Son yıllarda yapılan özelleştirmeler yüzünden ciddi enerji darboğazları ile karşılaşma ihtimalinin bulunması ise, temelsiz ve yetersiz olan bu yasanın gerekçelendirilmesinde bir kullanılmaktadır.

 NÜKLEER ENERJİ YASALAŞTI VE GELECEĞİMİZ İPOTEK ALTINA ALINDI

Tüm dünyanın alternatif enerji kaynaklarına yöneldiği ve nükleer enerji gibi son derece riskli ve pahalı bir teknolojiyi terk ettiği bir süreçte " Nükleer Güç Santrallerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışına İlişkin Kanun" bilimsel raporlara, kamuoyu tepkine rağmen oldu bittiye getirilerek meclisten geçirildi.

Yasa, öncelikle kamu ve özel sektöre nükleer santral kurma hakkı tanımaktadır.. Yasayla, nükleer enerji alanında özel sektöre yönelik teşvik mekanizması uygulanacağı taahhüt edilmekte,  kamu ve özel sektör arasında 5 milyar dolara kadar ortaklık kurulmasının yolunu açan yasa, böylesi devasa bir yatırımın tüm risklerini devletin üstüne yüklemektedir.. Yasa, ayrıca 15 yıla kadar alım garantisi sağlayarak özel sektöre garantili karın kapısını da açmaktadır.. Öte yandan, herhangi bir kaza olması durumunda özel sektöre yönelik tazminat cinsinden yaptırımlar oldukça sınırlı tutulmakta, bu durum, zaten çok yetersiz bir altyapıyla hazırlanan yasanın suistimal edilmesine adeta kapı aralamaktadır.

Hükümet tarafından giderayak çıkarılan ve ülke geleceğini bağlayıcı nitelikte bulunan bu yasanın, nükleer enerji tekellerine ve bu alanda yatırım yapmak isteyen çıkar gruplarına beceriksizce yol açmayı amaçladığı ilk bakışta göze çarpmaktadır.

Son yıllarda yapılan özelleştirmeler yüzünden ciddi enerji darboğazları ile karşılaşma ihtimalinin bulunması ise, her açıdan temelsiz ve yetersiz olan bu yasanın gerekçelendirilmesinde bir bahane olarak kullanılmaktadır.

Bahaneleri yanlış ve geçersiz , çözüme dönük atılması gereken adımlar açık ve sadedir...

ÖZELLEŞTİRMELER DURDURULMALIDIR...