Soruşturmanın adil ve süratli bir şekilde sonuçlanması verilen bu kararla zorlaştırılmakta, suç delillerinin değerlendirilmesini zorlaştırmak suretiyle adaletin tecelli etmesini engellemektedir.

BASIN AÇIKLAMASI
19.01.2010, Ankara 

Kuğulupark‘a "Tecavüz" Mahkeme Kararı İle Tescillendi,
Ancak İçişleri Bakanlığı Bunu Hep Yapıyor, Tecavüzcünün Tespiti Ve Cezalandırılması İçin Soruşturma Açılmasını Engellemeye Çalışıyor !

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı hakkında idari yargı kararını uygulamamak suretiyle görevi kötüye kullanmak, görevinin gereklerine uygun bir şekilde, başkent Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı örnek sıfatı ile basiretli ve olağanüstü özenli davranması gerekirken gerek kasten gerekse de ihmalen aykırı hareket etmek suretiyle kamunun her yıl 80.000 Amerikan Doları zarara uğramasına neden olmak; Belediye Encümen Üyeleri hakkında ise yine aynı iddiaların yanı sıra konusu suç olan emirleri uygulamak suretiyle kamunun zarara uğramasına sebep olmak iddiaları ile Ankara Cumhuriyet Savcılığı‘na Odamız tarafından yapılan başvuru sebebiyle yürütülen hazırlık soruşturması kapsamında İçişleri Bakanlığı‘nca 26 Haziran 2009‘da suçlamaların işleme konulmamasına karar verilmişti. Bu karara karşı ise Odamızca Danıştay‘a itiraz edilmişti.

İçişleri Bakanlığınca verilen karar Danıştay 1. Dairesi‘nce 11 Kasım 2009 tarihinde kaldırıldığı tarafımıza yazılı olarak bildirilmiştir.

Danıştay‘ın kararının gerekçesinde soruşturulması istenilen olayda şikâyet konusu eylemin somut olduğu gibi kişi ve olay da belirtildiği ve iddiaların ciddi bulgu ve belgelere dayandırıldığının anlaşıldığı, ileri sürülen iddialar kapsamında yetkili merci tarafından ön inceleme emri verilmesi gerekirken başvurunun işleme konulmamasının hukuka aykırı bulunduğu gerekçesi ile Bakanlığın kararının kaldırıldığı belirtilmiştir. 

Bu karar doğrultusunda İçişleri Bakanlığı talimatı ile müfettiş tarafından ilgililer hakkında yeni bir inceleme başlatılması kanuni bir zorunluluktur. Bakanlıkça işleme konulmama gibi hukuki olmaktan uzak ve adeta suçlunun korunduğu imajını veren, hukuka güven ve soruşturmanın sıhhat ile hukukiliğini tartışmalı hale getiren kararların verilmesinden biran önce vazgeçilmelidir.

İçişleri Bakanlığı Bunu Hep Yapıyor !

4483 sayılı Memurlar ve Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun uyarınca kamu görevlilerinin Cumhuriyet Savcılarınca soruşturulması için yetkili merciler tarafından ilgililer hakkında izin verilmesi gerekmekte, ancak Belediye Başkanları ve Encümen Üyeleri ile ilgili soruşturmalarda Bakanlığın ön inceleme için Valilikleri görevlendirdiği, Valililerin de soruşturulan belediyeye yazı yazarak ön inceleme yapılmasını istediği, Belediyelerin de teftiş kurulları aracılığı ile amirleri ! hakkında olumlu rapor düzenlediği, İçişleri Bakanlığı tarafından da bu rapora dayalı olarak ilgililer hakkında soruşturma ile ilgili isteği işleme koymama kararı verdiği, bu kararıyla da soruşturmanın sıhhat ile hukukiliğini tartışmalı hale getirdiği görülmektedir.

Sayısız Danıştay kararına rağmen doğrudan bir inceleme başlatmak yerine hakkında soruşturma yapılan kişinin astlarının inceleme yapması sonucunu doğuran bu ön inceleme prosedürünü uygulatan İçişleri Bakanlığı, bir anlamda soruşturmanın adil ve süratli bir şekilde sonuçlanmasını vermiş olduğu bu kararla zorlaştırmakta, suç delillerinin değerlendirilmesini zorlaştırmak suretiyle adaletin tecelli etmesini bizzat engellemektedir.

İçişleri Bakanlığı 4483 sayılı Kanun gereğince bu yetkiyi soruşturulan ilgilinin astına vermek suretiyle yurttaşların hukuka olan güveni daha fazla zedelemeden bu uygulamadan derhal vazgeçmelidir.

Kuğulupark‘ta İşlenen Suçun Failleri Soruşturularak Ceza Verilmelidir   

Ankara‘da idare mahkemelerinin kararlarının arkasına dolanmak suretiyle uygulamamak adeta bir gelenek haline gelmiştir. Kuğulupark başta olmak üzere sayısı onlarca iptal kararı, bu kararların mahkemelerce geç verilmesi gerçeği fırsat bilinerek tamamlanmakta, daha sonra eski hale getirme tartışmaları başladığında ise milli servet nutukları ile Mahkeme kararları ilga edilerek çerçeve yapılıp asılacak anı değerine indirilmektedir. TC Mahkemelerinin kararları, uygulanmamak suretiyle adeta adi bir kağıt parçası konumuna sokulmaktadır. En son henüz bir ay önce verilen 35 gün alt geçidi adı ile bilinen Ulus-TCDD Önü Katlı Kavşak ile ilgili iptal kararı buna en güzel örnektir. Kararların uygulayıcısı olan kamu görevlileri, yurttaşın vergileri ile ödenen maaşlarla oturdukları koltuklarda adeta yargı kararlarının uygulanmaması önünde bir engel oluşturmakta, bunun için çeşitli formüller için mesai harcamaktadır.

İdare Mahkemelerinin yetkisinin daraltılması, hükümetten yasa değişikliği istenmek suretiyle yürütmenin durdurulması müessesesinin Yasadan çıkarılmaya çalışılarak mahkemelerin projelerin yapımı ile ilgili aşamalarda vereceği kararların önü alınmak istenmektedir.

Kuğulupark önü katlı kavşağı ve alt geçitlerine ilişkin belediye kararı Ankara 8. İdare Mahkemesinin kararı ile iptal edilmiştir. Belediyenin bu alan ile ilgili aldığı ve koruma kurulu kararında geçen ifade ile minimum tecavüz kararının Kuğulupark‘a tartışmasız tecavüz olduğuna karar verilmiştir. Tecavüzün minimumu maksimumu olmaz. Tecavüz tecavüzdür. Kuğulupark‘a yapılan kente ve Ankara‘lılara karşı bir tecavüzdür, kente karşı işlenen bir suçtur. Bu suçun failleri soruşturma hileleri ile takipsiz bırakılması hiçbir yurttaşın vicdanına hitap edemez.

Bir planlama harikası ! kuğulupark kavşağı yeni bir Akay kavşağı tartışmasına dönüşmemeli; Ankaralılar, Atatürk Bulvarı‘nın Rusya‘nın eski ticaret ataşeliği binası önündeki bölümüne de tecavüz edilmesi sonucunda yaklaşık 50 metre uzunluğundaki bölge için Rusya‘ya yıllık 80 bin dolar kira ödemek zorunda bırakılmamalı, bu bedel ilgililere rücu edilmesi için suçlular derhal adalet önüne çıkarılmalıdır.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur.

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI