TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

SAĞLIKLI İÇME VE KULLANMA SUYU HARKESİN HAKKI

MERKEZ
03.08.2012

Ülkemizde yaşayan her yurttaşın sağlıklı, temiz, güvenilir su, en temel sağlık ve insan hakkıdır, bu hakka herkes eşit düzeyde ulaşabilmelidir. Bu temel kabulün gereği olarak da sağlıklı ve güvenilir içme ve kullanma suyuna ulaşımın önündeki ekonomik, sosyal, fiziksel, kimyasal, vb. her engel ivedilikle ortadan kaldırılmalıdır.

SAĞLIKLI VE GÜVENİLİR İÇME VE KULLANMA SUYU HERKESİN HAKKI !

ÜZGÜNÜZ, BU HAKKIN ÖNÜNDE ENGELLER VAR !

AÇIKLAMA BEKLEDİĞİMİZ BİZLERİN DE TESPİTLERİ VAR !

1.8.2012, Ankara

Değerli basın mensupları,

Ülkemizde yaşayan her yurttaşın çok iyi bilmesi gerektiği gibi sağlıklı, temiz, güvenilir su, en temel sağlık ve insan hakkıdır, bu hakka herkes eşit düzeyde ulaşabilmelidir. Bu temel kabulün gereği olarak da sağlıklı ve güvenilir içme ve kullanma suyuna ulaşımın önündeki ekonomik, sosyal, fiziksel, kimyasal, vb. her engel ivedilikle ortadan kaldırılmalıdır. Ekonomik ve sosyal engellerin olmaması için güçlü ve toplumda herkesi eşit kılan sistematik yaklaşımlar gerekir. Kimyasal, fiziksel, vb. sorunlar için ise bu yaklaşımın yanı sıra güçlü izleme ve değerlendirme sistemleri, laboratuvar olanaklarının iyi olması gibi ek sistemlere gereksinim bulunmaktadır. İçme ve kullanma sularının çoğunlukla enfeksiyon etkenleri, zehirli maddeler, kimyasallar, radyoloji ajanlar, kirleticiler, vb. tarafından kirletildiği bilinmektedir.

Geçtiğimiz günlerde bir meslek örgütü tarafından yapılan analiz sonuçlarına göre[3] Ankara‘da alüminyum değerlerinin yüksekliği nedeniyle halkın musluktan akan suya olan güveni tıpkı yıllar önce Kızılırmak suyu nedeniyle yaşanılan sürece benzer bir şekilde zedelenmiştir. Şu günlerde İstanbul‘da da halkın ne yazık ki musluktan akan şebeke suyuna güvenmeyip, "daha güvenilir" olarak kabul edip para karşılığı satın aldığı damacana sularla ilgili de pek çok tartışma kamuoyuna yansımıştır. Ne yazık ki her iki güncel örnek ve yarattığı durumlar farklı şehirlerde de olsa aslında iki çarpıcı gerçeği gözler önüne sermiştir:

• Toplumun "en ucuz yolla" ulaştığı şebeke suyuna güven sarsılmıştır. Oysa, herkesin gönül rahatlığı ile musluktan akan şebeke suyunu güvenle içmesi sağlık açısından bir gerekliliktir. Ancak, ülkemizde yaşanılan bu ve benzeri sorunlar musluktan akan su yerine bireyleri ulaşmak için daha yüksek paralar ödedikleri farklı su seçeneklerine yöneltmektedir (damacana, pet şişe, vb).

• İstemediğimiz halde halkın farklı su kaynaklarına yönelmiş olması da sağlıklı su tüketildiği anlamı ne yazık ki taşımamaktadır. Damacana sularında kirlilik saptanmış olması bu seçeneğin de aslında çözüm olmadığını açıkça gözler önüne sermiştir.

Değerli basın mensupları, bugün burada sizlere kentimizde yaşadığımız alüminyumun yol açma olasılığı olan durumlardan da ayrıntılı olarak bahsetmemiz mümkün, burada sorularınız olursa tek tek yanıt da verebiliriz. Ama burada tek bir konuya yönelmektense daha bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirme yapmayı tercih ediyoruz. Çünkü, kentimizde bugün alüminyum ile ilgili yaşadığımız sorunları başka günlerde farklı başlıklarda yaşayabiliyoruz. Bunun da en yakın örneği olarak içme sularına "arsenik" karışması konusunda birkaç yıl önce yaşanılan durumu sanırım hepimiz hatırlıyoruz.

Burada bulunan meslek örgütleri olarak aşağıdaki sorulara hem İstanbul, hem de Ankara olguları ile ilgili olarak halen yanıt bulamadığımızı bir kez de sizlerin aracılığı ile kamu sağlık otoritelerine iletmek istiyoruz:

• Bir süre önce TMMOB-KMO tarafından alüminyum değerinin yüksek bulunmasının nedeni nedir? Kamuoyuna şimdiye kadar yansıyan "suyun doğal yapısı" şeklindeki açıklamalar ne yazık ki tatmin edici değildir. Dört kat dolayındaki yüksekliğin temel nedeni nedir?

• Kontrollerin/analizlerin yapılmadığı diğer su kaynaklarında durum nasıldır?

• İçme suyu kaynakları, arıtım ve dağıtım sistemleri ayrıntılı olarak incelenip kaynağa yönelik bir araştırma yapılmış, önlemler alınmış mıdır?

• Bundan sonrası için nasıl bir planlama düşünülmektedir?

• Kentimizde, tabii ülkemizin kır/kent ayrımı yapmadan her alanında şebeke suyundan uzaklaşarak farklı su seçeneklerine yönelmesinin durdurulması için, toplumun şebeke suyuna olan güvenini YENİDEN KAZANMAK için neler planlanmaktadır?

• Yapılan su analizleri sonuçlarına halkın sürekli olarak güvenilir bir biçimde ulaşabilmesi için neler planlanmaktadır?

• Diğer kaynakların da sağlıklı ve güvenilir olması için alınması gereken önlemler nelerdir? Devlet bu sorumluluğunu nasıl yerine getirmeyi planlamaktadır?

Değerli basın mensupları,

Kamuoyunu meşgul eden bu ve benzeri soruların ivedilikle yetkililer tarafından açıklanması gerekmektedir. SAYDAMLIK yetkililerin izlediği yol olmalıdır. Aksi takdirde kamuoyunda oluşan güvensizlik artarak sürecektir.

 

Saygılarımızla,

Ankara Tabip Odası (ATO),

Çevre Mühendisleri Odası,

Gıda Mühendisleri Odası,

Halkevleri Genel Merkezi,

Kimya Mühendisleri Odası,

Peyzaj Mimarlar Odası,

Su ve Kanal Çalışanları Derneği (SUKA-DER),

Tüketici Hakları Derneği

Ziraat Mühendisleri Odası. 
 

 

 

 


  

Okunma Sayısı: 794