PEYZAJ MİMARLIĞI DERGİSİ’NİN YENİ SAYISI İÇİN HAZIRLIKLAR DEVAM EDİYOR
Oda Yönetim Kurulumuz, Odamızın süreli yayını olan PEYZAJ MİMARLIĞI DERGİSİ’nin 2010 yılı yayının ana konusunu “SU” olarak belirlenmiştir. Bilindiği gibi SU en önemli doğal varlık olup, yaşamsal öneminin yanı sıra uluslararası ve ulusal düzeyde ekonomik , politik ve siyasal stratejik önemi bilinmektedir. Değişen / dönüşen dünya ve ülke politikalarında küreselleşen dünyanın en önemli meta değeri olarak insanlık yaşamına sokulmaya çalışan SU ile ilgili stratejik dönüşümler peyzaj mimarları camiası tarafından da önemle takip edilmektedir.
PEYZAJ MİMARLIĞI DERGİSİ‘NİN YENİ SAYISI İÇİN HAZIRLIKLAR DEVAM EDİYOR
Oda Yönetim Kurulumuz, Odamızın süreli yayını olan PEYZAJ MİMARLIĞI DERGİSİ‘nin 2010 yılı yayının ana konusunu "SU" olarak belirlenmiştir. Bilindiği gibi SU en önemli doğal varlık olup, yaşamsal öneminin yanı sıra uluslararası ve ulusal düzeyde ekonomik , politik ve siyasal stratejik önemi bilinmektedir. Değişen / dönüşen dünya ve ülke politikalarında küreselleşen dünyanın en önemli meta değeri olarak insanlık yaşamına sokulmaya çalışan SU ile ilgili stratejik dönüşümler peyzaj mimarları camiası tarafından da önemle takip edilmektedir.
Oda Yönetim Kurulumuz, Odamızın süreli yayını olan PEYZAJ MİMARLIĞI DERGİSİ‘nin 2010 yılı yayının ana konusunu "SU" olarak belirlenmiştir.
Bilindiği gibi SU en önemli doğal varlık olup, yaşamsal öneminin yanı sıra uluslararası ve ulusal düzeyde ekonomik , politik ve siyasal stratejik önemi bilinmektedir.
Değişen/dönüşen dünya ve ülke politikalarında küreselleşen dünyanın en önemli meta değeri olarak insanlık yaşamına sokulmaya çalışan SU ile ilgili stratejik dönüşümler peyzaj mimarları camiası tarafından da önemle takip edilmektedir.
Küresel olarak hissedilmeye başlayan iklim değişiklikleri ve kuraklık, buna paralel olarak artan dünya nüfusu gibi sorunlar ve bilinçsiz kullanım erişilebilir su miktarını azaltmakta, bunun yanında küresel güçler, işbirlikçi yönetimler suyun yaşamsal insan hakkı olduğu gerçeğinden ticari bir meta değeri olması yönünde hızla nitelik değiştirmekte, halkın suya erişimini yok etmeye yönelik bilirliğini de yok etmekte, suyun yaşamsal ve stratejik erg değeri, bir meta haline dönüştürülmektedir.
Dünya‘da birçok ülkede suyun piyasaya konu olması ve özelleştirilmesi yeni liberal politikaların alternatifsizliğini ilan ettiği 1990‘lı yıllarda gündeme getirilmiştir. Suyun, özel sektörün kâr edebileceği, sermaye biriktirebileceği bir alan olarak keşfedilmesi ile birlikte, küresel piyasa aktörlerinin bu alana girmenin çeşitli yollarını denediği görülür. Canlıların en temel yaşam kaynağı, bir insan hakkı olmaktan çıkarılıp, alınır satılır bir meta haline getirilmektedir. Yeni liberal politikaların yıkıcı sonuçlarını yaşayan ülkelerden Türkiye için çeşitli dersler çıkarmak olanaklıdır. Türkiye‘de nehirlerin özelleştirilmesinden, paketlenmiş su sektörünü desteklemeye kadar su için çeşitli özelleştirme politikaları uzun yıllardır tartışma konusudur.
Küresel piyasa aktörlerinin egemen olduğu Dünya Su Konseyi (DSK)‘nin, 5. Dünya Su Forumu (DSF)‘nu 2009 Mart ayında İstanbul‘da toplanmış olması, önümüzdeki yıllarda Türkiye‘de su piyasasının genişleyeceğinin en önemli işaretidir. Forum‘a hazırlık amacıyla Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yürütülen çalışmalar, su kaynaklarını küresel piyasalara açma doğrultusunda ilerlemektedir. DSİ‘nin yatırımcı bir kamu kurumundan, küresel sermayeye aracılık eden bir piyasa aktörüne dönüştüğü bir süreçten geçilmektedir. Su politikaları ve su yönetimi, uluslararası kuruluşlar ve/veya çokuluslu su şirketlerinin de dahil olduğu küresel yönetişim aktörlerine teslim edilmektedir. Hedeflerini hayata geçirmeyi kolaylaştıran en etkili söylem ise, kıtlık, kuraklık ve "küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği" üzerine kurgulanan bir su krizi söylemidir. Bu söylemin yerel halka yansıması ise; yüksek su faturaları, kirlenmiş ve içilebilir niteliğini yitirmiş musluk sularıdır.
Suyun kamusal bir hizmet olarak sunulmasının meşruiyetinin sorgulandığı ülkemizde de aynı süreçlerin ve olumsuz gelişmelerin yaşandığı bu günlerde, Peyzaj Mimarlarının en önemli yayın organı olan Peyzaj Mimarları Odası Dergisinin de bu önemli konuyu irdelemesini uygun bulduk.
Peyzaj mimarlığının ana alanları olan Planlama, Tasarım, Yönetim ve diğer alt alan başlıklarında SU ile ilgili tüm konularda bildiri, makale, derleme vb. yayınlar dergimizde basılmak üzere 15.01.2011 tarihine kadar gönderilmek koşulu ile" hakem incelemesi sonucunda kabul edilecektir.
Yayın ve yazım koşulları geniş olarak ekte sunulmuştur.
En Çok Okunanlar
- PEYZAJ MİMARLIĞI HİZMETLERİ EN AZ BEDEL HESABI, ARTIK ODAMIZ OTOMASYON SİSTEMİ ÜZERİNDEN ÜYELERİMİZİN HİZMETİNE AÇILDI /2010 Okunma Sayısı:35780
- MESLEKİ DENETİM UYGULAMASI /2007 Okunma Sayısı:34972
- SÖZLEŞME ÖRNEKLERİ /2007 Okunma Sayısı:34323
- BÜRO TESCİL BELGESİ (BTB) ALMA KOŞULLARI /2007 Okunma Sayısı:34294
- KAMU İHALE KURUMU HÜKÜMLERİ GEREĞİ İŞ BİTİRME BELGESİ İLE İLGİLİ BİLGİLENDİRME /2008 Okunma Sayısı:33405
- MESLEKİ TANINIRLIĞIMIZDAKİ EN ÖNEMLİ ADIM /2006 Okunma Sayısı:33105
- SÖZLEŞMELİ/ÜCRETLİ PEYZAJ MİMARI ASGARİ ÜCRETLERİ /2011 Okunma Sayısı:31466
- KEŞİF-METRAJ VE İHALE DOSYASI HAZIRLANMASI /2009 Okunma Sayısı:29511
- TESCİLLİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÜRO VE ŞİRKETLERİ 2009 /2009 Okunma Sayısı:26947
- KURAKLIK PEYZAJI /2007 Okunma Sayısı:19807