TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

MERKEZİ VE YEREL OTORİTE ORTAKLIĞINDA BİR HUKUK VE YASA MANEVRASI …

MERKEZ
16.07.2008

Ulus Tarihi Kent Merkezi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı’nı onaylayan Koruma Kurulunun işleminin iptali ile ilgili açtığımız davada bir hukuk ve yasa manevrası ile tarihi kent dokusunda ortaya çıkan rantın, Belediyelerin baskısı altındaki yenileme kurularının inisiyatifine bırakma ve rantı bu paylaştırma çabaları devam ediyor.

Ankara Tarihi Kent Merkezi Ulus koruma Amaçlı Nazım İmar Planı‘nı onaylayan Koruma Kurulu‘nun işleminin iptali için açtığımız dava da Bilirkişi, 5366 sayılı Kanun uyarınca kurulan koruma kurullarının plan onaylayamayacağına dair görüş bildirmiştir. Bu Kanuna göre, kurulların yenileme projelerinin hazırlanması ile sınırlı bir yetki vermiştir.

AÇTIĞIMIZ DAVANIN HEMEN ARDINDAN MAHKEMELER DAHA KARAR AŞAMASINDAYKEN, KANUN DEĞİŞTİRMEYE KALKMAK, YARGI KARARLARINA KARŞI BİR MANEVRA HAREKATIDIR.

Bilirkişinin vermiş olduğu görüş ile Ulus kent meydanında istediklerini yapamayacaklarını anlayan yerel ve merkezi otorite hemen mahkeme kararını beklemeden yasa değiştirmeye, bilirkişi görüşünü  by-pass edecek bir yasa değişikliği ile TBMM çalışmaya başlanıldı ve Yenileme Kurullarına Koruma Kurullarının yetkileri devredilerek plan notlarını onama yetkisi veriliyor.

Korunması gereken alanlar ve yenilenmesi gereken alanlar ilişkili yasal düzenlemeleri onama-uygulama yetkileri birbirini kontrol edecek şekilde düzenlenmiş olan yasalarda değişiklik yapılması Madde gerekçesi olarak açıklanan " 5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanunun 3 üncü maddesinde yenileme projelerini onaylamak üzere 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre gerektiği kadar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu oluşturulacağı belirtilmiştir.

Uygulamada yaşanan tereddütleri ortadan kaldırmak ve bir bölgede bir kurulun yetkili olması gerektiğinden hareketle, yenileme bölgeleri ile yetkili kılınan koruma kurullarının 2863 sayılı Kanunda belirtilen işleri yapmakla da görevli ve yetkili olduğunun açıkça belirtilmesi ihtiyacı doğmuştur."denmesi  inandırıcı değildir.

UYGULAMA DA YAŞANAN BİR TEREDDÜT YOKTUR. HER İKİ YASANIN HÜKÜMLERİ VE KURULLARA VERDİĞİ YETKİLER BELLİDİR. KANUN DEĞİŞİKLİĞİNE GEREKÇE BULMAYA ÇALIŞANLARIN ÇIKARSAL TEREDDÜTLERİ VARDIR.

KAMUNUN, DEVLETİNİN VE HALKININ ÇIKARLARINI KORUMAK ADINA GÖREV YAPANLARIN YASALARDAN BİR TEREDDÜTÜ OLMAMALIDIR.

5366 sayılı "Yıpranan Tarihi Ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması Ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun" un 3. maddesinin 6. bendi " yenileme projelerini onaylamak üzere 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 51 inci maddesine göre gerektiği kadar Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu oluşturulur. Kurulca onaylanan projeler, il özel idaresi veya belediyece uygulanır." Hükmü ile  aynı maddenin 8. fıkrası ise "Yenileme projeleri, uygulama alanı içerisinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri ile onarılacak veya yeniden inşa edilecek yapıların imar mevzuatında öngörülen projelerinden oluşur." demektedir. 3. maddesinin 9. bendinde "uygulama alanı içerisinde bulunan taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon projeleri ile onarılacak veya yeniden inşa edilecek yapıların imar mevzuatında öngörülen projeleri " olarak tanımlanmıştır.

Bu durumda, "Yenileme Alanı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları" sadece taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının rölöve, restitüsyon, restorasyon projelerini ve  onarılacak veya yeniden inşa edilecek yapıların imar mevzuatında öngörülen projelerini onaylama yetkisine sahiptir.

Hazırlanan Değişiklik Yasa Tasarısında "2863 sayılı Kanunun 57 nci maddesinin birinci fıkrasından sonra gelmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiş ve mevcut dördüncü fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"5366 sayılı Yıpranan Tarihi ve Kültürel Taşınmaz Varlıkların Yenilenerek Korunması ve Yaşatılarak Kullanılması Hakkında Kanun uyarınca ilan edilen yenileme bölgelerinde yenileme projelerini onaylamak üzere 5366 sayılı Kanun uyarınca oluşturulan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulları da bu maddede belirtilen işleri yapmakla görevli ve yetkilidir."

"Koruma bölge kurullarının teknik ve idari hizmetleri, koruma bölge kurulu müdürlükleri tarafından yürütülür. Üçten fazla koruma bölge kurulu bulunan illerde, kurullar arasında teknik ve idari işlerde koordinasyonu sağlamak üzere koruma bölge kurulları koordinasyon müdürlüğü kurulur. Koruma bölge kurulları, koruma bölge kurulları koordinasyon müdürlüğüne bağlı olarak çalışır." denmektedir.

