TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

PMO BARTIN TEMSİLCİLİĞİ : "BARTIN IRMAĞI VE SON UYGULAMALAR"

MERKEZ
19.04.2007

Irmak üzerinde yapılacak herhangi bir faaliyet ileride gerek Bartın gerekse Türkiye’yi, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmede büyük zafiyete uğratabilir.

Bartın Irmağı ve Son Uygulamalar

Günlük hayatımızda hiç önem vermediğimiz, hatta bataklık ve sazlık diye genellikle küçümsediğimiz sulak alanlar, nehir ekosistemleri vb... özellikleri ve barındırdıkları canlı türlerinin zenginliği yönünden ekolojik dengenin devamında büyük öneme sahiptirler.

Türkiye, taraf olduğu "Avrupa‘nın Yaban Hayatı ve Yaşama Ortamlarını Koruma (Bern) Sözleşmesi", "Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi" ve "Akdeniz‘in Kirliliğe Karşı Korunması (Barselona) Sözleşmesi" ile nesli azalan canlı türleri ile bunların yaşam alanlarını korumakla yükümlüdür.

Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi‘ne taraf ülkelerden biri olarak Türkiye, biyolojik çeşitliliğin küresel ve ulusal ölçekte korunması için taahhütte bulunmuş ve böylece biyolojik çeşitliliğin yaşamsal ve sosyo-ekonomik değer ve önemini kabul etmiştir. Yine, sözleşme tarafından belirlenen biyolojik çeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı ile genetik kaynakların kullanımından elde edilen yararların adil ve eşit paylaşımı hedeflerine ulaşmak üzere sorumluluk üstlenmiştir.

Avrupa Birliği (AB) tam üyelik müzakerelerinde çevre başlığının, en önemli ve zorlu başlıklardan biri olduğu kamuoyu ve hükümet tarafından iyi bilinmektedir. AB‘nin çevre sektöründeki en önemli hukuki araçlarından ikisi Habitat Direktifi ve Kuş Direktifi olup kıyılardaki doğal yaşam alanlarının yapılaşmaya açılması, tahrip edilmesi, doğal niteliğinin değiştirilmesi söz konusu direktiflere doğrudan uyumsuzluk ve tezatlık oluşturmaktır.

Avrupa Birliği Kuşları Koruma Yönetmeliği (79/409/EEC) ve Avrupa Birliği Habitatları ve Türleri Koruma Yönetmeliği (92/43/EEC) altında sırasıyla ülkemiz özellikli alanlarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu alanların bütünü Natura 2000 adı verilen uluslararası korunan alanlar ağını oluşturmaktadır. Bu yönetmelik uyarınca AB‘ye üye olan her ülke toprakları üzerindeki hayvanlar, bitkiler ve habitatlar açısından uluslararası öneme sahip alanları koruma altına almakla yükümlüdür. Ülkemiz AB üyesi olmamasına rağmen, AB ile bütünleşme sürecinde bu yönetmelikler ulusal mevzuatımızla uyumlulaştırılması gereken bir belge olarak ortaya çıkmıştır.  

Yine, Avrupa peyzajlarının korunması, geliştirilmesi, planlaması ve yönetimini amaçlayan "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi" ülkemiz tarafından 2000 yılında benimsenmiş ve 2004‘de uygulamaya geçmiştir. Sözleşme kapsamında doğal, kırsal, kentsel ve kent çevresindeki peyzajları korumak, yönetmek ve planlamak üzere yerel ve bölgesel, ulusal ve uluslar arası düzeyde politikaların oluşturulması ve önlemler alınması taahhüt edilmiştir.

Tür içeriği ne olursa olsun (flora ve fauna bakımından) mevcut koruma statüsü ile ve içerdiği hassas özellikler bakımından Bartın Irmağı;

Önemli bir Kuş Alanı,

Önemli bir sulak alan,

Önemli bir ekolojik koridor ‘dur.

Bartın ırmağı üzerinde görülen, özellikle suyun yükseldiği dönemlerde ve hemen ardından alçalması ile kıyıdaki bitki örtüsüne asılı kalan çöp, poşet vb.leri kaynağında önlenmelidir. Aksi takdirde sadece Bartın içinden geçen kısmında değil, gerek Ulus, gerekse Kozcağız yönlerindeki kıyı bitki örtüsünün tamamının temizlenmesi anlamına gelecektir ki bu, yanlışların en büyüğü olur.

Irmak üzerinde yapılacak herhangi bir faaliyet ileride gerek Bartın gerekse Türkiye‘yi, uluslararası yükümlülüklerini yerine getirmede büyük zafiyete uğratabilir.

Bartın ırmağı yalı boyu mevkiinde birkaç gündür yapılan kıyı bitki örtüsü temizliği- ki bize göre kıyı örtüsü katliamıdır son derece sakıncalıdır.

Irmak ve yakın çevresine sadece su birikintisi olarak bakmak ve çevresindeki yeşil örtüyü ot olarak değerlendirmemek gerekir. "Turizm Haftası" kutlamalarında uzmanlarca içinden ırmak geçen ender kentlerimizden biri olarak yere göğe sığdırılamayan Bartın, aynı hafta içinde ırmak kıyısında böylesi bir uygulamayı hak etmiyor. Eminiz ki yaklaşan Çilek Festivali kutlamalarında da dışarıdan gelen konuklarımız o çirkin düzenlemeyi görmek istemeyeceklerdir.

Yetkililerin ülkemizde tükenmeye yüz tutmuş, sulak alan sistemleri bakımından önemli böylesi alanlar için karar vermede uzman grupların katılımını göz önünde bulundurmaları kamu yararı açısından değer taşımaktadır. Zaten Valiliğimizin devam eden Bartın 2023 projesinin de amacı bu değil midir? Yine Çevre ve Orman Bakanlığınca tamamlanmak üzere olan 1/100 000 ölçekli Çevre Düzeni Planı da ırmak ve yakın çevresine ilişkin bağlayıcı kararlar getirmektedir.

Irmak boyunca yapılan bu yanlışın bir an önce durdurulması, uzman grupların görüşlerinin alınarak ve yine ilgili kamu kurumları uzman raporlarına dayandırılarak uygulamaların yapılmasının Bartın için dünya kenti olma yolunda kayda değer bir adım olacağı inancındayız.

Bilgilerinize saygılarımızla sunarız.

Mustafa ARTAR

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

Bartın İl Temsilciliği adına

 

 

Okunma Sayısı: 1306