Egeçep Platformunun başvurusu ile başlayan süreçte; Danıştay 6. Dairesi , Uşak Eşme/İnay köyündeki "Kışladağ Altın Madeni" için yürütmeyi durdurma kararı verdi. Kışladağ Altın Madeni işletmesi‘ne olanak sağlayan, Çevre ve Orman Bakanlığı‘nın 27 Haziran 2003 tarihli "Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED)" olumlu kararının yürütülmesinin durdurulmasına oybirliği ile karar verdiler

Yargı, bölgenin gelecekte yaşanmaz hale gelmesine, Kışladağı‘nın yeraltı kaynaklarının çok uluslu altın şirketi tarafından talanına ‘dur‘ dedi. Yıllardır, toprağına, havasına, suyuna, çocuklarının geleceğine sahip çıkan İnay‘lılar kazandı.

TMMOB Peyzaj Mimarları Odasının en önemli gündemini  kaynaklarımızın korunarak kullanımı oluşturmaktadır  ve tüm peyzaj mimarlarının hizmet alanı olan kamu alanlarımızda son yıllarda yaşanan  yabancı uluslu şirketler tarafından tüm doğal kaynaklarımızın yağmalanmasının mücadelesini vermektir. Bu mücadelede, ülkesinin kamusal çıkarları için emek harcayan tüm demokratik kitle örgütlerinin yanında, aynı saflarda yer almaktadır.

Ege Bölgesinde, merkezi otoritenin, halkını düşünen, toprağını, suyunu, havasını, yurdunu düşünen politikalar değil, IMF ve Dünya Bankası tarafından hazırlanmış, küreselleşen kapitalizmin daha çok palazlanmasını sağlamaya yönelik politikalara mücadele hattı geliştiren yerel halkla yapmış olduğu kollektif çalışmayı meslektaşlarımız ile paylaşmak istiyoruz. Edinilen kazanımlar umudumuzu arttırıyor ve memleketimizin yurtseverlerine olan inancımız güçleniyor.

Egeçep Platformu ve Uşak Eşme/İnay köylülerinin topraklarını, havasını, suyunu yok etmeye karşılık yaptıkları basın açıklamalarında: 

" Kışladağ Altın Madeni‘nin resmen açılması öncesinde Eşme‘de ikibine yakın kişi zehirlenmişti. Resmi açıklamaya göre; "Eşme İlçesi‘nin içme suyu şebekesine kanalizasyon karışmıştı", oysa hastaların arasında o günlerde Eşme‘ye hiç gelmeyen, su şebekesi olmayan köylerden insanlar da vardı. İlçede adeta sıkıyönetim ilan edilmişti. Doktorların "siyanür", "altın madeni" demeleri yasaklanmıştı. İzmir-Bergama,Eşme, Sivrihisar Havran/Küçükdere "Elele Hareketi" üyelerinden oluşan uzman ekibin hastalıkların nedenini araştırmak için aldığı kan örneklerine, Eşme Kaymakamı tarafından el konulmuştu. Hastaların gizli gizli verdikleri kanlarda siyanür miktarı olağanın çok üstünde çıkmıştı. Bu ciddi halk sağlığı sorunun araştırması gereken Uşak Valisi, kirletenlerle uğraşacağına, "toplum yararından başkaca bir kaygısı olmayan" gerçeği ortaya çıkarmaya çabalayan "Elele Hareketi" üyelerine çatmıştı. Yerel bir gazeteye verdiği demeçte, heyette bulunan hekim arkadaşımız Sevgili Oya Otyıldız için "...bir takım hurafelerden yola çıkarak, Tıp Fakültesi‘ni bitirmiş doktorların ellerine şırınga alarak kafalarına göre kan toplamaları mantığa ve akla aykırıdır..." demişti. Danıştay kararından sonra Sayın Vali ne düşünüyor acaba?

İnaylılar yıllardır haykırdılar, çanlar çaldılar sağır olanlar duysun diye, kefenlerini giydiler kör olanlar artık görsünler diye, kendi çocukları olan Jandarma üzerlerine saldırdı, dayak yediler, ama yılmadılar. Çünkü haklıydılar, en kutsal hak olan yaşama hakkını savunuyorlardı, yalnızca kendilerinin değil, bölgede yaşayan diğer insanların, börtü-böceğin, otun, ağacın tüm canlıların yaşamını savundular. Batı Anadolu‘nun su kaynaklarını kirletecek faaliyete karşı direndiler ve kazandılar.

