TMMOB Peyzaj Mimarları Odası
TMMOB
Peyzaj Mimarları Odası
UCTEA CHAMBER OF LANDSCAPE ARCHITECTS

TMMOB PEYZAJ MİMARLARI ODASI BAŞKENTİN AĞAÇLANDIRILMASININ İTHAL BİTKİLERE TESLİM EDİLMESİNE KARŞI OLDUĞUNU DİLE GETİRDİ. - CUMHURİYET ANKARA

MERKEZ
07.07.2006

Başkentin dörtbir yanının "ithal" ağaçlarla donatılması uzmanların eleştirilerine yol açarken, yabancı menşeeli bitkilerle taşınan çeşitli hastalıkların toprağı verimsizleştirildiğine dikkat çekiliyor.

Hangi ağaçların nerede kullanılacağına ilişkin karar verme sürecinin sağlıksız işlemesi nedeniyle, bitkilerin adaptasyon şansı daha da azalıyor. Kentin yeşil alanlarında sürekli yenileme çalışmalarının yapılması ise akıllara "Ankaralıların parasının ne kadar doğru kullanıldığı" sorusunu getiriyor.

Ankara'nın park, bahçe, yol ve bulvarlarında kullanılan ithal bitkiler, mali açıdan külfet getirdiği yönündeki eleştirilere maruz kalırken, konunun yeni boyutu söz konusu bitkilerin taşıdığı hastalıklar oldu. Uzmanlar, ithal bitkiye gerek kalmaksızın Ankara'nın yeşillendirilebileceği noktasında birleşirken, yurtdışından getirilen ağaçlarla taşınan "nematodların" ancak kaynar su ile yıkanarak topraktan çıkarılabildiğini vurguluyor. Söz konusu nematodlar ve parazitler toprağın verimsizleşmesine yol açıyor. TMMOB Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, örgütlerinin başkentin ağaçlandırılmasının ithal bitkilere teslim edilmesine karşı olduğunu dile getirdi. Kolçak, "Ankara bu konuda Melih Gökçek'in fantezilerine yeniliyor ve çok ciddi şekilde mali kayba uğruyor. Ankara'nın mali anlamda bu kadar zayıflamasının en büyük nedeni Gökçek'İn hatalı projeleri" dedi. Melih Gökçek'İn 1994'de Anakent Belediye Başkanlığı'na seçildiğini, 1996'dan bu yana da ithal ağaç kullandırdığını anlatan Kolçak, "Rantının çok yüksek olduğunu bilerek bu işe girişti. Bir kere, ithal bitki getirerek yerli üreticiyi zedeliyor. Ama Gökçek, boylu ağaç fantezisiyle "Ağaç yok, fidan var" diyerek, ithal bitki getiriyor. Bir kere Ankara karasal iklime sahip olduğu için ithal boylu ağaçların adaptasayonu zor olur" görüşünü kaydetti. Kısa süre önce yapılan incelemelerde bir kısım ithal bitkilerde nematod ve parazite rastlandığını anımsatan Kolçak, şöyle devam etti:

"Getirdiği bitkilerle  topraklarımıza hastalık bulaştırdı. Diğer ülkelerde ithal bitki ve tohum girişi kesinlikle yasakken bu ülke, bu kent bu kadar mı sahipsiz? Konuştuğumuz uzmanlar, özellikle nematodların sıcak sularla yıkanarak topraktan arındırılabildiğini söyledi. Son açıklamasında '3 bin 500 bitki dikildi, 400'ü kurudu' şeklinde asla gerçeği yansıtmayan rakamlar verdi. İstisnasız her yıl  ağaç dikiliyor, tüm güzergahları kesinlikle yeniliyor. Nematodların toprağa verdiği zarardan ötürü ağaçlarımız tutmuyor diyebilir ama bilsin ki; ağaçlar kurumadan, sadece daha fazla insana daha fazla para kazandırma amacı taşıdığını düşündüğümüz bir yol izliyor. Neden ithal ağaçlara bu kadar para harcıyor, neden dikilmesini istediği ağaçları gece yarısı yine kendi vinçlerle söktürüyor. Ankaralıya ait, Ankaralıların parasıyla alınmış tüm bitkileri kendi keyfi kararlarıyla yok etti ve yerlerine yenilerini dikti. Şu anda özellikle Turan Güneş Bulvarı ve Oran Bulvarı'nda kurumalar had safhada."

Kolçak, Anakent Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığı'na konuya ilişkin sorulan sorulara ısrarla "Ankara'nın ekolojisine uygun bitkiler seçildiği"nin söylendiğini de ifade ederek, "O zaman şunu soruyoruz: Gürgen ne zamandan beri Ankara ekolojisine uygun? Meşe ne zamandan beri, özellikle trafik akımının olduğu hassas noktalar dediğimiz yerlerde, yol ağaçlandırması için kullanılıyor. Ayrıca GMK'ya dikilen yalancı serviler egzosa ve ani hava değişimlerine ne kadar dayanıklı? Öte yandan uyum sağlaması kolay olsun diye boylu ağaç getirdiklerini söylüyorlar. Bu hiçbir peyzaj mimarının altına atabileceği bir şey değildir" diye konuştu.

MAKYAJ KAYGISI

TMMOB Şehir Plancıları Odası Ankara Şube Başkanı Zafer Şahin ise ithal ağaçlarla kent yeşillendirilmesi çalışmalarının “makyajı öne çıkarma” kaygısı ile yapıldığına dikkat çekti. Şahin, doğal yeşil alanlar oluşturulmasının mantığının sürekli bakım ve yenileme istemeyerek, kendi kendini idame ettirmesi olduğunu belirtti. Şahin, “Ama bizdeki yeşil alanlara bakarsanız, sürekli bakım ve yatırım gerektirir. Bu yapılmazsa kururlar. New York’taki Central Park ya da Londra’daki Hyde Park’a sürekli birilerinin bir şeyler söküp-diktiğini göremezsiniz. Ankara’ya baktığımızda da ODTÜ Ormanı ve Kurtuluş Parkı en güzel örneklerdir. ODTÜ Ormanı doğal orman statüsünde kendi kendine yaşayabiliyor. Keza Kurtuluş Parkı’na belediye’nin katkısı en alt seviyede” değerlendirmesini yaptı.

Okunma Sayısı: 1456