinci cümlesinde yer alan "Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürü, söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaşmış biolog, peyzaj mimarı, ziraat, çevre, orman ve su ürünleri mühendisleri" ibaresi, "söz konusu varlıkların ve alanların özelliklerine göre konusunda uzmanlaşmış mimar veya şehir plancısı, orman veya çevre mühendisi" şeklinde değiştirilmiş ve aynı cümlede yer alan "Çevre ve Şehircilik Bakanlığı temsilcisinin başkanlığında," ibaresi yürürlükten kaldırılmıştır. " hükmü ile değiştirilmesini anlamak mümkün değildir

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin hem Odamız yetkilileri ile yapılan görüşmelerde hem de basın açıklamalarında (5 Eylül 2011 tarihindeki Hürriyet Gazetesi) açıklamalarında;  "yeni yapılanma kapsamında doğal SİT alanlarının Kültür ve Turizm Bakanlığından, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı‘na aktarıldığını, bugüne kadar ilan edilmiş 1685 doğal SİT alanının statüsünün aynen devam ettiğin, doğal SİT alanlarıyla ilgili envanter oluşturulacağı, böylece SİT alanlarının biyolojik çeşitliliğini ortaya çıkaracağız, peyzaj bütünlüğünü görmeye çalışacaklarını, bu güne kadar Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulları, arkeolog, sanat tarihçisi, mimar ve şehir plancılarından oluştuğunu ve anılan bu meslek gruplarının Anıtlar Kurulundan gelen meslek grupları olduğu, yeni düzenlemeyle Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Kurulları‘nda doğal değerler ve biyolojik çeşitlilik konusunda bilgi sahibi olan peyzaj mimarı, biyolog, orman mühendisi, I su ürünleri mühendisi, çevre mühendisi, ziraat mühendisi istihdam edeceklerini " açıklamış ve gereğini yerine getirmişken bu gün yaşananları anlamak mümkün değildir.

Dünyada korunan alanların toplam karasal alanın yüzde en az yüzde 51 olmasını amaçladıklarını belirten Bakanlık yetkilileri, korunan alanların karasal alanların %10‘u olması gerekirken Türkiye‘de yüzde 3-4 olduğu tahmin edildiğini ve Türkiye‘nin korunan alan büyüklükleri açısından dünya standardına ulaşması gerekliliği açıklamalarına rağmen, doğal SİT alanlarının toplam büyüklüğünün ne kadar olduğuna dair bir bilgi olmadığı, doğal SİT alanlarının envanterini çıkartacaklarını, daha önce doğal SİT alanlarını belirleyen meslek gruplarının (mimar, şehir plancısı, arkeolog ve sanat tarihçisi) bu işin uzmanları olmaması sebebi ile sorunlar yaşandığını ve bu sebeple peyzaj mimarı, ziraat mühendisi, su ürünleri mühendisi ve biyologların istihdam edeceklerini açıklamaları üzerinden 75 gün geçmesine rağmen ne değişmiştir ki peyzaj mimarları, ziraat ve su ürünleri mühendisleri ile biyologlar çıkarılmış ve yine mimarlar ve şehir plancılarına yer verilmiştir.

Ve neden bu değişiklik Aile ve Sosyal Bakanlığının Görev ve Teşkilatları Kanun Hükmünde Kararnamesi arasına sıkıştırılarak Mükerer sayıda yanı alelacele olduğu belli bir sistemle değiştirilmiştir.

Oda Yönetim Kurulumuz dün itibari ile almış olduğu bilgi üzerinden hızla tüm Bakanlık düzeyinde etkin çalışmalarına başlamış ve görüşmelere devam etmekte olup Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Bayraktar‘a mektup  göndererek konunun açıklığa kavuşturulması yönünde talepte bulunmuştur.

Hepimizin birlik ve dayanışma içerisinde olma günüdür. Bu gün, kamuda, özel sektörde, firma sahibi veya ücretli olarak çalışan ve işsiz üyelerimizin, meslektaşlarımızın, öğrencilerimizin ve sayıları 20‘yi bulan üniversitelerimizdeki i tüm akademisyenlerimizin dayanışma ve birlikte olma günüdür.

Bu gün, Bakanlık ve hükümet yetkililerine "nedenini" sorma günüdür.

Bu gün bilimi ve tekniği insanlık yararına , halkın çıkarları doğrultusunda sunmak üzere örgütlü olan TMMOB‘nin tüm bileşenleri dahil olmak üzere PEYZAJ MİMARLARI, ZİRAAT VE SU ÜRÜNLERİ MÜHENSİLERİ İLE BİYOLOGLARIN çıkarılmasının nedenini sorma günüdür.