Peyzaj mimarları camiası olarak kamusal sorumluluğumuzu yerine getiriyor ve Allianoi’da yaşananlara sahip çıkıyoruz. Allianoi ve Hasankeyf’in sular altında kalmaması mücadelesinde son kulvarlar dönülüyor.

Peyzaj mimarları camiası olarak kamusal sorumluluğumuzu yerine getiriyor ve Allianoi‘da yaşananlara sahip çıkıyoruz. Uzun soluklu olarak süreci takip ettiğimiz ve ulusal hukuk sürecinin kapatılmaya çalışıldığı Allianoi ve Hasankeyf‘in sular altında kalmaması mücadelesinde son kulvarlar dönülüyor.

Oda Yönetim Kurulu üyelerimizden Sn. Ayşegül ORUÇKAPTAN, Sn. Redife KOLÇAK  ve hukuk müşavirimiz Sn. E. Baturay ALTINOK ile birlikte Allianoi‘yi sular altında bırakacak ‘ilke‘ kararına karşı Danıştay‘da açılan davada Allianoi Girişim Grubu sözcüsü Sn. Alime MİTAP, Sn. Oya OTYILDIZ ve Dava avukatlarımız Sn. Arif Ali CANGI ve Sn. Hilal KÜREY le birlikte  Allianoi ve Hasankeyf‘in sular altında bırakılmasının önünü açan Koruma Yüksek Kurulu‘nun "Baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması" ile ilgili ilke kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle Danıştay‘ada açılan davada birlikte idik.

Duruşma öncesi Yönetim Kurulumuz da temsil edildiği ve Allianoi Girişim Grubu tarafından yapılan açıklamada, baraj alanındaki kültürel varlıkların korunmasına yönelik değerlendirmeyi barajı inşa edenlere devreden karar için "ilke değil, ilkesizlik, koruma değil, korumasız bırakma kararı" açıklaması ile kamuoyu bilgilendirilmesi yapıldı..
Resmi Gazete‘nin 27.10.2006 tarihli sayısında yayımlanan Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu‘nun 717 sayılı "Baraj alanlarından etkilenen taşınmaz kültür varlıklarının korunması" ile ilgili ilke kararı ile DSİ‘ye, "barajın planlanan alanın dışında başka bir yerde yapılmasının mümkün olmadığının saptanması" halinde taşınmaz kültür varlıklarının "başka bir yere taşınması ya da belgelenerek su altında bırakılmasına karar" verme yetkisi tanınmıştı.  

Kültürel miras baraja feda

Koruma Kurulu‘nun söz konusu ilke kararı ile Hasankeyf ve Allianoi gibi kültür mirası değerlerin kaderinin tamamıyla DSİ‘ye bırakılmaktadır.

 Kültürel varlıkların yerinde korunması, taşınması veya su altında bırakılması ile ilgili değerlendirmesinin DSİ tarafından yapılması " ‘Baraj mı, yoksa arkeoloji mi?‘Baraj mı yoksa doğal değerlerimiz mi? Baraj mı yoksa yeryüzünde bir eşi daha bulunmayan asırlık termal tesislerimiz mi? değerlendirmesinin, barajı inşa edenler tarafından yapılması hangi tarafsızlıkla bağdaşır" sorularının cevaplarının alınması gerekmektedir.. Taşınmaz kültür varlıklarının çevresiyle bütün bir değer oluşturduğunu ve taşınma esnasında bu varlıkların zarar görmesinin kaçınılmazdır. "Su altında bırakılmaları halinde, zaman içinde dolan baraj gölet alanından bu kütleyi kaldırıp kültür tabakasına ulaşmak ve sular altında kalan varlıkları tekrar gün yüzüne çıkarmanın  mümkün olmayacağını merkezi otorite bilmemekte midir.? Peyzaj mimarları;  Koruma Yüksek Kurulu‘nun kararının "ilke değil, ilkesizlik", "koruma değil, korumasız bırakma" kararı olduğu ve  "Bu karar kültürel mirasın baraja feda edilmemesi için ülke değerlerine sahip çıkmaya, tarihsel mirasların çamura, suya gömülmemesi için mücadeleye devam edecektir.