Muğla Temsilcimiz Sevgili Hülya Yolcubal bundan tam 5 yıl önce bugün, Bodrum`da, evinin önünde eski sevgilisi tarafından uğradığı silahlı saldırı sonucunda öldürüldü.

Ölümüyle bizleri yasa boğan sevgili meslektaşımız Hülya tam bir aktivistti… Hayat doluydu… Çalışkandı… Mesleğini çok severdi… Üzülmesini de, sevinmesini de, sevmesini de iyi bilirdi… Güçlü bir karaktere sahipti… İşte böyle bir insan alçakça bir saldırı sonucunda artık yok…

İster kasiyer, ister bankacı, öğretmen, hemşire, doktor ya da peyzaj mimarı olalım; hepimiz bir erkek bizi "öldüresiye sevdiği" için günün birinde üçüncü sayfa haberi olabileceğimiz gerçeğiyle yaşıyoruz bu ülkede...Katillerimiz çoğu zaman sokaktaki tanımadığımız erkekler değil; babamız, kardeşimiz, oğlumuz, kocamız ya da eski kocamız, sevgilimiz, nişanlımız tarafından öldürülüyoruz.

Bu ülkede yaşayan kadınlar olarak, evde sokakta ya da çalıştığımız yerlerde yaşadığımız baskı, şiddet ve sömürünün arkasında erkek egemen anlayışın olduğunu biliyoruz. Dilimiz, rengimiz, etnik kökenimiz, inancımız, statümüz, yaşımız farklı olabilir ama maruz kaldığımız sömürü, baskı ve şiddet aynı.

Son 13 yılda kadın cinayetleri %1400 arttı. Sadece 2014 yılında 294 kadın öldürüldü. Bundan çok daha fazlası, her gün adını bilmediğimiz binlerce kadın, sözlü ve fiziksel tacize uğruyor; babaları, kocaları, kardeşleri tarafından dövülüyor; namus ve töre cinayetleriyle yok ediliyor. Şiddet; önyargılar, dinsel gelenekler, cinsiyet ayrımcı politikalarla ve yasalarla meşrulaştırılıyor.

"Yeni Türkiye", kadınların sürekli olarak aşağılandığı, kadın bedeninin, kimliğinin ve emeğinin bir bütün olarak sömürüldüğü, nesneleştirildiği, kadın cinayetlerinin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin arttığı; sokaklarında Türkiyeli-Suriyeli kadın ve çocukların dilenci yapıldığı ve pazarlandığı bir ülke haline gelmiştir.

Yeter! Ülkemizdeki bu tabloyu, gözü dönmüş canileri, işledikleri cinayetlere izin veren zihniyeti, bu zihniyetin taşıyıcılarını ve destekçilerini şiddetle kınıyor ve lânetliyoruz.

Kadınları yok sayan, emeğimiz ve bedenimiz üzerine çöreklenen bu erkek egemen tahakkümünü, eşitliğin değil adaletin savunulması gerektiğini söyleyenlerin adaletini reddediyoruz.

Herkesi kadın cinayetlerine karşı ses çıkarmaya, hesap sormaya davet ederken; "ya benimsin, ya kara toprağın" diyen ataerkil zihniyete isyan ediyor, bu davanın takipçisi olacağımızı ilan ediyor ve sevgili Hülya Yolcubal`ı saygı ve sevgiyle anıyoruz.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası

11. Dönem Yönetim Kurulu