Şimdi, bu kararı uygulatma zamanı.

Anayasa‘da, yasalarda "mahkeme kararları hemen uygulanır" yazsa da öyle olmuyor. "Bergama-Ovacık Altın Madeni" sürecini çok yazdım, söz konusu olan çok uluslu şirketlerin çıkarı olunca Anayasa ve yasalar yok sayılıyor, binbir hileye başvuruluyor. İMF ve Dünya Bankası politikalarının uygulayıcıları Kışladağ‘da da "altıncı talanı"nın sürmesi için her türlü yola başvuracaklardır. Buna direnmek zorundayız, yaşamın kazanması için, çocuklarımıza yaşanılası bir ülke, yaşanılası bir dünya bırakmak için, Kışladağ kararını uygulatmalıyız...Av Arif Ali CANGI "  diyorlar.

Tüm meslek camiamızı bu çağrıya cevap vermeye davet ediyoruz.

Artık sessiz kalmamalıyız...

TMMOB Peyzaj Mimarları Odası tüm üye ve meslektaşları ile birlikte;  Ege‘de Bergama, İnay köylülerinin yanında, Karadeniz‘de Hidroelektrik santralleri için mücadele veren Rize‘lilerin yanında, Güneydoğu Anadolu‘da Hasankeyf‘te, Dicle ve Fırat‘ bir fabrika gibi görülüp suyumuzun  29 yıllığına satışında yerel halkının yanındadır. 

***

İNAYLI KÖYLÜLERİNDEN MEKTUP VAR;

Sevgili dostlarım,
"İnaylıların kazandığını" coşkuyla söyleyen ve kutlayan, sevincimizi paylaşan ve dayanışma duygularını yollayan pekçok mesaj alıyorum, alıyoruz. Coşkumuz ve heyecanımız çoğalıyor. Dayanışma duygularını ileten ve heyecanımızı paylaşan herkese içtenlikle teşekkür ediyoruz. Aslında hepimiz kazandık! Biz yalnızca Bergama‘daki kitlesel direnişin "dibe vurduğu" söylenen anda yeni bir kitlesel Bergama ihtiyacına yanıt olmaya çalıştık. Eğer "bazı s...r" akıllı olsalardı şu anda enaz 3 tane daha İnay köyü yaratılacaktı. Ama herşey olacağına varıyor. Bunu geçiyorum. Şu anda İnay‘ı bölmeye çalışıyorlar ama başaramayacaklar. ŞİMDİ HERŞEY YENİ BAŞLIYOR BİZİM İÇİN! Madende çalışanları kışkırtmaya başladılar, Maden iş sendikasını aleyhimize devreye sokacaklar, yerel devlet yöneticileri muhtarımızı başka türlü tehdit etmeye başladı, Danıştay kararını aşmak için hükümet yetkilileriyle görüşmeler yaptıklarını şirketin patronu P. wRİNG açıktan söylüyor, benim ismimi maden çalışanlarına açıktan lanse ederek hedef göstermeye başladılar...vs. Yani izleyecekleri yolu biliyoruz, siz de biliyorsunuz. Her zamankinden daha nitelikli dayanışmaya ve özveriye ihtiyacımız var. Kimse meraklanmasın ki, İnay Vicdan Hareketini kişisel ikbal, mevki, para pul vaz geçiremez.  Eldoradogold‘un canı fena yandı ve altın borsasındaki hisseleri 26 puan birden düştü. Bunun acısıyla daha fazla hile, daha fazla yalan ve karalama, belki saldırı yapabileceklerdir. Bu nedenle daha çok ORTAK AKLA İHTİYACIMIZ VAR. MORALİMİZ ÇOĞALDI. Aklınızı, birikiminizi, fiili desteğinizi paylaşacağınızı biliyorum.
Hepinize saygı ve sevgi sunuyorum.

İnay Köylüleri Adına-Muammer Sakaryalı