Büyük kentlerimizde yaşamsal değerler göz ardı edilerek oluşturulmuş çeşitli plan ve proje tasarıları ile yaşam alanlarımız ve rantsal mülkiyet değişimleri gündemimizde tutarak, diplomasını ülke geleceğinin senedi olarak gören Peyzaj Mimarları meslek disiplinin bireyleri olarak her zaman olduğu gibi bu gün de hiç bıkıp usanmadan takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.

PEYZAJ MİMARLARI ODASI YEREL SEÇİMLER DEĞERLENDİRMESİ
KAMUOYU DUYURUSUDUR

Kentlerimizin ve kırsal yerleşim alanlarımızın, hepimizin yaşam alanları üzerinde doğal, tarihi ve kültür varlıklarımız üzerinde son yıllarda yaşanan talanları, yolsuzluk ve usulsüzlükleri, yaygın bir şekilde kamuoyu ve halkımız ile paylaştık. Merkezi otorite ile yöneticiler için ise yerel seçim,  bu suçlamalardan kurtulabileceklerini umdukları, bu yolla da kentsel ve doğal çevrenin rant öncelikli paylaşımına devam edebilecekleri beklentisine girmeleri algısını güçlendirmiştir.

2002 yılından itibaren yaşadıklarımıza bakılınca, halkımızın tüm yaşam alanları üzerindeki kanun değişiklikleri ile talandan ve yağmadan yana politikaları, bu gün ortaya çıkan seçim sonuçları ile daha da hız kazanacağı yönünde endişelerimizi artırmaktadır.

Çünkü bu günkü merkezi otorite ve onun yerel yöneticileri, yaşam alanlarımız olan orman, akarsu, tarım alanları, meralar, yaylalar, sulak alanlar, doğal, tarihi ve kültürel varlıklarımız, kentlerimiz, köylerimiz ve milli parklarımız üzerinden yağmaya dayanan ekonomi politikalarının yöneticisi olmuş, bu anlamda ne yargı kararı dinlemiş, ne halkın iradesine kulak vermiş, ne de hukukun üstünlüğünü kabul etmiş bir tavır sergilemişlerdir.

Başta Ankara ve İstanbul olmak üzere, gündemde yer alan çeşitli kentsel dönüşüm ve altyapı projeleri kent suçu niteliğindedir. Yargının neredeyse tüm bu projeler için yürütmeyi durdurma ve iptal kararları olmasına rağmen devleti yönetenler ve yerel yöneticiler, yargıyı dinlemeyeceklerini, projeleri tamamlayacaklarını duyurmaktadırlar. Yargı kararını yerine getirmeyen kamu yöneticileri hakkında yapılan suç duyuruları sonucunda ise hükümetin İçişleri Bakanı izin vermediği için soruşturmalar açılamamaktadır. İstanbul`daki 3. Havalimanı, 3.Köprü ve Kuzey Marmara Otoyolu, Ankara`daki Atatürk Orman Çiftliği, AOÇ`de ABD Büyükelçiliğine hülle yolu ile arazi verilmeye çalışılmasını,  Güney Ankara, Gölbaşı, İmrahor Vadisi ve daha birçok kentlerimizin peyzaj alanları üzerinde vahşi yapılaşma baskısı altında, tüm yaşam alanlarımızın tehdidi ile birlikte pek çok proje için hükümetin çalışmaları devam edecek görülmektedir.

Şubat ayı içerisinde alınmış yargı kararlarını uygulamayan siyasi iktidar, toprak rantı üzerinden gündeme getirilen bu projelerden ciddi bir sermaye birikimi oluşumunu sağlamakta, bu nedenle bu projelerde rant ısrarı yapmaya çalışacaklardır. Kuşkusuz kent topraklarındaki planlı müdahalenin pek çoğu rant odaklı düşünülmektedir. Taksim Gezi Parkı üzerinden halkın "kamusal mülkiyetime dokunma" şiarı, bu gün halkın iradesine ipotek konulduğu süreçten de anlaşılacağı üzere, Ankara için seçim sürecinin hala sonuçlandırılamaması yüzünden, bu gün "benim irademe" dokunma diyen halkımızın yanında olduğumuzu önemle  vurgulamaktayız.

Siyasi iktidarların, bilimsel ve kültürel değerleri görmezden gelerek ve kentlerimize müdahale ederek, artı değer elde etmeye çalışan ekonomi politiklerinin devam edeceğini de biliyoruz. 30 Mart yerel seçimleri ile belediye yönetimlerine gelen tüm yöneticileri, kentsel rant ve suçlarından uzak bir yönetim anlayışı ile kentsel varlıklarına sahip çıkan, insan odaklı  projeler geliştirmeye davet ediyoruz.

Büyük kentlerimizde yaşamsal değerler göz ardı edilerek oluşturulmuş çeşitli plan ve proje tasarıları ile yaşam alanlarımız ve rantsal mülkiyet değişimleri gündemimizde tutarak, diplomasını ülke geleceğinin senedi olarak gören Peyzaj Mimarları meslek disiplinin bireyleri olarak her zaman olduğu gibi bu gün de  hiç bıkıp usanmadan takipçisi olacağımızı kamuoyuna saygı ile duyururuz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
10.Dönem Yönetim Kurulu

Basın Açıklaması İçn TIKLAYINIZ