Cumhuriyetin önemli miraslarından biri olan A.O.Ç. üzerinde plan üzerine plan yapımları gerçekleştiriliyor. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 2. kez hazırlanan Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı hakkında çalışmalarını sürdüren Odamız şimdide TOKİ'nin planını izliyor. TOKİ'nin düzenlemiş olduğu katılımcı toplantısına Odamızı temsilen Sn. Başak ÖZER katılarak Odamızın görüşlerinin oluşturulması çalışmalarını yürütmektedir.

AOÇ 1. derece doğal sit alanı içerisinde bulunan ve Jandarma Genel Komutanlığına ait çok katlı ve az katlı binaların bulunduğu parselde, az katlı binanın yıkılıp yerine biri yine az katlı, diğeri ise 11 katlı olmak üzere iki bina yapılmak istenmektedir. Böylelikle parselin emsal değeri 2-2,5‘dan 4‘e çıkarılmak istenmektedir.

Söz konusu alan 1. derece doğal sit alanı içerisinde olup mülkiyeti hazineden tahsis edilmiştir. Mevcut yapının ruhsatı "doğal sit alanı" kararından sonra alınmış olmasına rağmen Koruma Kurulu onayı olmaksızın 1991 yılında Bayındırlık İl Müdürlüğü tarafından ruhsat verildiği ve onaylandığı görülmüştür.

Alan, doğal sit alanının sınırında olup, hasbelkader parselin AOÇ sınırları içerisinde kaldığı düşünülmektedir. Ayrıca yapılacak yapılar ile AOÇ‘ye olumsuz bir etkisi olmayacağı rapor edilmiştir. Her iki husus ışığında parselin AOÇ alanından çıkarılması talep edilmeyip, 2. derece doğal sit alanı kararının alınması istenilmektedir. Böylelikle olası mahkeme/dava gibi uzun süreçlerin içerisine girilmeden, "hizmete yönelik yapı" statüsünde inşaat yapım izni alınması hedeflenmektedir.

AOÇ doğal sit alanı içerisinde olup AOÇ mülkiyetinde olmayan alanlarda yapılabilecek uygulamalara ilişkin Koruma Kurulu‘nun şimdiye kadar herhangi bir kararı yoktur. Bu nedenle böyle bir talebe ilişkin öngörüde bulunulamamaktadır.

Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, mevcut parsele ait hazırlatmış olduğu avan proje ile katılımcı toplantısında, Koruma Kurulu‘na avan proje ile gidileceği, Koruma Kurulu‘ndan hem kat yüksekliği içeren proje onayı ile birlikte sit alan derecesinin  düşürülmesi hem de, bu projenin plan kararı olarak değerlendirilmesi talep edilmektedir.

Odamızın bu konuda plan ile ilgili;  AOÇ‘nin hem tarihsel hem de kentsel önemine bakıldığında korunması, günümüze kadarki %70 kaybının yeniden kazandırılması ve hatta -çevresinde yüksek katlı binalardan oluşmayan- tampon alanlar oluşturulması gerekmektedir. Bu nedenle yapılaşma yoğunluğundan özellikle kaçınılması,  Jandarma Genel Komutanlığı‘na ait olan ve tüm birimlerini toplamayı istediği bu alanın, ne kadar "hizmete yönelik yapı" statüsünde olduğunun tartışılması, mevcut yapıların yapımında Bayındırlık Bakanlığı‘nın yapı ruhsatı izni alınmadan,  1. derece doğal sit alanı kararının alınmasından sonra yapıldığından hareketle mevcut yapıların hukuka uygunluğunun tartışılması, projenin uygulanması halinde, yapılaşma ve alan kullanım yoğunluğu nedeniyle alan, doğal sit özelliğini tamamen kaybedeceğinden, sonrasında olası AOÇ kapsamından çıkarılma talebinin rahatlıkla kabul edileceği, doğal sit derecesinin 1‘den 2‘ye düşürülmesi durumunda olası bu karar, AOÇ alanı içerisinde olup, AOÇ mülkiyetinde olmayan ada-parseller için emsal oluşturacak, AOÇ‘nin alan kaybının ivmesinde artışa sebep olacağının dikkate alınması gerektiği konusunda görüşü iletildi.