Yapılmaya çalışılan değişiklik ve 5366 sayılı yasanın amacına aykırı bir biçimde yenileme kurullarının yetkilendirilmeye çalışılması tarihi kent merkezlerine gözünü dikmiş olan sermaye gruplarının ve çıkar birliği olan yöneticilerin kent yönetimlerinin hakikaten yangından mal kaçırma meseleleridir.

Mevcut düzenlemeye göre, sadece rölöve-retorasyon projeleri ile yeni yapı projelerini onaylama yetkisine sahip olan bu yenileme  kurullarının, koruma kurullarının yetkilerini de kullanması halinde, son derece düzenli olarak kurulan otokontrol sistemini kırmaya, iki ayrı yasa ile içerik kazanmış uzmanlık alanlarının karmaşasından kaynaklı ganimet alanları kazanmak hırsına dönüşmüştür.

Bu alanlarda kısa vadeli karlar için, uzun dönemli planlama yaklaşımlarını yok etmeye yönelik bu değişiklik çalışmaları her iki kanunun da ruhuna - amacına aykırıdır.

Bu doğrultuda geçtiğimiz yıl Ankara Tarihi Kent Merkezi Ulus koruma Amaçlı Nazım İmar Planı‘nı onaylayan Koruma Kurulu‘nun işleminin iptali için açtığımız dava da Bilirkişi, 5366 sayılı Kanun uyarınca kurulan koruma kurullarının plan onaylayamayacağına dair görüş bildiren ve mahkeme süreci beklenen Ankara‘nın kent merkezi, Ankara‘nın tarihi mekanı, Ankara‘nın kentsel simge dokusu alanın yani can damarının yok edilmesidir. Ankara‘yı besleyen ana damar kesilmeye çalışılmaktadır.

Aslında bu süreç ve manevralar son 10 yılda Ankara Büyükşehir belediyesi tarafından yapıla-gelen ve kamu kaynak ve kamu değerlerinin  halktan alınarak nasıl sermayenin  hizmetine sunulduğuna yıllardır tanıklık eden Ankara‘lı için maalesef... çok ta yabancısı olduğu bir durum değildir. Erk ellerindir...Yasama organı ile işbirliği içindedirler...

Ankara‘lı;  elinden tüm kültürel, tarihi ve doğal değerlerini "ben yaparım olur-biter" mantığı ile  kentlisi ile barışmayan, kentten ziyade sermayeye, yandaşlarına  hizmet eden projelere imza atan bir kent yönetimi ile karşı karşıyadır yıllardır.

İşte Ankara Büyükşehir Belediyesinin yasalara, mevzuatlara "nasıl manevralar yapılır", kamu alanlarının koruyucusu yasa ve yargı "nasıl atlatılır " kendi ağzından altın öğütler ve kirlettiği pırıl pırıl bir nesil.....

Ankara Büyükşehir Belediyesi haftalık Bilgilendirme Yayın Organı olan gazetesinin 186 sayılı  yayınında " Gökçek‘ten üstün zekalı gençlere altın öğütler" başlığı altında başarılarına!!! İlginç örnekler veriyor. Verdiği örneklerden biri ise Ankara Tren Garı önünde yapılan ve tüm Ankara‘lının tarihinden, ulusal benliğinden kopartılan katlı kavşak uygulaması.

Gökçek atlatma ile ilgili  manevra kabiliyetlerini anlatıyor ve bu memleketin üstün zekalı, yetenekli çocuklarını bakın nasıl kirletiyor... Diyor ki; " 35 gün alt geçidi ile ilgili çalışmaları gençlere aktaran Gökçek, muhalefetin köprünün yapımını engellemek için açacaklarını ilan ettikleri dava sürecini dikkate alarak, alt geçidi büyük bir hızla inşa ettiklerini, dava açılamadan köprülü kavşağı hizmete açarak engellemeyi aştıklarını belirtiyor.

Manevra kabiliyetinin tüm kirliliklerini bu memleketin pırıl pırıl beyinlerine nakşederek,  adına da "altın öğütler" diyebilecek kadar gözü dönen kişiler maalesef bu gün yöneticidir.

Muhalefet dediği insanlar ise,  aldıkları eğitimi ve meslek erbablığının bilimsel gereklerini halkı adına ortaya koyan, memleket değer ve kaynaklarının korunumu ilkesi ile hareket eden, bireysel fayda değil halkın faydasını çalışmalarının öznesinde tutan bilim insanları, uzmanlar ve yurtseverlerdir. Hiçbir mücadele hattında çıkar yoktur, sermaye yoktur.

Ülkemizin şiddetle ihtiyacı olan tertemiz gençlerimizi sermayeye, ranta, kirlenmiş siyasi oyunlarına alet etmeye devam edenler için bu insanlar gerçekten MUHALİF tir, gerçekten de ENGEL dir.

Bu gün yine böylesi bir kirli manevra ile karşı karşıyayız.

Ulus Tarihi Kent Yenileme projesi için bilim ve hukuk insanlarının kanunun verdiği hükümler ışığında Yenileme Kurullarının korunan alan statüsündeki alanlarda plan onama yetkisi yoktur görüşleri karşısında  hemen merkezi otoriteyi harekete geçirerek kanunda değişiklik yaptıranlar, yarın bu kamu alanlarında ki talanı geleceğimiz gençlerimize bir başkanlığı dönemimde ki bir başarı!!!!!!örneği olarak  mı verecekler?

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

      Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 1448