Peyzaj Mimarları Loç Vadisi nöbetinde, vadinin ve sularımızın halkın iradesinde olduğunu ve halkın çıkarlarına aykırı tüm yatırımların karşısında olduğunu bir kez daha söyledi.

PEYZAJ MİMARLARI LOÇ VADİSİ NÖBETİNDE VADİNİN VE SULARIMIZIN HALKIN İRADESİNDE OLDUĞUNU VE HALKIN ÇIKARLARINA AYKIRI TÜM YATIRIMLARIN KARŞISINDA OLDUĞUNU BİR KEZ DAHA SÖYLEDİ

Odamızın kararı ile 07-08 Ağustos günlerinde Loç Vadisi halkının yanına olma, mesleğimizin iradesi olan ekosistemi kendi iç dinamiği içinde korumanın yanında  meta değer olarak kullanıma açanlara hayır demek için yapmış olduğumuz çağrımıza destek veren, "sular boşa akıyor , bundan nemalanmalıyız " diyen siyasalara  biz buradayız ve boşa akan sular bizimdir diyerek nöbete gelen ve tutan üyelerimize teşekkür ediyoruz.

Peyzaj Mimarları Odası üyeleri ile nöbetteydik. Loç vadisinin sahibi olan halkla beraber boşa akan sularımız olmadığı, halkla barışık olmayan hiçbir projenin geçerliliği olmayacağını ve buradaki mücadelenin  HES  mücadelesi değil "YAŞAM MÜCADELESİ"olduğunu bir kez daha yineledik.

Şantiye çalışmalarını yerinde izlemek istediğimizde ise şantiye görevlikleri ile karşılaşamadık. HES projesinin imar planı olup olmadığı, tarım ve mera arazisi olan vadideki çalışmalar ile ilgili Toprak Koruma Kurulu‘nda izin alınıp alınmadığı, ağaç kesim çalışmaları yaptığı bilinen firmanın orman kesim izni alıp almadığı konularında bilgi almak istediğimizde ise şantiye şefinin görev yerinde olmadığını gördük. Alanda iş programı ve teknik denetim olmaksızın çalıştırılan ağır iş gücü makinalarının sulak alan ve toprakta verdiği zararın hesabını verecek bir yetkilinin olmayışını hükümet yetkilileri sorgulamalıdırlar. Ama hangi hükümet yetkilileri...mevzuat, yasa ve hukukun üstünlüğünü her türlü yatırımın önünde ve üstünde görenler tabii ki..

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı‘nın geçen hafta firma sahipleri ile yapmış olduğu toplantıda "tüm engelleri ortadan kaldıracağım, ÇED ne imiş onu da tanımıyorum" deme cesaretini gösteriyor.

Evet cesaret gösteriyor diyoruz..çünkü Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk kez bir bakan, devletin kanun ve yönetmeliklerini , devletin denetimini tanımadığını açıkça dillendiriyor. Bu bir cesarettir. Devleti kanunları ve hukukun üstünlüğüne olan inançla yöneteceklerine dair ant içenler bu gün yemin ettikleri değerleri al-aşağı edebilme cesaretini gösterebiliyorlar.

Halk bunu unutmayacaktır.

Peyzaj mimarları devletinin koyduğu yasa ve yönetmeliklere, bilim insanlarının vereceği bilimsel raporlara saygılıdır ve üstünlüğüne inanır.

Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı‘nı ve toprağına, suyuna, suyun getirmiş olduğu coğrafik yaşam kültürüne sahip çıkanlara "vatan haini" diyen Çevre ve Orman Bakanı‘nı bir kez daha halka şikayet ediyoruz. Kamu yararını, yatırım ve sermaye yararı olarak gören ve biz halkın iradesine rağmen  "engel tanımıyoruz" diyenlere....

BİZ BURADAYIZ...NÖBETTEYİZ...ÜLKEMİZE, TOPRAKLARIMIZA SAHİP ÇIKIYORUZ..BİZE RAĞMEN OLMAZ..OLAMAZ DİYORUZ...