TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

SAHTE RAPORLA ÇEVRE TALANI

MERKEZ
19.01.2010

Doğu Karadeniz'de yapımı planlanan Hidroelektrik Santrallerle ilgili konuşan İkizdere Derneği Başkanı, santrallere imkân veren ve Çevre Bakanlığından onay alan birçok Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun sahte olduğunu söyledi.

SAHTE RAPORLA ÇEVRE TALANI

HES‘lere imkan tanıyan raporlara "Sahte" iddiası

Doğu Karadeniz‘de yapımı planlanan Hidroelektrik Santralarla ilgili konuşan İkizdere Derneği Başkanı, santrallere imkân veren ve Çevre Bakanlığından onay alan birçok Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun sahte olduğunu söyledi.

Rize Gazeteciler ve Muhabirler Derneği‘nde bir basın toplantısı düzenleyen İkizdere Derneği Başkanı EKŞİ, bölgede yapılmakta olan HES‘ lere karşı başlattıkları hukuk mücadelesini sürdürdüklerini belirterek, HES‘ ler için hazırlanan ÇED raporlarında hatalar belirlediklerini ve birçoğunun sahte olduğunun anlaşıldığını ileri sürdü.

 ‘BAKANLIK ONAYLI SAHTE RAPOR‘

Çevre ve Orman Bakanlığı‘ nca ‘olumlu‘ görülen birçok ÇED raporunun sahte olduğunu ileri süren Ekşi, "Selin-ı ve Selin-2 isimlerini taşıyan HES‘ lerin ÇED raporları sahtedir. Sahtedir diyoruz çünkü mevcut santralin yeri bile projede yanlış işaretlenmiştir. 28 bin metrekare olarak gösterilen atık depolama alanı sadece 2 bin metrekaredir. Bizler ülkesini seven mühendisler olarak sivil toplum kuruluşları olarak bu çevre soykırımına seyirci kalamayız. Böyle bir lüksümüz yok. İlimizde 72 adet HES yapılmak isteniyordu bu sayı 81‘ e yükselmiş. Bu santraller için yapılacak su iletim tünelleri ile derelerimizin 850 kilometre uzunluğundaki tünellerle yerin altından taşınacak. Kemer köprülerimizin altından derelerimiz değil, gözyaşları akacak" dedi.

Ekşi, bölgede bilinçli olarak planlı bir susuzlaştırma politikası yürütüldüğünü de belirterek, "Bölgemiz susuzlaştırılarak ıssızlaştırılmak isteniyor. Kendi düşüncemi söylüyorum. DSİ bu kullanım ihalelerini 49 yıllığına yaptı. Firmalar enerji üretmek için lisans aldılar. Ancak su kaynakları farklı alanlarda kullanıp kullanmayacakları soru işareti. 850 kilometre tünellerle taşınacak bu suların ilerde farklı noktalara aktarılması, yada depolanarak taşınması mümkündür. Bugün Kuzey Afrika‘da su, petrolden daha değerlidir. Dünyanın mineral açısından en zengin sularına sahibiz. Bizden sonraki kuşaklara aktarmak zorunda olduğumuz bu kaynaklarımıza sahip çıkmak zorundayız" diye konuştu.

Rize‘deki vadilerde yapımı planlanan Hidroelektrik santral (HES) sayısının son verilen üretim lisansları ile birlikte 81‘ e yükseldiğini yineleyen Ekşi, bölgenin kanayan yarası HES projelerinin Doğu Karadeniz Bölgesi‘nde ciddi sorunlar oluşturmaya devam ettiğine de vurgu yaptı.

SANTRALIN YERİ RAPORDA YANLIŞ

İkizdere Dereköy‘ de yapımı planlanan Demirkapı HES projesi için açılan davada mahkemenin ‘yürütmeyi durdurma‘ ve ‘ÇED raporunun iptali‘ yönünde karar verdiğini hatırlatan Ekşi, ÇED raporlarına yönelik yaptıkları itirazın mahkemelerin tespit ettiği üniversitelerden oluşan bilirkişi heyetleri tarafından doğrulandığını söyledi.

Ekşi, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Bu projelerin yanlışlığını, gerçekten bilimsel ve teknik içeriğinin noksan olduğunu anayasal zorunluluk olmasına rağmen havza planlaması gerçeğinden uzak bir dayatma ile insanları yok sayarak ortaya konulmasının yanlış olduğunu defalarca söyledik. Mahkemelerde üniversitelerden oluşturduğu bilimsel teknik heyetlerle ÇED raporlarına yönelik itirazlarımızın haklılığını ortaya koymuştur. Dereköy HES için verilen bilirkişi raporu bütün çıplaklığı ve açıklığı ile şu gerçeği ifade ediyor. Bu ÇED raporları tamamen gerçeği yansıtmıyor ve sahtedir. Sahte ÇED raporlarını mahkeme kararları da belgelemiştir. ÇED raporunda mevcut santral yerini bile yanlış işaretlemişler. ÇED raporunda 28. bin metre kare alan olarak niteledikleri atık alan bile 2 bin metre kare olarak çıkıyor. Mahkeme kararı ile bu gerçekler tescillenmiştir. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu! İşte bunlar sahte ÇED raporlarıdır. Biz bu gerçeği haykırmayacağız da buradaki dere soykırımlarına ve çevre tahribatlarına onay mı vereceğiz. Biz bunları reddediyoruz."

Kaynak: Birgün Gazetesi (20.01.2009)

Okunma Sayısı: 1051