Sermayenin esiri haline gelmiş olan siyasi iktidar bütüncül çözümlerden değil parçacı planlardan kapacağı büyük payların hesabını yaparak sermayenin noterliğini yapmaktadır.

SİYASİ İKTİDARLAR

BÜTÜNCÜL PLANDAN KORKMAMALI

Ülkemizde yaşanan sel felaketi; doğanın değil, siyasi iktidarların bu ülke üzerinde yarattığı afettir.

Çünkü küresel sermayenin esiri haline gelmiş olan siyasi iktidar bütüncül çözümlerden değil parçacı planlardan kapacağı büyük payların hesabını yaparak sermayenin noterliğini yapmaktadır.

Su havzalarının, doğal ve sit alanlarının,ormanların,dere yataklarının yapılaşmaya açılması, yapı ve insan güvenliğini feda ederek sadece ekonomik rant için sermayenin sesine kulak veren siyasi iktidar, niçin 3 yıldır Meclis’e getirilemeyen “İmar ve Şehircilik Kanun Taslağı” gündeme getirmezler.

Şimdi soruyoruz:

Tüm Meslek Odalarının, ilgili kurum ve kuruluşların uzlaşma sağlayarak hazırlanan “İmar ve Şehircilik Kanunu” ile ilgili sıkıntınız nedir?

Niçin bütüncül yapılanmalardan kaçıyorsunuz?

Sıkıntınız, belki de bu yasa ile Beykoz, Çavuşbaşı’ndaki, sit alan olan orman arazisinde villalarınız olamayacak, yağmurlarda sel afetine sebep olan sit alanlarına, su havzalarına ve orman alanlarına kaçak yapı! Villa mı yapamayacaksınız?

Ya da İmar rantından çıkar sağlayan çevrelerden mi çekiniyorsunuz?

Ülkemizin ciddi afet riskleri tehdidi altında olduğunu bile bile afet risklerini azaltacak stratejilerin üretilememesi,1959 ‘da düzenlenmiş kanunla çözüm aran-ma-masını tercih etmek hiç te samimi değildir.Çünkü bizler biliyoruz ki sizler nerede rantsal çıkarlar var orada sabahlara kadar çalışıp yeni kanunlar düzenlersiniz.Kentsel Dönüşüm yasası” yok olmadı “Dönüşüm Alanları Yasası” ve daha bir çokları gibi.

Tüm ekolojik verilerin korunarak kullanım ilkesi üzerinde fiziksel planlar üreten Peyzaj Mimarları meslek disiplini olarak, su ve arazi kullanım planlarında sulak alanların korunması ve akılcı kullanım ilkelerinin dikkate alınmasını, alanların yerinden yönetimini sağlayacak planların geliştirilmesinde kamu oyunu bilgilendirmeyi ve sahip olduğu tüm doğal eşiklere sahip çıkmayı görev biliyoruz,

 AKP Hükümeti ile tamamen teslimiyetci politikalar üreten merkezi ve yerel yönetimler,  maalesef ki kentlerimizi rant hırsı ile kentlisiyle uzmanlaşmayan; insan ihtiyaçlarına değil küresel sermayenin hizmetine sunmaktan; tarım arazilerini, orman alanlarının üzerine yerleşim planları düzenleyerek, dere yataklarımıza ve kıyılarımıza ekolojik verileri hiçe sayarak yaptığı müdahalelerle maalesef sel felaketi ile can, mal ve toprak kaybına sebep olmaktadır.

Şimdi suçlu doğa mıdır?

Teslimiyetçi AKP Hükümeti midir?

AKP hükümetine sesleniyoruz;  bu ülkenin yurtsever insanının, sesine, bilim ve hukuk insanının haykırısına cevap verin.

Bu ülkenin insanı selden ölmesin  sel felaketi sonrası sağlığı bozulmasın.

Tüm doğal kaynaklarımız, yerinden yönetilerek ve dizginlenemeyen imar rantı taleplerine feda etmeyin.

 Kentlerimiz, tek ve bütüncül bir yasa düzenlemesi içerisinde, akarsularımızın rejimleri ile oynanmadan doğal akışı sağlanacak, su havzaları imara açılmayacak, arsa – arazi yağmalarına ve sit alanlardaki derece değişmelerine göz yumulmayacak planlar içerisinde çalışın ve sadece ülkeniz insanı için güvenli çevrelerde yaşayacak mevzuatlarını düzenleyerek yasalaştırın.

            TMMOB

PEYZAJ MİMARLARI ODASI